İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırıyla bölge ülkelerinin ve hatta bölgenin çok uzağında olan ülkelerin bile olaya taraf olduklarını gördük. Oluşan safların bir kısmı insani bir dram karşısında net bir duruş olarak kendini gösterse de büyük bir kısmı farklı planlar peşinde olunduğunu ortaya koydu.
İstanbul'un Beykoz ilçesi büyüklüğüne sahip Gazze'ye atılan tonlarca bomba, 4 bine yakın insanın ölümüne neden olurken, tüm şehir halkı açlık, susuzluk ve tıbbi yardım ihtiyacı içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. İsrail haricinde tek sınır komşusu Mısır'dan gelebilecek yardımlar bile kendisine savaş açan ülkenin kontrolü altında. Gözler önünde açıkça işlenen savaş suçları, insanlık suçları, yok etme amacı içeren savaş mantığı karşısında büyük güçler dediğimiz Amerika ve İngiltere gibi ülkeler İsrail'e destek çıkarken, Arap Dünya'sı hala bir birlik oluşturmuş değil. Sahada sesi Gazze halkı adına en güçlü çıkan itidalli olma çağrısı yapan ülke ise Türkiye. Hem tarihi geçmişimiz hem de dini değerlerimiz nedeniyle orada müşkül durumda bulunan insanlar, onların acıları bizim için göz ardı edilemez durumda. Peki biz ve birkaç devlet burada uygulanan yok etme amaçlı istilaya ses çıkarırken, İsrail'in büyük abileri diyebileceğimiz devletler neden olanların hiçbirini görmüyor? Veya gözlerine sokulacak derece de yaşananları hasıraltı etmeye, ya da haklı göstermeye çalışıyor?
Burada asıl gözdağı verilmek istenen başka ülkeler mi var? Yoksa Gazze'de tıpkı Irak ve Suriye gibi zengin yer altı kaynaklarına mı sahip?
Genel olarak baktığımızda Amerika'nın iki hasmı diyebileceğimiz İran ve Rusya'ya verilmek istenen gizli bir ültimatom olduğunu görüyoruz. Amerika'nın sadece uçak gemisi göndermekle kalmayıp, devlet başkanının bile İsrail'i ziyaret etmesi buna bir gösterge. İran ile Rusya arasında var olan askeri yakınlık, silah transferleri ve Ukrayna savaşında İran'ın Moskova'ya verdiği destek zaten nükleer güç olma konusunda kararlı olan İran'ın Amerika karşısındaki göze batan durumları. Rusya'nın mevcutta devam ettirdiği Ukrayna savaşı ve yaşadığı hezimet şu an bu kirli oyuna dahil olmasını engelliyor. İran konusundan baktığımızda ise Hizbullah beklenenin aksine olayın dışında bir pozisyon almış durumda. Ancak Amerika ya da İngiltere çıkacak bir kara savaşında İsrail'e destek olursa o zaman İran'ı da fiili olarak destek veren ve hatta savaşan ülkeler arasında görebiliriz. Böyle bir senaryo da ise herkesin korktuğu 3. Dünya Savaşı'nın başlaması an meselesi olur. Suudi Arabistan'ın Amerika ile yakın ilişkiler kurması; Suriye, Irak, Mısır, Lübnan, Tunus, Fas gibi Arap ülkelerinin istikrardan iç politikaları olası bir savaşta taraf olmalarını engelleyebilir. Bunun haricinde Türkiye ve belki Türki Cumhuriyetler olası bir savaş halinde itidalli olup arabuluculuk faaliyeti yürütebilir. Ancak Amerika ve yandaşları diyebileceğimiz İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler savaşın baş aktörleri olurken, Çin ve Kuzey Kore ve belki Hindistan Gazze'deki soykırımı önlemek adına olmasa da tarihsel düşmanlıklarından bu ülkelerin karşısında yer alabilirler. Bu cümlelerin hepsi olasılık elbette ama tarihe baktığımızda çok daha ufak nedenlerle çok büyük savaşların patlak verdiğini görüyoruz.
Duamız yaşamak için geldiğimiz bu Dünya'da huzuru ve barışı kaybetmemek.