-7.BÖLÜM-
ESNAF VE SANATKARLAR TİCARET BAKANLIĞI'NIN ÜVEY EVLADI MI ?
Siyasetin sınıfta kaldığı oligarşi bürokrasinin kamu hizmetini nasıl eline yüzüne bulaştırdığını en somut örneklerini deprem bölgesinde görüyoruz. Ticaret Bakanlığı'nın esamesi bile okunmuyor. Deprem döneminde bakanlar kurulunun değişmesinden sonra da Ticaret Bakanlığı'nın varlığı yok. Hangi akıl ve saikle Esnaf ve sanatkarlar ile Kooperatifçilik iki genel müdürlüğün birleştirildiği meçhul iken yeni bakana sunum yapamadıkları, deprem bölgesindeki esnaf ve sanatkar için Türkiye Vizyonuna uygun proje geliştiremediklerini sormak lazım.
Konu buraya gelmişken tüm yurtta 34.Ahilik Haftası kutlamaları yaşandı. Tatlılar, pilavlar dağıtıldı. Deprem bölgesi bu haldeyken bu yıl kutlamaları bu hale getirmek yerine harcanan paraları deprem bölgesindeki esnaf odalarına esnaflara gönderebilseydiler. Hani Ahilik töresi ya 'Komşun açken tok yatan bizden değildi' Ne diyelim Allah basiret versin !
ESNAF KREDİSİNİN ÇİLESİ DEPREMDEN BETER !
Esnaf kredileri konusunda da Ticaret Bakanlığı'na yoğun bir eleştiri var. Depremde evini kaybetmiş esnaf ve sanatkarın dükkanının yerle bir olduğuna bakmadan biri devlet memuru iki kefil bir de ipotek istenmesi esnafı canından bezdirmiş durumda. Esnaf bütün varlığını depremde kaybetmiş Peki esnaf ipoteği nasıl verecek ? Bir canı bir de kolundaki altın bileziği olan mesleği var.
Bu konuda ne Ticaret Bakanlığının ne de Halkbank kredisi ile iş gören TESKOMB'un aktif bir rol oynadığı söylenemez. Ortada bir kredi var ama ulaşımı oldukça zor. Esnafa can suyu değil esnafa neredeyse kibrit suyu dökülüyor. Şanlıurfa Bakkalar ve Bayiler Esnaf Odası Başkanı Mehmet Altun bu konuya parmak basıyor:
'Gel esnafım sana krediyi vereyim demekle esnafın işi düzelmez, esnafın işini, esnafın gelirini artırıcı projeler üretilmeli yani biz balık istemiyoruz kar marjımızın artması lazım. Öncelikle 'kredi vereyim haydi işini düzelt' hani kredinin de belli bir günü var, zamanı var, taksidi var ödemesi var bize kredi vermek tamam güzel ama bizim kar marjımızı işimizi geliştirecek projeleri devletin üretmesi lazım.'
Özellikle deprem bölgesinde yaşanan sıkıntılarda, esnaf ve sanatkarının boynunu büken en önemli sorun ise esnaf kredilerinin ödeme takvimi. Hükümet erteleme yoluna gitti. Ertelenen krediler bir de buna BAĞ-KUR primleri eklendiğinde esnafın iş yapabilme kapasitesi göz önüne alındığında iflas bayrağını çekmesi gerekiyor.
