Reddedici Tutum: Aile çocuğa düşmanmış gibi davranır. Çocuğa sevgi, merhamet ve şefkat gibi duyguları göstermekten kaçınırlar. Çocuk yoğun eleştiri altındandır. Yaptıkları beğenilmez, hataları göz önüne çıkarılır. Kendi öz çocuklarına üvey evlat muamelesi yaparak onların varlığını reddetme tutumu sergileyen ailelerde çocuklar kendilerini değersiz hissederler. Kaygılıdırlar. Genellikle bu tür bir ailede yetişen çocuklar suç işlemeye meyillidir. Başka insanların haklarına saygı göstermezler.
Mükemmeliyetçi Tutum: Çocuklarından her zaman her konuda en iyi olmasını bekleyen ailelerin sergilediği tutumdur. Kendilerinin başaramadığı, gerçekleştiremediği her şeyi çocuğunun yapması bekler. İdeal çocuk anlayışları parmakla gösterilen, daima takdir edilen çocuklardır. Ne yazık ki bu tür anne- babalar çocuklarına kaldıramayacakları yükler yüklerler. Çocukların yanlış yapma hakları yoktur. Çocuk anne – babanın belirlediği kuralların – kalıpların dışına çıkamaz. Örneğin anne – baba çocuğun piyanoda başarılı olmasını istiyorsa çocuk çok iyi piyano çalabilmelidir. Çocukları tıpkı büyük insan gibi yetiştirirler ve onların toplumdaki tüm kurallara uymasını beklerler. Kurallara uyulmaması ya da ailenin beklentilerini karşılayamama durumunda çocuklar duygusal veya fiziksel şiddete maruz kalabilir.
Bu tür bir ortamda büyüyen çocuk ya çok titiz – takıntılı ya da dağınık olabilir. Başarısızlık onlar için büyük bir hayal kırıklığıdır.
Güven Verici Tutum: Anne ve baba çocuğa karşı hoşgörülü ve destekleyicidir. Çocuklarını olduğu gibi kabul ederler. Aile içinde güven ön plandadır. Bir sorunla karşılaşıldığında bunun nasıl çözüleceğine hep birlikte karar verirler. Çocuklara seçenekler sunarlar. Çocuğun kendini anlatmasına fırsat verirler. Aile içi kararlarda çocuğunda fikri alınır. Fikirleri dinlenir. Çocuk konuşmaya teşvik edilir. Bu tür aile ortamında uyulacak kurallar ve sınırlar bellidir. Çocukla birlikte herkes aynı kurallara riayet eder. Anne ve baba iyi bir rol modeldir. Bu aile ortamı çocukların sosyalleşmesini destekler. Çocuk arkadaşlığa değer veren sosyal açıdan dengeli bir birey olarak yetişir. Sorumluluk ve özgüven sahibidir. Bağımsızdır ancak kurallara ve otoriteye saygılıdır.
Anne ve Baba Olarak Ne Yapmalıyız?
- Anne ve baba asla birbirlerini çocukların yanında ya da çocuklarına karşı kötülememelidir. Anne –baba arasındaki tartışmalara çocuklar dahil edilememeleri, taraf tutmaları istenmemelidir.
-Çocuğun en büyük mutluluk kaynağı anne – babayı birlikte mutlu görmektedir. Anne ve baba çocuğun karşısında da birbirlerine sevgi gösterebilmelidir.
-Bir konu hakkında çözüm üretilmesi gerektiğinde hem çocuğun hem de anne – babanın isteğinin olacağı çözümler bulunmalıdır.
-Çocuklarımızla beklentilerimizi paylaşmak önemlidir. Ancak çocuklarında bizden beklentilerinin olduğunu unutmamak gerekir. Bunları karşılıklı konuşarak ortak bir çözüm bulunmalıdır.
-Çocuklar fark edilmek ister, dinlenmek onlar için önemlidir. Çocuklarla göz teması kurarak konuşmak, onların anlattıklarını hiçbir işle meşgul olmadan dinlemek çocuğa kendini değerli hissettirir.
-Aileler genelde söyledikleriyle çocuklarına örnek olmak eğilimindedir. Ancak çocuklar bizim davranışlarımıza dikkat eder. Çocuğumuzun nasıl olmasını istiyorsak bizler de o şekilde davranmalıyız.
-Çocukların iyi oldukları yönlerin ön plana çıkarılması ve başkalarıyla kıyaslanmaması gerekir.
-Çocuklarımızı başka bireylerin yanında kötülemek, hatalarımı anlatmak onların kendilerini kötü hissetmesinden başka bir işe yaramaz.
-Çocuğun gayretinin, çalışkanlığının övülmesi gerektiğini unutmayın. Sonuç odaklı olmayın.
-Çocuğa koşullu sevgi sunmayın. Örneğin sınavdan iyi not alırsan sen daha çok seveceğim ya da uslu durduğunda seni çok seviyorum gibi.