Totem Nedir ve Nasıl Kullanılır?

İnsanların günlük yaşamlarında yaşadıkları ve bu gerçekleşen olay sırasında etraftaki eşyalar, insanlar, belirli bir zaman dilimi, belki de üzerlerindeki kıyafetler ile birlikte mutlu oldukları, keyif aldıkları dakikaların tekrar yaşanması için bu etkenleri yeniden oluşturup mutluluğun bir nevi bile bile bir dejavu anının insanın kendine inandırdığı bir inanç türüdür.

Günlük yaşantımızda bu durumu çok fazla kullanamasak da en çok sevdiğimiz ve istediğimiz şeylerin gerçekleşmesi için zamanı manipüle ederek veyahut ettiğimizi sanarak aynı olayı tekrar yaşamak için oluşturuyoruz. Aslında bakılırsa bazen bu durumu istemeden de oluşturup tekrar yaşadığımızda ve bu olayın bir insan ile alakalı olduğunu düşünürsek telepati olayının büyük bir rolü olduğu söylenebilir. Telepati ile bilmeden veya bilerek bir olayın tekrar yaşanması olasılığı çok fazladır. Bazı ritüellerle bilerek yapılabilir fakat bilmeden aynı şeyi yaşamak ve bunun bilincinde olmamak evrenin size sunduğu şans veya kötülük olabilir.

Freud'un söylediklerine bakılır ise de hayvanların, bitkilerin ya da doğanın gücü olarak seçilen totemlerin dinsel ve toplumsal sistemlerin olmadığı topluluklarda koruyucu ve yardımcı güçlerin olduğu varlık anlamına da gelmektedir.

Tabu ve Totem 'in Birbiri ile İlişkisi

Tabularımız kutsal olan ile kutsal olmayanı ayırt etmek için kullandığımız kavramlardan biridir. Dinsel, toplumsal veya düşünsel olarak kendi içimizde sabitlediğimiz ve asla değişmeyen olgulardır. Kuralcılıkla bağlanan ve mükemmel olması gereken bu kavram eğer toplum ile de bir alakası var ise hatayı asla kabul etmez. Olaylar sonucunda hatalar olur ise de toplum tarafından bu kişiler kabul edilmezler. Toplum her zaman mükemmeliyetçi olduğu için insanlar tabuları kabul etmese de onlar her zaman bu duruma zorlarlar.

Totem ve tabuyu benzerlik açısından incelediğimizde ise totem olan her türlü nesneye dokunulamaz ve tabuda da bu durum aynıdır, kutsal olan bir şeye dokunulamaz. Fakat totem olan şeyler çok sık kullanılmasa bile tabu olan şeyler aynıdır ve hiçbir zaman değişiklik gösteremez. İnsanların bu iki kavramı hayatlarında inceleyecek olursak tabulardan dolayı kendi hayatlarında daha temkinli davrandıkları ve totemleri ise en mutlu olmak istedikleri anda kullandıklarını görebiliriz.

Tabular Sadece Dinsel Midir?

Dinlerde en çok karşılaştığımız bu durum sadece din ile bir bağlantısı olmayıp kültürler arası farklılık olarak da gösterilebilir. Toplumdan topluma, kültürden kültüre, inançtan inanca göre değişen antropolojik olarak da sosyal düzeni korumak amaçlı olan tabu çeşitleri sadece dinsel olarak nitelendirilemez.

Fakat dinsel olarak incelediğimiz de ise toplumsal yönden tabuların benzer olduğu görülebilmektedir. Ahlaken mümkün olmayan şeylerin toplum tarafından da tanrı tarafından da kabul edilmemektedir. Aslında günümüzde bu durumu incelersek eski topluma göre şu anki yaşadığımız toplum, insanları ne kadar eleştirse ve yargılasa bile saygı duyup tepki göstermemektedir.

Örneğin insanların kıyafet tarzına göre yargılanması, davranış şekline göre önyargılı davranılması insanın kendine yaptığı her bir üşengeçliktir hem de karşı tarafa yapılan saygısızlıktır. Çünkü kapalı bir kutunun içinde ne olduğunu bilmeden dışındaki kaplaması, dokusu ve şekline göre yorum yapıp çöpe atmakla bir insanın kıyafetine göre veya dini inançlarına göre yargılamak aynı şeydir.

Totem Tabu ve Korkularımız Aynı Mıdır?

Bu kavramları benzerlik açısından incelediğimizde aslında zincir gibidir. Totemlerimiz eğer dokunursak ve totemlere dokunulduğunda bozulacağı için ayrıca tabularımız gibi de sayılır ve tabularımıza dokunup yıkmak da ağır bir suç gibi sayıldığı için korkarak bu durum zincirlemesi oluşuyor.

Korkularımızdan dolayı tabulara ve totemlere hizmet ediyoruz. Aslında bunların üzerine gidip gerçekten bu kavramlara ihtiyaç duyup duymadığımızı sorgulasak, belki de gerçekten korkmadığımızı anlayabiliriz. Üstüne gidilmediği sürece daha fazla büyüyeceğini ve böylelikle hayatımızın her anında bize bir nefes kadar yakında olacağını bilmemiz gerekiyor. Bundan dolayı bu olayı kendi içimizde sorgulayıp bir kenara kaldırarak en sağlıklı yolu seçmemiz gerekiyor.

Totemlerimiz, tabularımız, korkularımız yani bu zinciri çözüp devam etmediğimiz sürece dövme gibi bizimle ölene dek kalacağını unutmamamız gerekiyor.