Adıyaman Metal İşleri Esnaf Odası Başkanı Mahmut Yücel'den öğrendiğime göre özellikle Adıyaman, Hatay, Malatya ve Kahramanmaraş'ta depremden büyük mağduriyet gören esnaf ve sanatkarların kredilerinin affedilmesi/silinmesi yoluna gidilmesi bile teklif edilmiş. Kredilerin diğer illerde esnaf ve sanatkarların aldığı kredilere bir puan eklenerek silinmesi teklifi kabul görmemiş. Esnaf krediden önce hükümetten acilen hibe desteği istiyor. BAĞ-KUR borçları ve kredilerin uzun vadeye yayılmasını isteyen esnaf sanatkarlar çağrılarına Ticaret Bakanlığının ve ilgili kurumların kayıtsız kaldığını Adıyaman Metal İşleri Esnaf Başkanı Mahmut Yücel şöyle belirtiyor:
'Buradaki madeni sanatkara bağlı olan, diğer kurumlara bağlı olan esnaf ve sanatkarlarımızın adına TESKOMB genel başkanı Abdulkadir Akgül Adıyaman'a geldi. Organize sanayide, odalar birliği başkanımızla, kooperatif yöneticilerimizle bir toplantı yaptık. Dedik ki başkanım bu esnaf arkadaşlarımızın borçlarını ne yapacağız? Sonuçta her şeyi gitmiş esnafın, erteleyeceğiz dedi. Ertelemeyle olmaz dedik basa basa söyledik. Türkiye'nin hepsi yıkılmamış, her yerde deprem oluşmamış, şurada ağır hasar gören 4 ilimiz var. Diğer illerde çok şükür ciddi bir şey yok yani bugün Diyarbakır'da, Urfa'da, Adana'da oldu ama çok ciddi bir şey yok yani esnafın etkileneceği bir durum meydana gelmedi. Türkiye'de 5 ilimize verdiğiniz kredilere birer puan ekleyin, buradaki esnafın borcunu silin. TESKOMB kendi bütçesiyle de bu 5 ilin borçlarını silebilecek güçte aslında. Yapılmadı, ertelemeye gidildi. Esnaf kazanmıyor, sen ne kadar erteleyeceksin? Şimdi benim sektörüm kazanıyor ama çarşı merkezdeki benim diğer sektörüm kazanmıyor çünkü işyeri yok'
MESOB Başkanı Şevket Keskin ise Ticaret Bakanlığı ile ilgili daha keskin konuştu:
'Siz bunun altından çıkamazsınız ki borcun üstüne borç getirmek, kredi kartları gibi… Kartopu gibi büyür. Bir olayı büyütürsen büyür küçültürsen küçülür. Yaşanan ise olayı büyüttüler. Ertele, ötele, ertele, ötele… Esnaf ve sanatkar sevgisi bakışıyla, afetle ilgili bir proje geliştirseydi ticaret bakanı, bu sorunların hepsini hallederdi.
Devletimizden beklediğimiz Bağ-kur primlerini almaması. 1 yıl daha esnaf ve sanatkarlar odası girdilerinin alınmaması ve faizsiz acilen Kredi verilmesi lazım. Esnaflarımız biraz kendilerini toparlaması lazım ki, çocuklarının karnı doysun, mutlu olabilsin.'
Esnaf ve sanatkarların sermayesi olmadığı için bir de açılan kredilerin 'deveyi hendek atlatma' kabilinden olması esnaf ve sanatkarı neredeyse çıldırtıyor. Bazı oda başkanlarının yorumları ise şöyle:
İskenderun Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Mustafa Çöloğlu:
'Esnaf kredileri var, 250 bin lira bir esnaf kredisi getirildi. E şimdi esnaf kredileri seçimden sonra durduruldu, neredeyse vermemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Yani şimdi burası deprem bölgesi, insanlar burada yıkılmış, sen 250 bin lira maddi destek vereceksin bu insanların bütün sorunlarını falan halletmeyeceksin ama bir motive etmiş olacaksın. Tabii ki bunların arasında da biraz önce söylediğim gibi hiç ihtiyacı olmayanlar da olacaktır, alacaktır ama %90'ının gerçekten çok ihtiyacı var. Şimdi bizim burada esnafımızın ekstradan desteklere ihtiyacımız var'
