Çok sorry.
Bu beni hiç enterese etmiyor.
Bu yazıyı bana bir forwardla.
Hemen bir toplantı set et.
Kar yağışı nedeniyle ana arterler kapandı.
Daha neler neler… Evet ne yazık ki dilimizi yarı zamanlı İngilizce olarak kullanmaya çok alışık hale geldik. Ve ne yazık ki bir kısmımız bunu bir eğitim düzeyi nişanesi ya da iyi İngilizce bilmek olarak görüyor. Daha da yazık olanı bazılarımızın bu konuşma şekline özenmesi ve sırf o niyetle tercih etmesi.
Mesela en sık kullanılan kelimelerin Türkçeleri şu şekilde.
refüze etmek: reddetmek
tolere etmek: hoşgörmek
adapte olmak: uyum sağlamak
fokus olmak: odaklanmak, dikkatini vermek
çek etmek: kontrol etmek
download: etmek indirmek
ekarte etmek: saf dışı bırakmak
elimine etmek: elemek
empoze etmek: dayatmak
absürt: saçma
event: etkinlik
ambiyans: ortam
Aynı dili konuşan insanlar birbirlerine kültür, tarih, coğrafya olarak bağlanır ve sonucunda milleti oluştururlar. Kullandığımız dil milletin ortak bir parçasıdır. Bu nedenle Türk milleti olarak Türkçeyi düzgün kullanmak, yabacı kelimeler katmadan konuşmak gerekir. Zaman geçtikçe Türkçesi yerine kullanılan yabancı kelimeler dilimize yerleşir ve bize normal gelmeye başlar. Bizler bu konuşma dilini gelecek kuşaklara da aktararak Türkçeyi köreltiriz.
Günümüzde ne yazık ki yabancı kelime kullanımı isimlerden, işletme adlarına kadar pek çok yerde yaygın ve normal olarak karşılanıyor. Bu bizi elbette daha modern ya da daha uygar yapmıyor. Sadece dilimizi yok etmemize neden oluyor. X;Y;Z kuşağı fark etmez İngilizce bilmese bile yarı İngilizce yarı Türkçe konuşuyor. Karma bir dil geliştiriyor. Dilimizin gelişme hızını korumak ve yabancılaşmanın önüne geçmek için öncelikle anne ve babalara, sonrasında da eğitimcilere büyük iş düşüyor.