Kreatinin çocuk veya yetişkin fark etmeden hepimizde bulunan bir aminoasittir. İnsan vücudunda doğal olarak üretilir, az miktarda besin yoluyla da alınabilir. Kreatini karaciğer üretir, kaslarımız ise depolar. Vücudumuzun enerji ihtiyacı için kullanılır. Yaş, cinsiyet ve kas kütlesine bağlı olarak kişilerde kreatinin değeri farklılık gösterir. Böbreklerimiz kaslarda bulunan ve atık ürün olarak değerlendirebileceğimiz kreatini idrar yoluyla atmamızı sağlar. Bu sayede vücudun dengesini korunmuş olur.
Şayet böbrekler düzgün çalışmazsa kandaki veya idrardaki kreatinin değeri yüksek çıkar. Aynı zamanda kişinin fiziksel aktivite durumu, beslenme şekli bu miktarı etkiler. Örneğin vücudunda kas miktarı fazla olan kişilerde kreatinin değeri yüksek çıkarken, yaşlı ve zayıf kas gücüne sahip kişilerde düşük çıkar.
Kreatinin az bilinen bir özelliği de kasların atık ürünleri olarak bilinmesine rağmen vücuttaki bakteri üremesini durdurarak hastalıklarla mücadelede yararı olmasıdır.
Kreatinin yüksekliği pek çok hastalığın habercisi olabilmektedir. Örneğin böbreklerde hasar olması durumunda böbrekler atıkları yeterli miktarda filtreleyemez. Böylece kan değerlerinde kreatinin yüksek çıkar. Bazı durumlarda iştahsızlık, kusma, kaşıntı, halsizlik ve grip belirtileri gibi semptomlar görülebilir. Böbrekler çalışmadığında suyu atamazsa vücutta su birikir ve bu da bacaklarda şişmeye ve nefes darlığına neden olabilir.
Ayrıca vücudun susuz kalması, yüksek protein alınması gibi durumlarda kandaki kreatinin değerini yükseltir.
Kreatinin yüksekliğinde mide bulantısı, kusma, yorgunluk, iştahsızlık, sık idrara çıkma, ağrılı-kanlı idrar, yüksek tansiyon, göğüs ağrıları, kas krampları, ödem, nefes darlığı, cilt kuruluğu gibi sorunlar yaşanabilir.
Kreatinin düşüklüğü durumunda ise; kas güçsüzlüğü, egzersiz zorluğu, kas ağrısı ve hareketliliğin azalması, baş dönmesi, kilo kaybı, yorgunluk, mide bulantısı, sarılık, karın ağrısı, şişlik, kanlı veya katran renkli dışkılama gibi belirtiler gözlenebilir.