Bel fıtığı, bel bölgesinde bulunan omurların arasındaki diskin yırtılarak, sinirleri sıkıştırması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Genel olarak şiddetli bel ağrısı ve bacağa yayılan ağrıyla ortaya çıkar.
Omurganın çevresinde bulunan kaslar sırt ve belin desteklenerek hareket etmesini sağlar. Omurilikten vücuda dağılan sinirler vücudun diğer bölümleri ile beyin arasındaki iletişimi sağlar. Omurgamız ayrıca vücudumuzun ağırlığını en çok taşıyan bölgemizdir. Günümüzde bel fıtığı rahatsızlığına çok sık rastlanmaktadır. Omurgalar arasındaki disk ekleminin kenarlarında oluşan yırtık ve disk içeriğinin omurilik kanalına doğru girmesi bacaklardaki sinirlere ve omuriliğe baskı yapar. Omurlarımız omuriliği sararak zarar görmesini engelleyen bir yapıdadır. Bel fıtığı, omurlar arasındaki kıkırdağın şiddetli zorlanması sonucu örneğin ağır bir eşya kaldırma, uzun süre aynı pozisyonsa kalma, düşme, aşırı kilo alma veya fazla doğum gibi nedenlerle yerinden kayabilir.
Bel fıtığında gerçekleştirilen cerrahi tedavi yaşanan olumsuzlukları hızlı ve görülebilir oranda azaltmakta veya yok etmektedir.
Bel fıtığının başlıca belirtisi kalça ve bacaklarda görülen ağrıdır. Bunun yanı sıra kaslarda güçsüzlük, hareket ederken zorlanma, belde ağrı, idrar tutamama, çabuk yorulma ve denge kaybı da görülen diğer belirtiler arasındadır.
Bel fıtığı genellikle erişkin ve ileri yaş hastalığı olarak düşünülmektedir ancak nadir de olsa çocuklarda ve gençlerde de bel fıtığı görülebilir. Büyüme çağında bel ağrıları yaygın görülür ve bu ağrılar büyüme ağrıları olarak tanımlanır. Ağır spor yapmak, vücut geliştirmek için ağır kaldırmak ve ağır çanta taşımak günümüz çocuk ve gençlerinde bel fıtığı gelişimine yol açabilecek faktörlerdir. Bel ağrısının yanı sıra bacaklarda ağrı şikayetinin oluşması durumunda vakit kaybetmeden gerekli tetkiklerin yapılması önemlidir.
Bel fıtığı tamamen düzelen, zamanla geçen bir hastalık değildir. Bel ağrısı ile başvuran hastalarda uzun veya kısa dönemli tedaviler uygulanabilir. Hastanın tedavi sürecince dinlenmesi, korse kullanması, ilaçlarını düzenli alması, fizik tedavilere düzenli olarak katılması ve kaslarını güçlendirmek için spor yapması tedaviyi olumlu olarak etkiler. Bel fıtığı hastalığında her 5 hastadan birinde cerrahi tedaviye ihtiyaç duyulur. Ancak cerrahi olmayan tedavi yöntemleri ameliyatın alternatifi değildir.
Bel fıtığı tedavisinden sonra kişinin yaşam tarzını değiştirmesi de gerekir. Çünkü aynı olumsuz koşulların devam etmesi hastalığın tekrarlanmasına sebep olacaktır. Özellikle ameliyat sonrasında yaşamı kısıtlamamaya dikkat edilmelidir. Spora yer vermek, özellikle yüzme ile uğraşmak ve çalışma hayatında vücudumuzun ergonomisine dikkat etmek tedavi sonrası dikkat edilmesi gereken konulardır.
