Onur Sunal sosyal politikaları 'özgürlükçü anlayışa dayanan görüşe göre, eğer bir toplumda yaşayan insanlar, özellikle sosyal ve ekonomik refah açısından sonuç olarak gelinen noktaya, kendi özgür seçimleri yoluyla ulaşmışlarsa, adil bir dağılım gerçekleşmiştir. Sunal özgürlükçülük anlayışı, devletin toplumda etkinliğinin sadece mahkemeler, ulusal güvenlik ve polis koruma hizmetleriyle sınırlı kalmasından yana olduğunu ileri sürmektedir.

Halis Yunus Ersöz ise tüm toplumlarda yetimler, körler, özürlüler, yoksullar, evsizler, sokağa bırakılmış çocuklar, hastalar, aklı dengesi bozuk olanlar, yaşlılar ve kendi kendine bakamayan ve ihtiyaçlarını gideremeyen bireyler olduğunu belirterek, özgürlükçü anlayışın irdelenmesi gereğine dikkat çekmektedir. Sunal, bu durum nedeniyle özgürlükçü anlayışın gerçekleşmesi için; sosyal güvenlik, eğitim ve refah gibi hizmetler serbest piyasa şartlarında çalışan dini kurumlar, yardım kuruluşları, vakıflar ve enstitüler tarafından karşılanması gerektiğini belirtmektedir.

Halis Yunus Ersöz ise özgürlükçü yaklaşımın aynı düzeyde olmamakla birlikte tüm toplumlarda sosyal refah hizmetlerinin ve sosyal adaletin sağlanmasındaki fikir birliğinin doğuşunda, başka bir ifadeyle sosyal politikaların temelinde hümanist ve hayırsever duyguların yatması olgusuna dayandığını belirtmektedir.

Özgürlüğün önceliği ilkesine göre, çok yoksul ülkeler için bile görünüşte sosyal politikada özgürlükçü yaklaşım makul hale getirilebilir ancak, bu önceliğin içeriği oldukça nitelikli olmalıdır. Çünkü, yaşamak için gerekli olan temel gereksinimlerini karşılayamayan insanlar için özgürlükler, tanımı ve sınırları net belirlenmesi ve içi iyi doldurulması gereken bir kavram haline gelmektedir.