Yargı Sürecinin Başlatılması ve Tezkerelerin Okunması:

Anayasa'ya 2016 yılında eklenen Geçici 20.madde ile milletvekillerinin yasama dokunulmazlıkları kaldırılmıştır. Bu maddeye göre; 20.5.2016 tarihine kadar soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, TBMM Başkanlığına veya Meclisin yasama dokunulmazlıklarını inceleyen karma komisyona intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekillerinin Meclis kararına hacet kalmaksızın yargılanabilecekleri öngörülmüştür.

Maddenin yürürlüğe girdiği 8.6.2016 tarihinden itibaren 15 gün içinde de dosyalar, gereği yapılmak üzere yetkili mercie intikal ettirilmiştir.

Bu düzenleme ile Anayasa'nın 85. maddesiyle milletvekillerine tanınan iptal davası açma hakkı işlevsiz hale getirilmiştir. Bir başka ifadeyle Anayasa'nın bu maddesi baypas edilmiştir.

Böylece, 138 milletvekilinin dokunulmazlıkları kaldırılmış ve yargılanma süreçleri başlamıştır.

Dosyaların 46'sı AKP, 192'si CHP, 405'i HDP, 20'si MHP milletvekillerine ve 5 dosya da bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'ya aittir. Bunların büyük çoğunluğu terör, hakaret suçları ve çeşitli kanunlara(Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri, Seçim ve Siyasi Partiler gibi) muhalefet suçlarını kapsamaktadır.

Enis Berberoğlu'nun yargılama süreci bu Anayasa'daki değişiklikten sonra, diğer iki milletvekilinin ise milletvekili olarak seçilmelerinden önce Anayasa'nın 83/2 ye göre daha önceden başlamıştır.

Yargılama sonucunda mahkumiyet kararları kesinleşen İstanbul Milletvekili Kadri Enis Berberoğlu, Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in milletvekillikleri, mahkeme kararlarının TBMM Genel Kuruluna bildirilmesiyle sona ermiş oldu. Milletvekillikleri başka bir işleme veya karara gerek kalmadan kendiliğinden düştü.(Anayasa:84/3)

İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu: İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesince; 'siyasi ve askeri casusluk maksadıyla Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama' suçundan 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar veriliyor(14.6.2017 tarihli ve E:2016/205).İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2.Ceza Dairesi mahkeme kararını kaldırarak, 'Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri açıklamak' suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar veriyor.(13.2.2018 tarihli ve E:2017/2075,K:2018/87). Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtay 16. Ceza Dairesince onanıyor.(20.9.2018 tarihli ve E:2018/2088, K:2018/2728)

Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları: Diyarbakır 2.Ağır Ceza Mahkemesince; 'silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4.Ceza Dairesine yapılan başvurunun esastan reddine dair kararının Yargıtay 16.Ceza Dairesince onanmasına karar veriliyor.

Hakkari Milletvekili Leyla Güven: Diyarbakır 2.Ağır Ceza Mahkemesince; 'silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4.Ceza Dairesine yapılan başvurunun esastan reddine dair kararının Yargıtay 16. Ceza Dairesince onanmasına karar veriliyor.

Yukarıdaki bilgiler, TBMM'de okunan Cumhurbaşkanlığı tezkerelerinden alınmıştır. Anlaşılan Yargıtay kararı Cumhurbaşkanlığına gönderilmiş, Cumhurbaşkanlığı da bilgileri özetleyerek tezkere haline dönüştürmüştür. Bu tezkerelerde milletvekillerinin, Türk Ceza Kanununun hangi maddesine göre söz konusu cezayı aldıkları belirtilmemiştir. Bunun bir eksiklik olduğunu belirtmekte yarar vardır.

TBMM Başkanlığında tezkereler, bir süre bekletilerek işleme konmamıştır.

