Dört tarafımı dağlar sarar
Önümü göremem anlat bana...
Şarkının sözleri öyle akıp gidiyor...
Diyeceksiniz ki nereden çıktı bu...
Aslında ülkemizin içinde bulunduğu durum ve malum yaz sıcaklığının insan üzerinde bıraktığı rehavet ister istemez 'anlat bana' dedirtiyor.
Dedirtiyor ama, ortam size ne dinleyecek bir yer ne de kulak kabartacak bir durum sağlıyor. Kime dokunsak dert yanıyor... Kimi işini kaybediyor, kimi de içinde bulunduğu durumdan bir türlü rahata çıkamıyor.
Sıcak yaz havası siyaseti de ısıtırken; belki de biraz can sıkıntısından kurtulmak için şu ara WhatsApp gruplarında dolaşan bir fıkraya takılmakta fayda var.
Fıkra yılın fıkrası seçilse de kıssadan hisse her zaman var. Ne demek mi istiyorum?
Yorum serbest...
Ali ilkokul 3. sınıfta okuyan zeki bir çocuktur.
Bir gün öğretmeni Ali'ye 'Siyaset nedir' diye sorar.
Ali düşünür ama çocuk aklıyla cevap veremez.
Eve gider, kitaplara bakar ama hiçbir şey anlayamaz.
O da babasına sormaya karar verir.
- Baba, siyaset nedir?
- Baba düşünür. Ali'ye uygun bir yolla anlatmak ister.
- Bu evde parayı getiren kim oğlum?
- Sen...
- Ben kapitalist rejimim.
- Peki, parayı alıp bizim yiyecek içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim?
- Annem...
- O da hükümet.
- Peki, küçük kardeşinle kim ilgileniyor?
- Dadım...
- Dadın işçi, kardeşin gelecek, sen de halksın o zaman.
Ali her şeyi not alır ve uyur.
Gece garip seslerle uyanır.
Bir de bakar ki kardeşi ağlıyor.
Yanına gidince altına yaptığını anlar.
Hemen annesini kaldırmaya gider.
Ama ne yaparsa yapsın anne kalkmaz.
Bu arada salondan gelen sesleri merak eder ve salona gider.
Babasıyla dadısını uygunsuz bir şekilde gören Ali'nin ağzından aynen şu kelimeler dökülür:
- Kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek b.k içinde, halk ne yapsın?
Gerçekten halk ne yapsın?