'Devlette sağ olsun bazı destekler verdi ama o destekler yerini bulamadı. Mesela bir esnafım beni aradı. Abi dedi 'dükkanım yıkıldı. Devlet 250 bin destek veriyor. Gittim sicilim bozuk olduğu için banka bana vermiyor. En son bana dedi eve yemek götürecek param yok', doğal olarak bizde elimizden geleni yaptık. Her insan depremde adam nerden bilsin bir gün deprem olacak o sicilin bozukluğu ona mal olacak. Esnafı bu konuda mağdur oldu. Devletin bu gibi şeylerde mağduriyet yaşatmaması lazım. İnsanlar sicili bozuk olabilir ama ölüm kalım meselesinde devlet her zaman haklının yerinde olması lazım. Hakkı teslim etme bakımından bu konuya giren ender isimler oldu'
Kahramanmaraş Samsun Çarşısı Esnaf Başkanı Yahya Canlı:
'Şimdi bu yapılan çalışmaların sonrasında istihdam konusunda veya finans konusunda devletimizin sunmuş olduğu KOSGEB gibi esnaf ve sanatkarlara vermiş olduğu kredilerin olduğu söylenir. Bu kredilere esnafımızın ulaşması biraz zor oluyor. Zor nedir, esnafımızdan bankalar teminat istiyor, tapu istiyor. Tapu nereden bulacak esnaf. Tapulu yerler zaten yerle bir olmuş. Bu şartlarda esnaflarımıza teminat verilmesi olur mu? Olmaz, buna esnafımızın maalesef şu anda krediye ulaşımı çok çok zor. Bankalara gittiğiniz zaman önünüze birçok engeller çıkartıyorlar. Bu engellerin bir an önce daha kolay hale getirilmesi gerekiyor.'
Şanlıurfa Bakırcılar ve Sobacılar Oda Başkan Adnan Uncu:
'Bugün esnaf kefalet kooperatifi var gidip basit bir para istediğimiz zaman, esnaftan 2 esnaf kefil, 1 memur kefil, artı ipotek, ismi ne esnaf kefalet benim esnaflığım nerede kaldı. Bu kefil nereden çıktı biz bunu anlamıyoruz. Malımızı veriyoruz bu defa kefil istiyor. Şimdi baba oğula kefil olmuyor öyle bir devirde yaşıyoruz, bu kefil nerden çıktı. Bunu biz anlayamıyoruz.'
Kahramanmaraş Baharatçılar Esnaf Odası Başkanı Cuma Güler:
'Devletimiz esnaflarımıza, esnaf kefalet kooperatifleri aracılığıyla 250 bin lira, 1 yıl ödemesiz bir kredi çıkardı. Burada da tabi bazı ulaşamayan arkadaşlarımız oldu. Nedeni ise bu krediye ulaşabilmek için bir ipotek vermemiz gerekiyor. Esnafın evi gitti dükkanı gitti ipotek verecek bir şeyi kalmadı. Burada yetkililerden bu konuda bu deprem bölgelerinde özellikle bir esneklik yapmalarını istiyoruz. Tekrar bizim ayağa kalkabilmemiz için bize en az 2 yıl ödemesiz KOSGEB dedikleri 200-300 bin lira gibi kredinin her esnafa ulaşması için mutlaka bize bir pozitif ayrımcılığın yapılmasını istiyoruz. Çünkü karşımıza çıkan bankaların direttiği ipotek gibi şeyleri esnaflarımız vermez. Niye vermez evi gitti, dükkanı gitti, barkı gitti Maraş tabiriyle bize bu ipotek konusunda devletimizin biz esnaflara güvenmesini istiyoruz. 2011 yılında konuyla belki çok alakalı olmasa da dolaylı yönden var. Van da meydana gelen depremde belki yıkıcı gücü bizim Maraş'ta ki kadar kesinlikle değildi. Orada 2011 yılında Van'da ki depremde mücbir sebep tamı tamına 6 yıl ötelendi. 2011 yılında olan deprem 2017 yılında tekrar 30 taksitde ödemeleri ilk ödeme 2018 Ocak ayı olmak üzere 2023'ün Ocak ayına kadar 5 yıl uzatıldı. Bu hakların bizlere de tanınmasını istiyoruz. Biz bunu daha fazlasıyla hak ediyoruz.'