24.Dönem Van Milletvekili Kemal Aktaş'ın, terör örgütü propagandası yapmak suçundan 2 yıl 1 aylık mahkumiyetinin kesinleşmesi üzerine TBMM Başkanlığına gönderilen 30.5.2012 tarihli tezkere işleme konmamış, 2.7.2012 tarihli 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesi kapsamında milletvekilinin durumunun yargı mercilerince yeniden değerlendirilmesi amacıyla 5.7.2012 tarihli bir yazı ile dosya Adalet Bakanlığına iade edilmiştir. Yasama dönemi sonuna kadar yeni bir mahkeme kararı bildirimi olmamıştır. Dolayısıyla tezkere okunmamıştır.(TBMM Yasama Bülteni: Sayı.2)

İstanbul Milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Engin Alan hakkındaki Başbakanlığın 22 Mayıs 2015 tarihli tezkereleri de, TBMM'nin 7.4.2015 tarihinde tatile girmesi ve 7.6.2015 tarihinde Milletvekili Genel Seçimi yapılmış olması nedeniyle okunmamıştır.(TBMM Yasama Bülteni :Sayı.2)

Tezkereler makul, kabul edilebilir bir neden varsa bekletilebilir mi? Kuşkusuz bu da ayrı bir tartışma konusudur. Kemal Aktaş'ın tezkeresi, kısa bir sürede lehe çıkması muhtemel bir düzenleme nedeniyle, ileride telafisi mümkün olmayan bir sonucun oluşmaması için 2 ay bekletildiği görülmüştür.

Tezkere okunduktan sonra Milletvekilliği sona eren bir kimseyi, sonradan lehine çıkacak bir aftan veya başka bir yasal düzenlemeden yararlandırmak mümkün değildir.

Mecliste, konumuz ile ilgili 3 milletvekiline ait tezkereler okunduktan sonra tartışmalar başlamıştır. Esasen tezkereleri makul süre aşınmadan okutmak gerekir. Tezkerelerin bir süre bekletildikten sonra konsensüs aranmadan birden okunmaları tepkilere yol açar. Meclis Başkanı, Grup başkanvekilleriyle konuyu tezekkür ettikten sonra bu işlemi gerçekleştirmiş olsaydı daha doğru bir yol izlenmiş olurdu. Böylece Meclis Başkanı, kamuoyuna bütün yolları denediğini ancak okutmaktan başka çaresinin kalmadığını izah edebilirdi.

Enis Berberoğlu 27.Dönemde Tekrar Dokunulmazlık Kazanmış Mıdır?:

Berberoğlu, MİT-TIR'ları görüntülerini Cumhuriyet gazetesi eski genel yayın yönetmeni Can Dündar'a vermesinden dolayı yargılanmıştır.

Tutuklu iken 24 Haziran 2018 seçimlerinde yeniden milletvekili seçilmiştir. Tekrar dokunulmazlık kazanmış olması nedeniyle yargılamanın durdurulmasını ve tahliyesini talep etmiştir. Yargıtay 16.Ceza Dairesi, 19 Temmuz 2018 tarih ve E:2018/2088 ve K:2018/10 kararında talebi şu gerekçeyle reddetmiştir.

''Anayasa'nın geçici 20.maddesi ile yargılandığı suçlar yönünden yasama dokunulmazlığı kendiliğinden kaldırılan ve bu suretle yasama dokunulmazlığına anayasal bir istisna getirilmesi nedeniyle genel hükümlere göre yargılana gelen sanığın 27. dönemde yeniden milletvekili seçilmesi ile yargılandığı suçlar nedeniyle yeni bir korumaya kavuşamayacağının ve hakkında Anayasa'nın 83/4 ünce fıkrasının tatbik kabiliyeti bulunmadığının kabulünde zaruret vardır.'

Anayasa'nın 83/4.fıkrası 'Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.' şeklindedir

Kararda 'yasama dokunulmazlığına anayasal bir istisna getirildiği' ve 'milletvekili seçilmesiyle yargılandığı suçlar nedeniyle yeni bir korumaya kavuşamayacağı' belirtilmektedir

Anayasa'nın geçici 20.maddesi ile getirilen istisna, sadece 83/4.fıkrasının birinci cümlesidir. Başka bir ifadeyle, seçimden önce veya sonra belirtilen tarihe kadar bir suç işlediği ileri sürülen milletvekillerinin, Meclisin kararına hacet kalmadan yasama dokunulmazlıkları kendiliğinden kaldırılarak yargılanmalarına olanak sağlanmış olmasından ibarettir.

