Âşık Veysel, gönül gözüyle gören, toprağa, doğaya sevdalı, türkü geleneğinin hem sözüne hem özüne sıkı sıkı bağlı, halk dilini kullanan bir halk ozanımızdır.

'Dünya dolsa şarkıyılan,

Türküz, türkü çağırırız.

Yola gitmez korkuyulan,

Türküz, türkü çağırırız.'

'Bayramlarda, düğünlerde,

Toplantıda, yığınlarda,

Sıkılınca dar günlerde,

Türküz, türkü çağırırız.'

Karacaoğlan'ı, Köroğlu'nu, Yunus Emre'yi, Emrah'ı, Dertli'yi çok seven Âşık Veysel, 21 Mart 1973'te yaşama veda etmiştir.

21 Mart, gece ile gündüzün eşitlendiği, toprağın uyanmaya başladığı, baharı muştulayan bir gündür. 21 Mart'tan itibaren toprak uyanır, canlılar ve ağaçlar kış uykusundan uyanır. Ağaçlara su yürür, ağaçlar domur domur olur, yapraklanmaya, çiçeklenmeye yönelir. Baharın gelişini Âşık Veysel ne güzel dile getirmiş:

'Cümle ağaç uykusundan uyandı,

Giyinmiş donunu yeşil atlastan.

İrenk irenk çiçeklere boyandı,

Gidermiş kederi, kurtulmuş yastan.'

'Bahar gelir, dağlar, bağlar süslenir,

Yel değmezse coşan dalar uslanır.

Bir hazin ses şafaklara seslenir,

Neler duymaz, bad-ı saba o sesten.'

'Eser seher yeli er sabah sabah,

Dalgalanır sular, titreşir yaprak,

Saçar kokusun menekşe, zambak,

Hakiki bir duygu vefalı dosttan.'

***

'Ağaçlar al giydi, kuşlar dillendi,

Açtı bahar çiçekleri Ada'nın,

Toprak mevce geldi, yer yeşillendi,

Açtı bahar çiçekleri Ada'nın.'

Veysel'in vefalı dostu, yari topraktır. Çünkü toprak, ekmektir, sudur, aştır. Ne yiyip içiyorsak temelinde toprak vardır. Toprak, evdir, vatandır. Toprağına sahip çıkmayanlar, hem evinden hem de vatanından olurlar. Gönül gözüyle gören Veysel, bize toprağımıza sahip çıkmamız gerektiğini anlatmaktadır. Toprak ihanet etmez. Ne kadar ilgi gösterirsen, onun çok fazlasını geri verir. Atalarımız boşuna dememişler: 'bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur' diye.

'Dost dost diye nicesine sarıldım,

Benim sadık yarim kara topraktır.

Beyhude dolandım, boşa yoruldum,

Benim sadık yarim kara topraktır.'

'Nice güzellere bağlandım kaldım,

Ne bir vefa gördüm ne de fayda buldum.

Her türlü isteğim topraktan aldım,

Benim sadık yarim kara topraktır.'

'Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi,

Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi.

Kazma ile döğmeyince kıt verdi,

Benim sadık yarim kara topraktır.'

***

'Havaya bakarsam hava alırım,

Toprağa bakarsam dua alırım,

Topraktan ayrılırsam nerde kalırım?

Benim sadık yarim kara topraktır.'

Âşık Veysel'in Tarlam Şiiri, toprağa ve çalışmaya verilmesi gereken önemi açık biçimde dile getirmektedir. Atalarımız, 'Tarlayı koçan zapt etmez, saban zapt eder, emeksiz yemek olmaz' demişler.

'Tarlam, sana üç yüz fidan aşılasam,

Tarla coşar, fidan coşar, el coşar.

Gücüm yetse hemen işe başlasam,

Kazma coşar, kürek coşar, bel coşar.'

'Çalışırsan, toprak verir cömerttir,

Emeksiz istemek, dermansız derttir,

Çalışmak, insana büyük servettir,

Kese coşar, gönül coşar, el coşar.'

