Hayatın akışı 'güven' değil midir? Evlenirsiniz, ticaret ile uğraşırsınız, siyaset yaparsınız, liderlik ve sorumluluk üstlenirsiniz… Güven tesis edememişseniz, hiçbir şey inşa edemezsiniz..

Malum geçtiğimiz hafa sonundan bu yana Türk siyasetinde ve ekonomisinde baş döndürücü hızlı gelişmeler yaşıyoruz.

İstifa, görevden alma ve yeni atamalar… İlk tepkilere baktığımızda ekonomi piyasaları atamaları satın aldı. Başka bir deyişle liyakatli atamalara güvendi.

Şimdi ise iş Türk ekonomisinin içinden geçtiği bu tarihi sürecin nasıl ve ne şekilde yönetileceği meselesi…

Mesele diyorum, devlet ve milleti için ateşten gömleği giymekten çekinmeyen iki isim oldu. Biri 40 yıllık dostum liyakat sahibi Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, bir diğeri teknokrat ve güçlü bir siyasetçi Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal

Siyaset ve bürokrasi baş döndürücü bir hızla ilerken, atanan isimlerin ulusal ve uluslararası finans piyasalarında satın alınması bir anda TL'yi dolar karşısında yüzde 8-9 aralığında değer kazanmasına sebep oldu. Ve siyasi müdahale olmadan, serbest piyasa ekonomisi ile bu değer artışı yüzde 15-20'ye çıkar. İşte liyakat ve güven böyle bir şey…

Zira her iki atamanın açıklamalarına bakarken, istikrar ve güven odaklı mesaj verilmesi kaptanlık köşkünün emin ellerde olduğunu gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki günkü grup toplantısında her iki atamaya ilişkin detay verip, 'Yatırım ortamının iyileştirilmesi, mali piyasaların derinliğinin arttırılması, kamu gelir ve harcamalarının kalitesinin yükseltilmesi, kayıt dışılığın önlenmesi, iyi yönetişim gibi alanlarda da yapısal reformların hazırlıkları içindeyiz' sözlerinden, hükümetin yabancı sermayeye yönelik bir hazırlık içinde olduğu sonucu çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün YASED (uluslararası Yatırımcılar derneği) ile buluşmasında yabancı sermayeye, 'Hukuk devleti ilkesini güçlendirme ve öngörülebilir, kolay erişilebilen, hızlı ve etkin işleyen yargı sistemi konusunda yeni adımlar atacağız' sözleri önemliydi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lütfi Elvan ve Naci Ağbal'a güvenerek tam yetkili mesajını dünkü meclis grup toplantısında ilan etti. Erdoğan'ın zor bir görev üstlenen Lütfi Elvan'a güçlü bir şekilde destek vermesi piyasalar açısından memnun verici oldu. Yazıyı kaleme aldığım saatlerde ise döviz ve altın aşağı doğru bir seyir halindeydi.

Bir gerçek var ki Bakan Lütfi Elvan normal bir zamanda bu görevi üstlenmedi. Grup konuşmasında, Berat Albayrak'ın istifa talebinin kabul edildiğini belirttikten sonra, 'Yerine Lütfi Elvan arkadaşımızı atadık. Yeni Hazine ve Maliye Bakanımıza görevinde başarılar diliyorum' dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, ilk açıklamasında ekonomi politikalarının esasını, büyüme ve istihdamı artıma amacıyla uluslararası normlara uygun, şeffaf, öngörülebilir, hesap verebilir politikaların tasarımı ve uygulanmasının sağlanmasının oluşturacağını belirterek, 'Türkiye kurala dayalı işleyen bir piyasa ekonomisine sahiptir. Önemli olan kurumların güçlendirilmesi, kuralların etkili bir biçimde işletilmesidir' dedi.

Önümüzdeki dönemde makroekonomik istikrarı muhafaza ederek büyüme ve istihdama yeni ivme kazandıracaklarını belirten Elvan, 'Öncelikli olarak ele aldığımız enflasyonla mücadele sürecini, maliye politikaları ve diğer tüm araçlarımızla kararlı bir şekilde destekleyeceğiz. Mali disiplini koruyarak gerçekçi bir risk yönetimi ile kamu finansmanının kalitesini artıracağız. Vergi düzenlemeleri başta olmak üzere mevzuatta öngörülebilirliğin artırılması ve bu sayede yatırım ortamının hem yerli hem de uluslararası girişimciler açısından her bakımdan iyileştirilmesi için gerekli adımlar, başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere ilgili tüm taraflarla iş birliği halinde atılacaktır' dedi.

Bakan Elvan'ın uygulayacağı ekonomi politikalarıyla, üreterek gelir elde edilen ve tabana yayılmış vergi sistemi ile hak ve adaletten yana politikayı tesis edeceği mesajını verdi.

Makroekonomik istikrarı güçlendiren politikalar ile, mikro reformları içeren piyasa dostu bir dönüşüm programına odaklanacak olan Elvan, bunu rahatlıkla başaracak.

Ekonomi de başarının en önemli adresi 'güven'.