Anne babaların pek çoğu çocuklarını ders çalışmaları konusunda uyarır.

'Ödevini yap.'

'Dersin bitti mi?'

'Neden hala bitmedi bu ödevler?' gibi pek çok soru ve ikaz anne ve babalar tarafından evde yankılanır.

Peki aslında çocuklar derslerini çalıştıkları halde bu anne babalara yeterli gelmiyor olabilir mi? Ya da çocuğun ders çalışmamasının altında ne gibi sebepler bulunuyor?

Ne yazık ki anne babalar tarafından çok ders çalışmak, kitaplara gömülmek başarının anahtarı gibi görülüyor. Bizim bildiğimiz ders çalışma yöntemleri ve yönlendirmeleri de her zaman çocuklarımıza hitap etmiyor. Çocuğu çalışmaya zorlamak, tehdit içeren sözlerle ikna etmeye çalışmak ise anlık yarar sağlasa bile uzun vadede çocukta bıkkınlık ve çalışmaya karşı ön yargı oluşturuyor.

Hayatımızın en hareketli yaşlarında bir odaya kapanıp, uzun süre yerimizden kalkmadan bir şeyleri okuyup anlamaya çalışmak hatta buna mecbur hissetmek nasıl da zor bir ruh halidir. Zaten ders çalışma konusunda da önemli olan istekli olmak, saatlerce çalışmak yerine çalışmayı verimli hale getirmektir.

Çocukların ders çalışmayı zorunluluk olarak görmesi yerine çalışma konusunda istekli olması nasıl sağlanabilir:

Öncelikle çocuğun beklentilerini dikkate almalıyız. Örneğin çocuk sözel derslerde kendini daha iyi hissediyorsa, bu derslerden keyif alıyorsa çocuğu illaki sen fen – matematik okuyacaksın diyerek yönlendirmemek gerekir.

Çocuğun ders çalışma ortamının ve koşullarının yeterli olması gerekir. Özellikle sesten uzak, dikkat dağıtmayacak bir ortam olması önemlidir.

Çocuğunuzun ders çalışma şekline değer verin. Mesela bazı çocuklar yazarak bazıları ise sadece okuyarak, bazıları ise dinleyerek ders çalışır ve çalıştığını bu şekilde anlar.

Çocuğunuzu bir çalışma programı hazırlaması konusunda yönlendirin.

Ders çalışma süresi içinde mola verilmesini destekleyin.

Övgü ve motivasyon sözcükleri kullanın. Çocuğun çabasına değer verdiğinizi ve desteklediğinizi gösterin.

Ders çalışma sırasında çocuğunuza destek olun, gerekirse birlikte çalışın.

Kesinlikle eleştirmeyin ve başka çocuklarla kıyaslamayın.

Başarısızlıklarında yargılamayın, azarlamayın.