Çocuklar genel olarak yeni tanıştıkları kişilere karşı mesafeli ve çekingen davranırlar. Anne ve baba olarak genellikle bu durum hoşumuza gitmese de aslında son derece normaldir. Bazı zamanlarda çocuğun toplum içinde gösterdiği bu çekingenlik hali onun sosyal ilişkiler kurmasını olumsuz etkiler. Bazen çocuk girdiği ortamlarda reaksiyon göstermez, gözlemci durumda kalır ve kendisini o ortamda güvenli hissettikten sonra sosyalleşmeye başlar.
Anne ve babalar olarak çocuklarımızda görmek istediğimiz genel tavır haklarını aramaları, hatta tabiri caizse haklarını söke söke almaları, gülen, konuşan, atak davranışlar sergileyen yapıda olmalarıdır. Aslında bu belirtilen durumların hiçbiri çocuğun dışadönük ve sosyal olduğunu göstermez. Tıpkı çocuğun sessiz ve sakin olmasının içe kapanıklılık olarak düşünülmesi gibi.
Eğer bir çocuk güvenli olduğunu bir ortamda dahi belirli bir süre geçirdikten sonra hala konuşmaya çekiniyor, ortama adapte olamıyor, bir yerlere saklanma eğilimi gösteriyorsa bu çocuklarda içe kapanık olma nedenlerinin araştırılması gerekir.
İçe kapanık olan çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda öne çıkan ilk faktör anneden yeterli sevgi alınmaması, duygusal olarak anne ile bağ kurulamamasıdır. Aynı zamanda annenin sinirli davranışlar göstermesi, aile ortamı içinde baskı ve şiddet olması da çocuğun utangaç davranışlar sergilemesine sebep olmaktadır. Eğer çocuk aile içinde yeterli söz hakkında sahip değilse, dinlenmiyor ve önemsenmiyorsa içine kapanık olabilir. Çocuğun aile içinde dinlenmesi, kendini rahat ifade etmesi kaygı durumunu azaltır. Çocuklarla kurulan iletişimde sık sık hayır kelimesini kullanmakta çocuğu içe kapanık hale yönelten bir durumdur.
Bu durumda anne ve babalar neler yapabilir?
Çevresiyle olumlu ve düzgün iletişim kurabilen bir anne ve babanın çocuğu öncelikle bunu kendisine örnek alır. Çocuğun utangaç ve çekingen olmasının sık sık vurgulanması, toplum içinde bunun dile getirilmesi onu yaftalamaktan başka bir işe yaramayacağından çocuğa kendini ifade etmesi için zaman tanımak, alan açmak önemlidir.
Çocuğun daha önce tanımadığı bir ortama girecek olması durumunda onu önceden bilgilendirmek, kimlerle, nasıl kişilerle tanışacağını anlatmak faydalı olacaktır. Sosyal ortamlarda çocuğun iletişim kurması için ısrarcı olmak, konuşması için onu zorlamak, birine sarılması veya öpmesi için onu zorlamak son derece yanlış davranışlardır. Çocuğun cümlelerini tamamlamak, onun sözünü kesmek veya onu susturmak içine kapanmasına neden olacak olumsuz davranışlardır. Çocukların her anlattıklarının dinlenmesi ileri ki yaşlarda bize yaşadıklarını anlatmaları için zemin hazırlar.