'Yargılandığı suçlar nedeniyle yeni bir korumaya kavuşamayacağı' vurgusu önem arz etmektedir. Tartışma konusunun can alıcı noktası budur.

Yasama dokunulmazlığı kaldırılan bir kimse yeniden milletvekili seçildiği takdirde hakkındaki soruşturma ve kovuşturmalar durmaktadır. Yargıtay Ceza Dairesi, bu hükmü dışlayarak suçun vasfını dikkate alarak yargılamaya devam etmiştir.

Anayasa'nın 14.maddesinde, suç tiplerinden bahsedilmemiş, sadece bir takım kavramlar, ilkeler ve faaliyetler belirtilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin Mustafa Balbay Kararında, 14.madde kapsamında yasaklanmış faaliyetlerin Türk Ceza Kanununun hangi maddelerinde düzenlendiğine yer verilmiştir.(Karar tarihi: 4.12.2013, Başvuru Numarası:2012/1272).

Berberoğlu'na atılı suç da 14.madde kapsamında değerlendirilmiştir.

Anayasa'nın 14.maddesi kapsamındaki bir suçu işleyen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için eylemin soruşturmasına seçimden önce başlanmış olması şartıyla mümkündür. Dolayısıyla eylemin, kişinin milletvekili seçilmeden önce işlenmesi gerekir.

Bu şartın mevcudiyeti halinde, milletvekilinin yargılanabilmesi için yasama dokunulmazlığının kaldırılması gerekmez. Kişi yeniden milletvekili seçilse bile korumadan yararlanmaz. Yargılanması devam eder.

Ancak Berberoğlu, suçu milletvekili iken işlemiştir. Dolayısıyla eylemin soruşturmasına seçimden önce başlanamamıştır. Yasama dokunulmazlığı kaldırılmak suretiyle bu yol aşılmıştır.

Berberoğlu'nun soruşturmasına, 27.dönem milletvekili seçimlerinden önce başlandığı için yargılamaya devam edilebilir şeklinde bir soru akla gelebilir.

8 Ağustos 2018 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde 'Berberoğlu'na Yapılan Haksızlık Giderilmeli' başlığı altında Prof.Dr.Fazıl Sağlam'ın doyurucu ve hukukla ilgilenenlerin faydalanabileceği bir makalesi yayımlandı. Karar eleştirilmekte ve hukuken değerlendirilmektedir.

Yasama Organı geçici 20.maddeyi düzenlerken böyle bir istisna hüküm getirmemiştir.

Kaldı ki Komisyon Başkanının açıklamalarında, 83/4 maddenin varlığını sürdürdüğünü, tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması meclis dokunulmazlığının yeniden kaldırılmasına bağlı olduğu vurgulanmıştır. (Fazıl Sağlam'ın makalesi)

Milletvekili seçilmeden önce eylemin işlenmesi ve soruşturmasına başlanmış olması halinde yargılamaya devam edilebilirdi.

Anayasa Mahkemesinin Balbay kararında; '114.Anayasa'nın 83.maddesinde 14.maddeye atıfla getirilen istisna, Anayasa'nın 67.maddesindeki seçilme hakkı da dikkate alındığında dar ve özgürlük lehine yorumlanmalıdır.' ' 115. ….Bütün Milleti temsil etmek üzere belli bir süre için seçilen milletvekilinin, şayet varsa, bu hakkını kullanmasına engel olmayacak koruma tedbirlerinin uygulanabilirliği üzerinde özenle durulmalıdır.'yönünde değerlendirmelerde bulunmuştur.

Yargıtay Ceza Dairesi, dar ve özgürlük lehine yorum yapmamış. koruma tedbirlerinin uygulanabilirliği üzerinde özenle durmamış ve Anayasa'nın 83/4.maddesini dikkate almadan, sadece suçun niteliğini dikkate alarak karar vermiştir.

Kesin hüküm, 27. Dönem milletvekili seçim sonuçlarının ilanına kadar verilseydi, sorun yaşanmazdı. Yargılama süreci, kişinin tekrar milletvekili seçildiği takdirde durur. Dava ve Ceza zamanaşımında olduğu gibi.