İlkokul 1' e yeni başlayacak yavrusu olan velilere öncelikle sabırlar ve başarılar diliyorum. Kimi çocuk yuppi diyerek büyük bir heves ve mutlulukla okulun yolunu tutacakken, kimisi de bizlere ecel terleri döktürecek. Bu hafta 1. Sınıflar için uyum haftası. Benim zamanımda böyle bir uygulama yoktu. Çocukların okulu ve öğretmenleri tanıması tabiri caizse bir albeni hissetmesi için planlanan ve bence yerinde olan bir uygulama. Ama ne yazık ki haftalarca katılsa bile okula gitme konusunda bizleri zorlayacak çocuklar da var.

Aslında temel de okula gitme durumu tüm çocuklar için bir merak ve heyecan duygusu yaratır. Aile de çocukla birlikte merak, telaş, korku, heyecan, endişe gibi pek çok duyguyu içinde barındırır. (Ne yazık ki bazı aileler de bunları çocuğa belli eder.) Sonuç itibariyle çocukta aile de karmaşık duygular içindedir. Önceden tecrübeli olan anne ve babalar bile bu durumu yaşayabilirler. Bazen çocuğun okula hazırlandığı ilk gün, bazen okul kıyafeti ilk kez denenirken anne ve babaların gözlerinde yaşlar birikir. Bunun en tehlikeli olanı ise çocuğun okula bırakıldığı ilk gündür. İşte o gün her ne olursa olsun anne ve baba dirayetli olmalıdır. Bazen okula çok gitmek isteyen bir çocuk bile çevresinde ağlayan çocukları gördüğünde ayrılmak istemeyebilir. Çocuğun okula gitme kaygısı taşıması son derece normal bir durumdur. Çocuğumuz gitmek istemiyor diye onun psikolojik veya eğitimsel anlamda gelişiminde sorun olduğunu düşünmek doğru değildir.

Okulun ilk günü evden çıkarken mümkünse tüm aile bireylerinin gerginlikten uzak, mutlu, telaşsız görünmesi önemlidir. Hepsinden önemlisi ise kararlı olmaktır. Kaygı bulaşıcı bir durumdur. Çocuk size baktığında endişeli bir çift göz ile karşılaşmamalıdır. Çocuğunuza onu belirttiğiniz saatte alacağınızı, ya da servisin onu eve getireceğini ve evde onu bekliyor olacağınızı anlatmalısınız. Söz verdiğiniz saatte okuldan onu alıyor olmanız aranızdaki güven duygusunu pekiştirir.

Özellikle annelerin dikkat etmesi gereken bir durumda okul kapısı önündeki vedalaşmaların çok uzun sürmemesidir. Uzun süren vedalar duygusallığı arttırır. Hızlı bir öpücük, kocaman bir kucaklaşma okula teslim aşamasında yeterli olacaktır.

Çocuğunuz okuldan geldiğinde onun anlatacaklarını can kulağıyla dinleyin. Tekrar tekrar aynı şeyleri anlatsa bile dinlemekten bıkmayın. Okulla ilgili, arkadaşları ile ilgili onu sıkmadan sorular sorun. İlk etap da sorularınıza cevap vermese bile biraz zaman geçtiğinde ve aynı soruları sorduğunuzda cevap almaya başladığınızı göreceksiniz.

En önemlisi içinizde fırtınalar bile kopsa çocuğunuzu başka çocuklarla, sınıf arkadaşlarıyla kıyaslamayın. İlkokula 1. Sınıfa başlayan çocuk eninde sonunda okumayı öğrenecektir. Bu süreç kimileri için hızlı kimileri içinde yavaş olacaktır ama en nihayetinde tamamlanacaktır. Bunun için öğretmenle koordinasyon halinde olun.

Bir diğer dikkat etmemiz gereken konu da her ne olursa olsun, tüm ısrarlara, gözyaşlarına, yalvarmalara, bağırış ve çığlıklara rağmen çocuğunuza verilen ödevi siz yapmayın.

Tüm 1. Sınıf velilerine – kendime ve mini mini evlatlarımıza mutlu, başarılı, eğlenceli bir eğitim yılı diliyorum.