Bakış açısı, tüm bildiklerimizi, öğrendiklerimizi, beynimize yer eden bilgilerle harmanlayarak dışarı bakma açımızdır. Bu konuda acımasızlık insanoğlu için üst düzeydedir. Objektif düşünmek insanlara zor geldiği için kavgalar, anlaşmazlıklar çıkmaktadır. Yıllar, asırlar geçtikçe insan; kendini bir ilacın geliştirilme sürecinde yeni bir faydasının bulunduğu gibi kendine yenilikler katmalıdır. Fakat bunlar düşünülmediği takdirde, kimse kimseye saygı göstermediği sürece bu böyle devam edecektir. Bunlar, söylenen çoğu kötü olayların doğurduğu sonuçlardır. İyi tarafından bakıldığında, bakış açısını olumlu yönde kullananların çeşitli düşüncelerde olan arkadaşları olmaktadır.

Dünyadaki 'Barış' denen şeyin bir an da değilde yavaş yavaş böyle anlaşmalar kurularak oluşabildiğini görebiliriz. Örneğin edebiyatımızda da bunun birkaç dala ayrılmış şekli mevcuttur. Bunlar; İlahi bakış açısı, Kahramanlık bakış açısı, Gözlemci bakış açısı, Çoğulcu bakış açısı olmak üzere dörde ayrılmaktadır. İlahi bakış açısında olan kişi olan her şeyi görür ve bilir. Bu yüzden ona Tanrısal(İlahi) bakış açısı denmiştir. Bir diğeri ise Kahraman bakış açısıdır. Bu bakış açısında kişi hikayenin başrol oyuncusudur. Tüm olaylar onun üzerinden yürütülmektedir. Gözlemci bakış açısında ise, kişi olayları dışarıdan gözlemler ve bir farklı kişi olarak olayı başka ağızdan anlatır. Sonuncu bakış açısı ise Çoğulcu bakış açısıdır. Çoğulcu bakış açısında ise, hikayede birçok kahramanın düşünceleri ve olaylara bakış açıları anlatılmaktadır. Edebiyatımızda bu durum ciddi bir şekilde sınıflandırılmıştır. Yazılmış birçok eserde uygulamaları görülmektedir. Yazarlarımızın çoğunun hikaye yazarken kullandığı bakış açıları bulunmaktadır.

Örneğin Tarık Buğra'nın yazmış olduğu Küçük Ağa adlı eserde, İlahi (Tanrısal) bakış açısı kullanılmıştır. Bunun gibi pekçok eserde de bu bakış açıları kullanılmıştır. Bakış açısının algılanmasını etkileyen en önemli nedenlerden biri de yaşadığı kültürdür. Örnek olarak Türkiye'de yaşayan bir öğrenciyle, İsviçre'de yaşayan bir öğrencinin bakış açısının farklı olmasını verebiliriz.

Türkiye'de yaşayan öğrenci, belirli çizilmiş olan yolda ve sabit , sadece sosyal derslerle olan bir öğrencilik hayatı yaşıyorken, İsviçre'de yaşayan öğrencinin sosyal derslerinin yanı sıra özel hayatında da birçok aktivite yaparak sadece kendini kültür dersleriyle değil, başka bilgiler kazanarak küçük yaşlarda kendini geliştirme olasılığı çok daha fazladır. Türkiye'den İsviçre'ye giden bir öğrencinin kendini hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissetmesi gayet normaldir. Çünkü kendi ülkesinde uygulanan öğretim sisteminin farklılığı, sosyal aktivitelerin eksikliği, kendisine bir eksi olarak geri döner . Bunun yanı sıra kişinin objektif düşündüğü zaman hiçbir olumsuzluğa varmayacağını her zaman görebiliriz. Eğer kişinin bakış açısı, bir canlının hayatına zarar verecek oranda değilse, kişi her zaman bakış açısını savunmalı ve onu kanıtlayacak bilgilerle destekleyip anlatmalıdır.

Bazen de olumsuz bakış açısı bir kız çocuğunun geleceğini bile etkileyebilmektedir. Babanın sadece kendi kültüründe öğretilmiş olan sabit fikirleri yüzünden kız çocuğunun hayalleri, geleceği, sevdiği her şey ellerinden kayıp gidebilir. İnsanların Bilim adamı olmasının en büyük rehberleri bakış açılarıdır. Tabii ki de kişinin kendi merakı, özgüveni ön planda olsa da en büyük rehberi her zaman bakış açısıdır. Kişinin bakış açısı aslında onu o yapandır. Çünkü ona yol gösteren, tercihini sağlayan odur. Kişi kendi bakış açısını ne kadar genişletebilir ve gerektiğinde yenileyebilirse, o kadar gelişmiş bir birey olur. Aslında bakarsak toplumun çoğu da aynı bakış açısı içerisindedir. Bu duruma toplumun baskısı ve kültürünün büyük bir etkisi vardır. Toplumun şöyle bir yapısı vardır; Toplumda bir kişinin kötü saydığı bir şeyin doğruluğu, araştırılmadan toplum tarafından o günden sonra kötü sayılıp fakat o öğrenilenlerin dışında bir bilgi araştırılıp farklı yollarla sunulduğu zaman, toplum tarafından incelenmeyip reddedilerek ortadan kaldırılmaktadır. Bu durumun böyle yapılmasının işte en büyük nedeni ise dayatılmış olan düz bakış açısıdır.

Toplumun 'bakış açısı' kişilerin pes etmeyip, herkese bunu kanıtlayarak göstermesi durumunda değişebilir.