Sosyolog&uzm.psikoterapist

Sevgide aşırı gitmeme, nefrette de aşırı gitmeme… Denge unsurunu, muvazeneyi koruma. Günümüz neslinin dengesiz gelir dağılımı ile beraber çok farklı aile yapıları ve ahlak anlayışlarının arasında ızdıraplar içinde. Fıtratının gereği kendi içine dürülmüş bir tohum hükmündeki şahsiyet ağacının ve binasının sağlıklı olması adına bir çok talihsizliklerle karşı karşıya.
 

Hayat zıtlıklar sarmalından ibaret. İyi, kötü, güzel, çirkin, zengin, fakir, sağlıklı, sağlıksız vb.  Hayatı ve kendimizi anlamada,  tanımada ve en az hasarla kişilik binamızın oluşması adına her yaş gurubunun rol modelleri her haliyle örnek olmalı.  Rahatlık ve rehavet insani melekelerin empati yönünü sıfırlaması çok büyük sosyal sarsıntılara sebep olabileceği gibi maddi yoksunlukların ızdırabında da sosyal ve psikolojik depremler yaşayan neslimiz sosyal ve psikolojik terapiye muhtaç.. Her iş ve oluş bir gerilim ve sancının sonucu. Bu bir sanat eseri de olsa uğradığı yontulmaların sonunda ne kadar çok ızdıraba muhatap olmuşsa, üzerinde ne kadar emek ve göz nuru varsa o kadar değer ve kıymeti yükseldiği bir gerçektir. Zıtların çarpışmasından oluşan enerji, parçalanmalar ve dağılmalar sonucunda   oluşan yaşam alemimiz de bir düzensizliği makro alemde göremediğimiz gibi mikro alem de insan aynı zamanda içinde barındırdığı harikulade melekeler ve meziyetlerle kainatın en güzel meyvesidir. Her insanın harikulade donanımlar içinde en büyük imtihanı denge ve muvazene unsurunu yakalama adına yaşayacağı gerilimleri kontrolsüzlük sarmalına girmemesi için irade ve aklın, vicdanın, kalp inceliğinin refakatine muhtaç. 


Her şeyin özü hava, su, toprak ve ateş… Sebze, meyve ve tabiatta tüm canlılar bu unsurlardan birinin eksikliği ile hastalanır  veya meyveye duramaz. İnsanın da yetiştiği aile ortamı, çevresi, mahallesi, aldığı eğitimi havası, suyu ve toprağıdır.  Bütün bunların yanında bir de soyaçekim (genetik) rahatsızlıklar var ki yüzde otuz gibi bir orana yakın… Hava, su ve toprağın eksikliğine soya çekim rahatsızlıklar da eklenince insanımızın kimyasında kaymalar olmaması mümkün değil…
 

Selim aklın, vicdanın ve sağlıklı olmayan maddi ve manevi beslenmelerin oluşturacağı hasar ve travmaların telafisi çok zor olacaktır. Bu travmalar yer yer üzeri küllense de bünyenin karşılaşacağı en ufak müşkülatta tekrar ortaya çıkacaktır. Bu durumda tıbbi desteklerin yanında psikoterapi desteği çok önemlidir. Eğer bu iki destek birlikte olmaz ise arzulanan tedaviye ulaşılamayacak psikolojik ve sosyal yaralar kapanmayacaktır.