Hangi haber kanalını açsak ev kiralarındaki artışlar, kiracı – ev sahibi sorunları, kiralanamayan evler gibi konulara son günlerde mutlaka rastlıyoruz. Her yerde mısır patlağı gibi inşaatlar yapılmasına rağmen gerçekten neden kiralık ev yok? Ve bu kadar çok apartman yapılırken neden arz – talep fazlası yaşanamıyor?

Özellikle İstanbul'da kiralık ev arayanlar emlakçılardan isim sırasına göre geri dönüş alır duruma geldi. Aslında bir anda İstanbul gibi büyük bir metropolde hızlı bir kentsel dönüşüme gidilmesi – geçte olsa – insanların barınma ihtiyacı yaşamasına neden oldu. Bazı inşaatların zamanında bitirilememesi, hatta hiç bitmemesi gibi olumsuz durumlarla daha önce ev sahibi olan kişiler bile kiracı durumuna geçti. Deprem beklentisi nedeniyle insanların yaşlı binalardan daha yenilerine geçme talepleri, inşaat maliyetlerinin artması, yeni yapılan binaların şehir merkezinden uzakta oluşu gibi durumlar bazı bölgelerde kira fiyatlarını aşırı miktarda arttırdı. Ayrıca pandemi sonrasında üniversitelerin normal eğitim akışına başlaması öğrencilerin kiralık ev ihtiyacını ortaya çıkardı.

Avrupa yakasında Beşiktaş, Maslak, Mecidiyeköy Anadolu yakasında ise Kadıköy, Çekmeköy, Beykoz gibi semtlerde kiralık ev bulmak çok zor. Kredi fiyatlarındaki artış nedeniyle ev almak zaten bir hayal haline geldi. Ayrıca yapılan yeni projelerin pek çoğu yabancı yatırımcılara yönelik. Her ne kadar vatandaşlık sahibi olmak için alınan konut bedelinde artış yapılmış olsa da döviz kurunun yüksek olması nedeniyle yabancıların ülkemizde ev sahibi olması bizlerden çok daha kolay.

Ev fiyatlarını arttıran bir diğer etkense ülkemizde yaşayan göçmen nüfusundaki artış. Bodrum kat, merkeze uzaklık gibi nedenlerle daha önceleri rağbet görmeyen evler bile artık zor bulunuyor.

Kiraların aşırı artışı yakın zamanda farklı bir sosyal sorun da oluşturabilir. Bu da ödenemeyen kiralar nedeniyle davalık olan ev sahibi ve kiracılar. Açılan icra davaları…

Kiraların artması mevcut kiracıları da olumsuz etkileyebilir. Hali hazırda kiracısı olan konutların sahipleri, evlerini daha yüksek fiyatlara kiraya vermek istedikleri takdirde ya da evin satılması durumunda mevcut kiracı eğer haklarını bilmiyorsa evden çıkabiliyor. Normalde kira sözleşmesini uzatma süresi 10 yılken bu konudan bilgisi olmayan kiracılar herhangi bir yasal dayanağı olmadan ev sahipleri tarafından evlerinden çıkarılabiliyor.

Aslından TUİK tarafından belirlenen kira artış oranı %29 ancak gerçekte yaşanan böyle değil. Bazı emlak sitelerine bakıldığında İstanbul'da % 200 'lerde gerçekleşen kira artışları görülüyor.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre halkın % 42 'si kiracı, ayrıca yabacılara satılan konut sayısında da artış var. TOKİ tarafından yapılan sosyal konutların bile % 40'ının yabancılara satışı yapılmış.

Ne yazık ki yanı başımızda patlak veren Rusya – Ukrayna savaşı sonucu ülkemize daha fazla mülteci gelmesi bekleniyor.

Yakın dönemde kira zamları ve yabancı mülkiyetine geçen evler konusunda etkili önlemler alınmazsa artışlar duracak gibi görünmüyor.