Başımıza gelmeseydi ismini şimdiye kadar hiç duymadığım bir hastalıktı doğrusu. Lenf bezlerini şişiren, çok yüksek olmadığı halde geçmeyen bir ateşle seyreden bu hastalık teşhisi konulana kadar bizi acilden acile sürükledi.
 

Genel olarak insanlar üzerinde etkili olan 88 tip adenovirüs türü bulunmaktadır. Bu virüsler grip virüsü gibi belli bir mevsim veya dönemde etkili olmamaktadır. Genel olarak üst solunum yolu ve bağırsakları etkileyen bu virüs, soğuk algınlığı ile benzer belirtiler göstermektedir. En önemli belirtileri baş ağrısı,  göz ve burun akıntısı, boğaz ağrısı, öksürük ve ateştir. Bazı kişilerde bronşite neden olan bu virüs bazı kişilerde kırmızı göz denilen konjoktivite, ishale ve deride döküntülere neden olabilmektedir.  Şu an benim kızımda da ateş ve boğaz ağrısı bittiği halde konjonktivit devam ediyor.
 

Adenovirüsünün en önemli bulaşma yolu temas. Ayrıca öksürük ve hapşırık yoluyla, dışkı yoluyla bulaşması da mümkün. Özellikle yaz döneminde temizlenmeyen havuzlarda su yoluyla da bulaşabilir. Bu enfeksiyondan korunmak için ellerin sık sık sabunla yıkanması önemli. Enfeksiyonun yayılımını önlemek için ellerin ağız, burun ve göz çevresine değdirilmemesi gerekli. Enfekte olan kişilerle aynı ortamda bulunmamak, hasta olan kişinin ellerini sık sık yıkaması hastalığın yayılmasını önleme de etkilidir. Adenovirüslerin aşısı bulunmaktadır. Akciğer hastalığı olan, bağışıklığı düşük bireylerde aşı riskleri en aza indirmektedir.
 

Adenovirüsler her yaştan bireyi etkileyebilir. Ancak 5 yaş altı kreşe giden çocuklarda daha sık görülür. Bazı vakalar birkaç gün içinde kendiliğinden iyileşme kaydederken bazı vakalarda hastalık 2 haftaya kadar devam edebilmektedir.