Eğitim hayatı süresince öğrencilerin en çok zorlandığı ders genel olarak matematik. Aslında matematiğin sevilmemesinin temel nedeni de anlamakta zorlanılması. Öğrencilerin korkulu rüyası olan matematiğin anlaşılmamasının altında yatan temel neden ise önyargı. Ne yazık ki bu önyargıyı körükleyen de zamanında matematiği sevmemiş aileler. Kısacası bu nesilden nesile aktarılan bir düşünce. Fransızca kökenli olan matematik kelimesinin anlamı 'öğrenilen şey' demek. Çevremize baktığımızda ise öğrencilerin yaşları her ne olursa olsun öğrenmekte zorlandıkları aşamada matematiği gereksiz olarak değerlendirdiklerini gözlemliyoruz. Bu bizim ne işimize yarayacak, bunları nerede uygulayacağız gibi düşünceler matematiğin can sıkıcı bir hale gelmesine neden olmaktadır.
Matematikçilere göreyse durum tabi ki çok farklıdır. Dünyaca ünlü matematikçi, gururumuz Cahit Arf, 'Matematik esas olarak sabır olayıdır. Belleyerek değil keşfederek anlamak gerekir.' der.
Matematiğin sevilmemesinin temel nedeni olarak aileden gelen kodlamalar olduğunu belirtmiştim. Bence bir diğer neden de eğitmenlerin ilgisi. Matematiği sevmeyen, başarılı olamayan öğrenciler üzerinde eğitmenlerin fazla çaba harcamak istememesi yatıyor.
Matematik aslında bir nevi soyut kavramlarla çalışmak olduğundan öğrenciler bu soyutluğu somut nesnelerle özdeşleştiremiyorlar. Sayılar, denklemler, değişkenler matematiğin olmazsa olmazı olan soyut kavramlar olduğundan bunları bir mantıksal düşüncede birleştirmek önemli bir beceri gerektiriyor. Bu da elbette bazı öğrenciler için karmaşık ve çaba gerektiren bir durum. Çaba ise zaman alan bir durum olduğundan özellikle ilköğretim ve lise çağında olan öğrencilerin buna sabrı ve isteği olmuyor.
Matematik ilgi çekici bir şekilde anlatıldığında elbette anlaşılır olacaktır. Özellikle 1. sınıf çağında çocuklara sorduğumuzda en sevdikleri dersin matematik olduğunu söylerler. Günlük hayatta matematiğin ihtiyaçlarımızla özdeşleştirilmesi bu ilgiyi arttırır. Matematiği bir oyun halinde sunmak, çocuğun soru sormasına izin vermek ve onu teşvik etmek merakını arttıracaktır.
Temel matematik bilgilerini kavrayarak ilerlemek karışık matematik konularında başarılı olmayı sağlar. Temel konularda başarı sağladıkça güven de artacağı için zor ve karmaşık gelebilecek konularda özgüven de oluşturulacaktır. Matematik de öğrenilen konularda bolca pratik yapmak hızlanmayı arttır. Ayrıca yapılan yanlışlarda pes etmemek, tekrar tekrar denemek eksikliklerin tespit edilmesini sağlar. Matematik ezbere gelen bir ders değildir. Ezberlenen her konu zamanla mutlaka unutulur. Bu nedenle matematiği anlamak gerekir. Anlayarak çıkarım yapmak ve her konunun bir sonrakinin temeli olduğunu kavramak gerekir. Her çocuk matematiği anlayabilir. Bizlerin aile ve öğretmenler olarak buna fırsat vermesi gerekir.