Günlük hayat ne kadar ister istemez belli yükleri taşımamıza neden olur. Bu yükler zamanla üstesinden gelmekte zorlandığımız ruhsal durumlara yol açabilir. Stres denilen durumda kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığının zorlanması sonucu ortaya çıkar. Yaşanılan zorlanmalar karşısında vücut kendini koruma amaçlı tepki verir. Eğer tepki verilen durumla başa çıkmak mümkünse savaşılır, yoksa o durumdan uzaklaşma eğilimi gösterilir.

Stres ne yazık ki engellenebilir bir durum değildir. Kaygı, mutsuzluk, endişe ve gerginlik gibi belirtiler gösteren stres bedensel olarak da bizleri etkileyebilir. Bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalıklara karşı savunma sistemimizi kırar.

Vücut stres yaratan bir olayla karşılaştığında ilk olarak kan basıncının yükselmesi, çeşitli hormonların salgılanması, terleme gibi fizyolojik tepkiler gösterir. Sonrasında stresin neden olduğu durum ortadan kalktığında tüm tepkiler kaybolur. Son aşamada vücut tükenme durumu yaşayabilir ki bu durum kronik stres dediğimiz baş edilemeyen bir aşamadır.

Günlük hayatımızda meydana gelen ani değişiklikler (okul değişikliğinden tutun da, yaşanılan sağlık sorunlarına kadar ) bazen sıradan sayılabilecek durumlar( küslük, iletişim sorunları gibi), çevrenin bize aktardıkları stresin ortaya çıkmasına yetebilecek durumlardır.

Stresin fizyolojik olarak en çok etkilediği organ midemizdir. Stres durumunda kortizolun salgılanması midede asit oranını arttırır. Bu hormonun salgılanması ülsere neden olabilir. Stres anında adrenalin ve noradrenalin hormonları da salgılanmaktadır. Bu hormonların kanda serbest olarak dolaşımı damar tıkanıklığına ve kalp krizi riskine yol açabilir. Stres kanser oluşumuna doğrudan etkili olmasa da kanserin tekrarlanması, yayılması gibi durumlar stresle ilişkilidir.

Stresin üstesinden gelebilmek için öncelikli olarak yaşanılan sorunu tanımak, tanımlamak gerekir. Bunun üstesinden gelebilme yollarına odaklanılmalıdır. Gerekli durumlarda yardım istenmeli, sakin ve huzurlu ortamlarda bulunmaya özen gösterilmelidir. Stresle başa çıkmada kişinin kendisini telkin etmesi önemlidir. Karamsarlığa kapılmak, gerçekçi olmayan düşüncelere dalmak stresi arttırır.

Bazı durumlarda kişinin çözüm sağlayabilmesi mümkün olamaz. Mesela bir yakının vefatı geri döndürülemeyecek, değiştirilemeyecek ve pozitif düşünülemeyecek bir durumdur. Böyle bir durumda duygularla baş edilmesi önemlidir.

Nefes alma tekniklerini uygulamak, sigara ve alkol tüketiminden uzaklaşmak, egzersiz yapmak, dengeli bir beslenme alışkanlığı kazanmak stresin yoğun olarak yaşanmasına engel olan durumlardır. Yapılacakların planlanması ve en önemlisi mümkünse strese sebep olan kişi, durum ve unsurlardan uzaklaşmak, günlük hayatta buna göre planlar yapmak kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayacaktır.