Aile ortamını sevgiyle sürdürebilmek için gerekli şartların başında, aile bireylerinin bir aradayken yaşadıkları duygusal atmosferi sağlıklı kılmak ve değerli kılmak gelir. Ailede yaşam alanını daha konforlu sağlamak ise çocukların yetiştirilmesi, eğitilmesi ve toplumun sağlıklı bir üyesi haline getirebilmeleri için en uygun ortamı yaratmaktır. Ailede sağlık içinde bir yaşam için bireysel olarak aile üyelerinin biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve kültürel bir bütünlüğün sürdürebilirliğini sağlamak gerekir.
Sevgi, yaşamda sürdürülebilirlik olgusunun en güçlü yanıdır. İyi yaşam için yaşama ilişkin herşey sevgi ile sağlanır. Yaşamın sürdürülebilir olmasının varlığı, ancak sevgi beklentisi olmadan var olan gerçek sevgi ile anlam kazanır.
İnsan haklarının sürdürülebilir olması, insanların saygı duyması, birbirini destekleyip sorumluluk bilinci içinde saygınlıklarını koruması ile sağlanır. Bunun için her bireye bağımsız seçim yapma ve yeteneklerini geliştirme özgürlüğünü elde etme imkanının sağlanması şarttır.
Eğitim, her alanda sürdürülebilirliğin önemli araçlarından biridir. Eğitim alanında sürdürülebilirliğin sağlanmasında öğrencilerin eğitimlerine ilişkin sınav öncesi psikolojik durumları önemlidir. Bu nedenle, öğrencilerin sürdürülebilir bir gelecek yaratmak için gerekli bilgi, beceri ve tutumların geliştirmelerine yardımcı olmayı amaçlayan eğitim sisteminin oluşturulması şarttır.
Yaşamın sağlıklı sürdürülebilir olması için bireylerin sağlıklı beslenme, uyku ve spor faaliyetlerinin düzenlenmesine ihtiyaçları vardır. Yediklerimiz, içtiklerimiz daha kaliteli yaşamın sürdürülmesinde önemli derecede etkilidir.
Yaşamın sürdürülebilirliğinin sosyal yapılanmasında insancıl ve toplumsal değerlerin sağlanması gerekmektedir. Geleceğe sağlıklı ve güvenle bakmak için kaliteli yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli ortam sağlanmalıdır. Yaşamın kaliteli sürdürülebilir olması toplumsal yapının sosyal ilişkiler temel alınarak inşa edilmesi ile gerçekleşir. Kaliteli yaşamın sürdürülebilirliğinin sağlanması, insani değer yargılarının uyum ve güven içerisinde olmalarına bağlıdır.
Toplumlarda cinsiyet eşitliği, yaşamın kaliteli sürdürülebilirliğinin insan hakları konusuna odaklanmasının göstergesidir. Cinsiyet eşitliği hem kadınların hem erkeklerin toplumda adalet, barış, refah ve güven içinde yaşayabilmeleri için şarttır. Özellikle, daha fazla kız çocuğunun okula gittiği, daha fazla kadının hayallerini gerçekleştirdiği sağlıklı ve güven ortamı yaratabilmektir.