Âşık Veysel'in yaşama veda ettiği 21 Mart, yani baharın gelişi, doğanın uyanışı binlerce yıldır, kadim Türk toplumlarınca 'Nevruz' yani 'Yeni Gün' olarak bir bayram havası içinde kutlanagelmiştir.

Nevruz, zaman zaman Bahar Bayramı, Yeni Gün Bayramı, Toprak Bayramı adını almış önemli bir gündür 21 Mart.

Âşık Veysel, sadece toprağa aşık değildir. Doğaya da aşıktır.

'Erimiş karları, çekilmiş duman,

Açılmış çiçekleri, yürümüş çimen,

Hayali kafamda yaşar her zaman,

Başı oylum oylum meşeli dağlar.'

Veysel, Tanrı'ya aşıktır:

'Ben ne idim, nasıl oldum,

Kahi doldum kah boşaldım,

Yandım, yakıldım kül oldum,

Senin yolunda yolunda.'

Veysel, güzele, güzelliğe aşıktır:

'Taramış zülfünü, dökmüş gerdana,

Yel estikçe dalgalanır her yana,

Dedim dilber, çevir yüzünü bana,

Gözler yıldız, al yanaklar ay mıydı?'

Âşık Veysel, vatana, Atatürk'e, Cumhuriyete aşıktır:

'Vatan bizim, ülke bizim, el bizim,

Emin ol ki çalışan kol bizim,

Ayyıldızlı bayrak bizim, mal bizim,

Söyle Veysel öğünerek, överek.'

***


'Atatürk'tür Türkiye'nin ihyası,

Kurtardı vatanı düşmanımızdan.

Canını bu yolda eyledi feda,

Biz dahi geçelim öz canımızdan.'

Veysel'in, Atatürk'ün ölümü üzerine yazdığı on dörtlükten oluşan ATATÜRK'E AĞLAYALIM adlı ağıtından bir dörtlük:

'Atatürk'ün eserleri,

Söylenecek bundan geri,

Bütün dünyanın her yeri,

Ah çekti, vatan ağladı.'

Veysel, gözü açık olanların bir türlü görmediği, görmek istemediğini gönül gözüyle görmektedir. Cumhuriyetin değerlerine, Atatürk'e ve devrimlerine sahip çıkılması gerektiğini açık ve anlaşılır biçimde dile getirmekte ve bizleri uyarmaktadır:

'Devri Cumhuriyet, aşırı yirmi,

Uyan bu gafletten, uyuma yurttaş,

Dünya ayaklanmış aya gidiyor,

Uyan bu gafletten, uyan yurttaş.'

Âşık Veysel, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan tüm insanlarımızın bir arada yaşaması, soy ve inanç ayrılıklarının bir kenara bırakılması gerektiğini dile getirir. Bir arada yaşamak için insan olmak yeterlidir.

'İtimat edersen benim sözüme,

Gel, birlik kavline girelim, kardaş.

Birlik çok tatlıdır, benzer üzüme,

İçip şerbetini duralım kardaş.'

'Yürüyelim Atatürk'ün izine,

Boş verelim bozguncunun sözüne,

Göz atalım, şu dünyanın hızına,

Yürüyüp hedefe varalım kardaş.'

Gönül gözüyle gören Veysel, kendisi eğitim görmese de eğitimin, akıl ve bilim yolunda yürümenin önemini kavramış, şiirlerinde bunları dile getirmiştir:

'Dünyanın en zengin aklını gördüm,

Sermayesini sordum, dedi ki okul.

İnsanlara hizmet yaptığın yardım,

Merhametim, duygum dedi ki okul.'

***

'Okul yurdun can damarı,

Okul korur namusu arı,

Okul istikbal yolları,

Görenlerin görmesidir.'

'Okul bilir, doğru yolu,

Okuldur yurdun temeli,

Mürşit ilimdir bilmeli,

Bu ses Ata'nın sesidir.'

Yeni Günde, Nevruz'da yaşamını yitiren ünlü halk ozanımız Âşık Veysel'i 49. Ölüm yıldönümünde saygıyla anıyorum. Ruhu şad, mekanı Cennet olsun.