Menekşe Kelle Paça lokantasının Sahibi Remzi Ulaş:
'Finans konusuna gelince de devletimiz sağ olsun depremde gördük, devletimizin güçlü olduğunu hissettik, Allah razı olsun ama küçük esnafa hiçbir finans desteği görmedik. Şuan kendi çabalarımızla ayakta durmaya çalışıyoruz. Devletten 250 bin lira kredi çekmeye yeltendim. Benden 750 bin lira karşılığında ipotek istendi. Bu tür engellerle krediyi alamadık. Anlaşılan küçük esnafa bir şey yok'
İskenderun Hızarcılar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Yılmaz Değirmen:
'Devletin kredi yerine hibe kredisi vermesini önerdi. Kredi borçlarını ertelemek yerine bir yıl esnaf ve sanatkardan elektrik ve SGK priminin alınmaması gerektiği görüşünde:
'Finansman konusunda faizli krediden çok hibe verilmesi gerekiyor bence, sigortaları ertelemek değil de bir yıl elektriğin, sigortanın ödenmemesi esnaf açısından daha olumlu olacaktır kanaatindeyim. Zaten 6. 7. aydayız, çalıştığımız yok yani. Bunun için devlet sigorta primini almaz, biz o sigorta primini çalışana verir, biraz daha yüksek maaş verirsek, belki buradan giden işçiyi geri getirebiliriz.'
ESNAFA KOSGEB KREDİSİ VAR MI?
Deprem bölgesinde konuştuğumuz esnaf ve sanatkar oda başkanları ve esnaf sanatkarlar KOSGEB'İn kredilerini dillerine dolamış durumda. Bir Allah'ın kulu yetkili çıkıp da KOSGEB veri tabanına bağlı olmayan küçük işletmelerin bu kredileri alamayacağını söylemiyor. Bir umut deryasıdır gidiyor. Zira KOSGEB'in web sitesinde kredi alabilmek için şu şartlar sıralanıyor:
'Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Yenilikçi, teknolojik ve katma değeri yüksek bir ürün üreten, bu ürünü uluslararası pazarlara taşımak isteyen ve ihracat odaklı çalışan KOBİ'ler önceliğimiz olmak üzere yeni bir vizyon ile bütün KOBİ'lerimize gerekli desteği sağlayacağız'
Yani esnaf siciline bağlı bulunan eğer bir ortaklığı yoksa KOSGEB kredilerinden faydalanamayacak.
KAHRAMANMARAŞ ESNAFLARI KONUŞUYOR
Mehmet Ceviz - Anahtarcı
Sağ olsun çok yardımlar geldi tüm dünyadan tüm diğer şehirlerden. Kahramanmaraşlı depremzedelerin bir dezavantajı da 11 ilin tam ortasında olmasındaydı. Yani gelen hangi yoldan gelirse gelsin tüm il ve ilçelerde deprem yaşanmıştı. Dolayısıyla civar illerde acı çeken insanları görmezden gelipte Maraş'a gelmezlerdi. İlk gördükleri yerde durmaları gerekmekteydi, nitekim de öyle oldu. Maraş'a yardım için Kayseri yönünden gelenler, Afşin Elbistan'daki yıkımlara gitmek zorunda kaldılar. Antep'ten gelenler Pazarcık'a gitmek zorunda kaldı. Adana'da gelenler Türkoğlu, Şekerova'da büyük yıkımlar vardı. Oralara gitmek zorunda kaldılar. Devletimiz çok büyük çok güçlü. insanlarımız fevkalade fedakarlıklarda bulundu. Çok teşekkür ediyoruz Allah devletimize zeval vermesin, milletimize zeval vermesin bu günleri atlatacağız ama kolay olmayacak gerçekten insanlar aklını yitiriyor bilmiyorum yani Allah'ım esirgesin.
