Genellikle 30'lu yaşlar itibariyle görülmeye başlasa da doğumdan itibaren de görülebilen bir rahatsızlık olan sedef hastalığı kronik ve tedavisi olmayan bir hastalıktır. Ciltte beyaz pullarla kaplı kırmızı lekeler olarak ortaya çıkar. Genel olarak dirsek, diz, kafa derisi ve sırt bölgesinde görülür. Bulaşıcı olmayan bu hastalık genetik geçişlidir.

Bu hastalıkta bağışıklık sistemi sağlıklı hücrelerin yok edilip yerine yeni hücrelerin oluşmasına neden olur. Normalde cilt hücreleri 10 ila 30 gün arasında değişirken bu hastalıkta hücreler 3-4 gün içinde büyür.

Hastalık özellikle kış dönemlerinde daha sık görülür. Hastalığın tetiklenmesine neden olan çeşitli durumlar mevcuttur. Örneğin: ciltte meydana gelen kesikler, cerrahi müdahale, stres, kullanılan ilaçlar gibi.

Sedef hastalığının çeşitli türleri bulunmaktadır. En yaygın türü plak tipi sedef hastalığıdır. Kırmızı lekeler şeklinde üstü beyaz pullarla kaplı olan bu plaklar ağrı ve kaşıntı oluştururlar. El ve ayak tırnaklarında renk değişikliği ve çukurlaşma oluşturabilirler.

Bir diğer türü ise ellerde avuç içi ve ayak tabanların da iltihapsız beyaz veya sarı renkli sarı baloncuklar oluşturan püstüler sedef hastalığıdır. Bu tür daha çok yetişkinlerde görülmektedir.

Çocuklarda ve gençlerde görülen damlacık tarzı sedef hastalığında ise gövde de küçük kırmızı lekeler olarak ortaya çıkar.

Derhal tedavi edilmesi gereken ve ağır hastalıklara yol açabilen bir diğer tür ise eritrodermik sedef hastalığı olarak bilinmektedir. Cildin yanma kızarıklığına sahip olduğu ve tabakalar halinde pulların döküldüğü en ağır türüdür.

Sedef hastalığının iç organlara bir etkisi yoktur. Ancak şeker, tansiyon, obezite gibi olumsuz durumlar sedef hastalarında daha sık görülmektedir.

Bu hastalığa sahip olan bireyler;

Alkol ve sigara kullanmamalı, kilolarına dikkat etmelidirler.

Doktorların verdiği dışında herhangi bir ilaç kullanmamalıdırlar.

Grip sedefi tetikleyen faktörlerdendir. Bu sebeple zamanı geldiğinde hastalar grip aşılarını yaptırmalıdır.

Tansiyon, kolestrol, lipit, şeker gibi değerlerin sık sık takip edilmesi gereklidir.

Spor yaparak zayıf kalmaya çalışmalı ve düzgün beslenmelidirler.

Eklem ağrıları olduğunda bunu mutlaka doktorlarına söylemelidirler.

Sedef hastalarının aileleri de onlara karşı anlayış göstermeli ve tedavi sürecinde iş birliği içerisinde olmalıdırlar.