Çocukların hayal güçleri yetişkinlerin tahmin ettiğinden daha büyüktür. Sınırsız hayal güçleri sayesinde izledikleri bir film, dinledikleri bir masal ya da duydukları bir konuşma onlar için korku kaynağı oluşturabilecek öğeler içerebilir. Aslında tüm insanlar için korku hayatın bir parçasıdır. En çok yaşadığımız hislerden biridir. Yeni bir şey yaşayacağımız zaman korku hissederiz. Çocuklar da günlük yaşamlarının pek çok anında yeni şeyler deneyimler.

Karanlık korkusu dediğimiz korku ise genel olarak 2 – 3 yaş civarında başlar. Pek çok çocuk bu korkuyu yaşar. Hayal dünyaları ile gerçekleri ayırt edemediklerinden yataklarının altında canavar olabileceği, dolapların içinde yaratıkların saklanabileceği gibi çeşitli düşünceler geliştirirler.

Tüm korkularda olduğu gibi bu durumda da çocuğa empati ile yaklaşmak gerekir. Alay etmek, önemsememek, duygularını reddetmek yerine hissettiklerine karşı duyarlı yaklaşmak gerekir.

Öncelikle çocuğumuzun bize korkusunu anlatmasına fırsat vermeli, güvende olduğundan emin olmasını sağlamalıyız. Bir uyku oyuncağı ya da örtü tarzı bir eşya ile yatması kendisini güvende hissetmesini sağlayabilir. Karanlık korkusunun altında yatan başka bir durum olup olmadığını çocukla açık ve net olarak konuşmak gerekir.

Çocukların yaşadığı korkular karşısında anne baba olarak bizlerin göstereceği tutumlar belirleyici olacaktır. Bunlar doğru şekilde yönetildiği takdirde bir süre sonra yok olur. Anne – baba olarak kendi korkularımızı istemeden de olsa çocuklara hissettirebiliyoruz. Karanlık korkusu olmayan bir çocuğun odasında gece lambası açarak uyumasını sağlamak, gece sık sık kontrol etmek çocukta 'acaba karanlıktan korkmalı mıyım?' duygusuna yol açar.

Bu korkuyla baş edebilmek için öncelikle sabırlı olmak gerekir. Çocuğun korkusunu yenmesi için onu karanlık bir ortamda bırakmak yapılacak en kötü davranıştır.

Yatma zamanı geldiğinde bir rutin oluşturmak, olayı keyifli hale getirmek kaygıyı azaltır. Korkularını canlı tutacak filmler izlemediğine, kitaplar okumadığına emin olunmalıdır.

Geceleri odasında oluşan gölgelerle onu korkutabilecek oyuncaklar olmadığına dikkat edilmelidir.

Odalarında ışık ayarını kendilerinin yapabildiği bir gece lambası olması, korku durumu üzerinde kontrol sahibi olduğu hissini vereceğinden faydalıdır.

Geceleri yalnız uyumak istemeyen çocuklarını zorlamamalı, çocuk uyuyana kadar yanında kalmalı, gece uyanıp yanlarına gelirse üşenmeden çocuğu tekrar yatağına götürerek yeniden uyumasını beklemelidirler.