Afet sonrası ticaret ve sanayi odası gibi kuruluşlar kendilerini daha iyi ifade etmekte. Kendileri gerek meclis de gerek üst protokollerde temsil edilmekteler. Onlar birebir gerekirse ikili ilişkileri ile bir şekilde sorunlarını hallediyorlar ama küçük esnafın gerek kredi çekmek için gerek kendini ifade etmek için gerekse teminat göstermeleri için bir şeyleri zaten kalmadı. Onun için biraz zorlanıyorlar. Küçük esnafların durumları gerçekten çok hoş değil ama hallerine de şükür ediyorlar Allah'a. Yetkililer kararları alırken, esnaflarla istişarede bulunması gerektiği kanaatindeyim. Eril kişilerin, ortak aklın, ortak akıl ile hareket etmeleri halinde daha başarılı olurlar diye düşünüyorum. Bizlerde daha az mağdur olmuş oluruz.
Kahramanmaraş Elektrikçiler ve Bobinajcılar Odası Başkanı Bilal Güngör:
Afet sonrası esnaflarımız gerçekten büyük sıkıntılar yaşadı. Çalışırsak ekmeğimizi evimize götürüyoruz. Çalışmadığımız zaman sıkıntılar yaşıyoruz. Bu süreç de katkı sunulmadı sadece diğer illerden gelen STK'lar bu devletimizin bu kurmuş olduğu yardımlardan dolayı aşevleri sıcak yemekler dağıttılar. Bunlardan faydalandık ama gün sonunda kendi ihtiyaçlarımızı görebilmek için o gün belki SSK, BAĞ-KUR ödemeleri alınmadı, daha sonra bu 6 ay sonra alınacak veya şu an yılsonuna ertelendi. SSK-BAĞ-KUR ödemeleri bu yılsonunda, nasıl ödeyeceğiz bilmiyoruz tabi. Piyasada işler durmuş vaziyette. TOKİ inşaatlara başladı ama genelde diğer inşaatlar başlamadı daha. Depremin 6. ayı olmuş hala yıkımlar devam ediyor. %80i duruyor yıkımların, enkazların şehrimiz bu durumda.
Esnaflar için herhangi bir çözüm üretilmedi sadece finansal olarak konteynere yerleşen esnaflarımıza 70 bin lira hibe desteği verildi. Kendi imkanlarıyla iş yeri kuranlara, kendi imkanlarıyla konteyner kuranlara herhangi bir hibe de verilmedi. Bunlar daha geniş kapsamlı tüm esnaflara yönelik verilebilirdi. Daha çok toplu çarşılar yapılabilirdi. Şehrimiz tamamen yıkılması sebebiyle tamam bazı yerler yıkılmadı ama yaklaşık şehirde 20 bin esnafımız var bunların %50 si hatta %70'inin işyeri yıkıldı, ağır hasar aldı.
Hangi ihtiyacınızı nereden gidereceksiniz bunu bilemiyorsunuz, saatlerce düşünüyorsunuz atıyorum televizyonum bozuldu ben bunu nerede tamir ettirebilirim diye düşünmek zorunda kalıyoruz. Bizde bunu önlemek amacıyla hemen benim iş yerinin yaklaşık 200m güney kısmında 12 Şubat belediyesine ait kapalı semt pazarına elektrikçileri getirdik ama diğer esnaflara yönelik bir etkimiz olmadı. 24 tane elektronikçi arkadaşı oraya yerleştirdik
Kahramanmaraş Aktarlar Odası Başkanı Cuma Güler:
Bizde SSK primleri aynı İstanbul, Ankara yani deprem bölgesinde ki primlerle Kahramanmaraş'ta ki primin aynı olmaması bizim en büyük isteklerimizden bir tanesi. BAĞ-KUR primi 4 bin lirayı geçti. Yaklaşık 5 bin lirayı buluyor. Bunu bir deprem bölgesindeki esnafın kaldırması imkansız. Bir de yeri gelmişken bugüne kadar prefabrik veya konteyner iş merkezlerinde elektrik gibi paralar alınmıyordu. Şu anda konteynerdeki işyerinde arkadaşlarda bir tedirginlik var. Dediler başkan saatlerimiz okundu. Biz bu elektrik parasını nasıl vereceğiz? Zaten para kazanamıyoruz. Çünkü adam 200 m2 işyerlerinde, 