Çocukluğun temelinde hayal kurmak vardır. Bu gelişim açısından da son derece önemlidir. Hayal gücünün gelişimi çocukta çözüme ulaşma becerisini, sorunlarla baş etmeyi kolaylaştırır. Anne ve babalar olarak bizim görevimiz çocuğunun hayal gücünü desteklemektir.
Aslında çocuklar hayal kurmaya oyun oynayarak başlarlar. 2-3 yaş arasında günlük hayatı taklit eden oyunlara hayal güçlerini de eklerler. Çocuklar bu esnada son derece keyifli ve eğlenceli anlar yaşarlar bu durum onların ruh sağlığını da olumlu etkiler. Çocukların hayalleri üzerinden desteklenmesi, onların duygu ve düşüncelerini daha kolay ifade etmelerini sağlar. Bunların dışında hayal gücünün gelişimini destekleyen lego ve oyun hamurları ile oluşturulan nesneler çocukların zihinsel becerilerini de olumlu olarak destekler.
Ancak bazen çocukların hayalleri oyunlarla sınırlı kalmaz. Hayale dayalı karakterler de oluşturabilirler. Bunlar bazen hayali arkadaşlar da olabilir. Aslında bunun altında yatan bir neden de çocuğun sosyalleşmesinde yaşadığı eksiklikler olabilir. Okul döneminde bu durumlar yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlar. Anne ve babaların bu gibi durumlarda çocuklarını gözlemlemesi, oyunlarını ve konuşmalarını takip etmesi önemlidir.
Çocuklar genellikle hayallerini söylemekte çekinirler, bizlerin bu gibi durumlarda onları dinlemesi, düşüncelerini engellememesi önemlidir. Anne ve baba çocuğun hayalini dinlerken bunun gerçekleşmesinin imkansız olduğunu söyler veya alaycı bir tavır takınırsa bu çocuğun içine kapanık bir hal almasına neden olur.
Unutmamamız gereken bir konuda çocuğun hayallerinde tüm kontrolün onlarda olmasıdır. Onu mutsuz eden bir olay veya sahip olmak istediği bir durum karşısında çocuğun kendini mutlu etme mekanizması hayal kurmaktır.
Çocukların hayalleri olması onların hedef sahibi olmasını da sağlar. Hedefleri ve amaçları olan insanlar hayal kuran ve bunları gerçekleştirmek için imkan arayanlardır.
Kendini ifade etmeye başlandığı andan itibaren çocuklarımıza tercihler sunmak, onların oyun alanlarını sınırlandırmamak hayal güçlerinin gelişimini olumlu etkiler. İlgilerini çekmeyen alanlarda çocuğa yapılan ısrarcı yaklaşımlar çocuğu üretkenlikten uzaklaştırır. Böylece zamanla merak duygusu da kaybolur.
Çocuklar tabiatları gereği zeki ve yeni şeyler öğrenmeye isteklidirler. Bizlerin görevi onlara ilgi ve destek göstererek başaramayacakları duygusunu ortadan kaldırmaktır.