Kazım Karakaya, kadim uygarlıkların izini sürerek, Çin'den, İran'a ve Anadolu'ya kadar farklı coğrafyalarda dolaşırken, zanaatla sanat arasındaki ince çizgiye vurgu yapıyor ve kolektif belleğimizdeki imgelerden ilham alarak, heykelde malzemenin olasılıklarını sorguluyor.
Bozlu Art Project 20 Mayıs 2023 tarihine kadar Kazım Karakaya'nın 'Töz' isimli sergisine ev sahipliği yapıyor. Karakaya'nın, kökleri İç Asya ve Uzakdoğu'ya uzanan, yolculuğu İsfahan ve Tebriz üzerinden İstanbul'a kadar süren Saz Üslubu'yla başlayan yolculuğu, kimi zaman Babil'in ünlü İştar Kapısı'ndaki aslan kabartmalarına çıkıyor kimi zaman Selçuklu sanatındaki aslan başlı çörtenlere, kimi zaman da ejder, kilin, anka ve sfenks gibi efsanevi hayvanlara uzanıyor. Karakaya, taştan çiniye, tezhipten minyatüre, kitap süslemeciliğinden kalemişine, halı ve kilim dokumacılığına uzanan Saz Üslubu'nun izini sürerken saz yoluyla kat'ı sanatını, çağdaşlığın güncelliğinde buluşturarak kağıt yerine metal kullanmayı deniyor.
Birkaç yıl önce kağıt kesme sanatını üçüncü boyuta taşıyarak demir malzemeyle kurguladığı hayvan heykellerini galeri zemininden alarak duvar rölyeflerine dönüştüren Karakaya, 'Töz' isimli sergisinde alüminyum, demir ve taş malzemenin olasılıklarını sorguluyor.
Geleneksel sanatlarda hayvanların kanat, bacak ve bedenlerinin stilize edilmiş şekillerinden oluşan ve daha sonra bitkisel bir motife dönüşen rumi formu, Karakaya'nın heykellerinde bir hayvanın kuyruğu olarak yeniden karşımıza çıkıyor.
Karakaya'nın dünyasında hayvanlar, insanlar ve bitkiler hiçbir ayrım gözetmeksizin alışveriş içinde. Özel bir insanlığın değil, sonsuz bir dönüşümün geçerli olduğu bir dünya. İnsanların, hayvanların ve yaprakların bedenlerinde ortak bir 'Töz' var sanki, Saz Üslubu'nun yaratıcısı Şah Kulu'nun ejderinde aslan ejdere, ejder simurga saldırırken hepsi aynı bütünün parçası.