20 m2 bir konteynerde işini yaptı, yaptı derken ne derece yapabilir 20 m2 yerde. Malum bugünlerde nasıl olacak bilmiyorum bir sıcaklar var 50 derece 48 dereceleri görüyor Kahramanmaraş. Bir insanın 2m yüksekliğinde 20 m2 bir konteynerde hangi müşteriye hitap edebilecek. Onun için buradan devlet büyüklerimizden özellikle istirham ediyorum. Bu deprem bölgelerinde hiç yoktan bir yıl kesinlikle BAĞ-KUR ve SSK primlerinin alınmamasını özellikle rica ediyoruz. Tekrar bizim ayağa kalkabilmemiz için bize en az 2 yıl ödemesiz KOSGEB kredilerinin her esnafa ulaşması için mutlaka bize bir pozitif ayrımcılığın yapılmasını istiyoruz. Çünkü karşımıza çıkan bankaların direttiği ipotek gibi şeyleri esnaflarımız veremez. Niye veremez evi gitti, dükkanı gitti, barkı gitti Maraş tabiriyle bize bu ipotek konusunda devletimizin biz esnaflara güvenmesini istiyoruz. 2011 yılında konuyla belki çok alakalı olmasa da dolaylı yönden var. Van'da meydana gelen depremde belki yıkıcı gücü bizim Maraş'taki kadar kesinlikle değildi. Orada 2011 yılında Van'daki depremde mücbir sebep tamı tamına 6 yıl ötelendi. 2011 yılında olan deprem 2017 yılında tekrar 30 taksitde ödemeleri ilk ödeme 2018 Ocak ayı olmak üzere 2023ün Ocak ayına kadar 5 yıl uzatıldı. Bizde bu haklardan daha fazlasını istiyoruz. Biz bunu bence daha fazlasıyla hak ediyoruz. Bugün Kahramanmaraş iktidar partimizin en güçlü olduğu illerin en başında gelir. Biz tabi ki burada pozitif ayrımcılık yapın derken devlet bizi affetsin hiç bir şey almasın demiyoruz, alsın ama bir yıl hiç bir şey almasın.
Kahramanmaraş Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Enver Çelebi:
Bu zaman zarfında da şahsım ve bazı arkadaşlarımız devletimize yük olmamaya çalıştık. Devletin hasar tespitinde bizler müracaat bile etmedik. Niye burada 1 kişi değil 85 milyon bir ülkeyiz biz. Bizler kendi üzerimize düşeni yapmamız lazım, ahilik gereği de bunun olması gerekir. Her şey devletimizden şunu ver bunu ver dememek lazım, çünkü devlet bildiğin büyük bir ailedir. Ailenin imkanları olduğu zaman evlatları için en iyisini yapacağına ben inanıyorum. Akabinde, çoğu insanımız burada yoktu. Evini açamadı, iş yerini açamadı bazı şeyler dışardan görülerek, devlet imkanları, imkanlar dahilinde seferber edildi. Allah sağ olsun yokluğunuzu vermesin. Burada anlatmak istediğim şu, bazı şeyler yapılırken istişaresiz yapıldı, çok aceleye getirildi. Orada o birimleri ilgilendiren birimlerle yani meslek kolu olsun veya diğer paydaşlarla olsun istişare edilip daha iyi şeyler yapıla bilinirdi. Buna misal verirsek bazı çarşılar yapıldı. Bunun lüzumu olan yer vardı olmayan yer vardı. Çadırlar dağıtılırken yine aynı şeyler oldu. Bunlar yapılırken daha seri bir şekilde daha disiplinli yapılsa saha farklı olabilirdi. Bir diğer hasar tespit komisyonu çok çabuk gelerekten daha kişi kendini toparlayamadan gerek iş yerlerine gerek meskenlerine hasar tespit çevre şehircilik bakanlığı tarafından yapıldı veya yan tarafta ki komşulardan bakılaraktan kararlar verildi. Bunlar paydaşlarla yapılsaydı bu kadar zaiyat varken itirazların olacağını tahmin etmiyordum. Konteyner ihtiyacı, ihtiyacı olan yere de kuruldu olmayan yere de kuruldu.