Sevgi İnsanı eğitimci, yazar, şair ve Eğitimci sanatçılar Derneği (EĞSAD'ın) Kurucu ve Onursal Başkanı, rahmetli İbrahim Gürşen Kafkas ile 1989 yılı Ekim ayı içinde tanıştık. Çapa Ortaokulu Müdürü idi. İlk yıllardaki ilişkimiz daha çok müdür öğretmen düzeyinde idi. Birbirimizi tanıdıkça şunu gördük: Düşünce yapımız, ülkümüz, çalışma yöntemimiz örtüşüyordu. Birbirimizi yirmi yıldır tanıyorduk. Gürşen Kafkaslar Anadolu Yakası'na taşınmıştı. Ben de emekli olduktan sonra Anadolu Yakası'na taşındım. Bundan sonraki günlerimiz (on yıl) büyük ölçüde birlikte geçti. Ben yazmayı seviyordum, Gürşen Kafkas da seviyordu. Yazdığı yazılarını, şiirlerini saat ne olursa olsun ya yüz yüze ya da telefonda okurdu. Son on yıl da birbirimizi çok iyi tanımıştık.

Sevgi İnsanı eğitimci yazar İbrahim Gürşen Kafkas, 3 Nisan 2016'da aramızdan ayrılmıştı.

Gürşen Kafkas değerli, nitelikli bir eğitimci ve yöneticiydi. Mesleğini çok seviyordu. Bu nedenle çok yıllar eğitimi ve yöneticiliğiyle Türk eğitimine çok büyük katkısı olmuştur. Onun içindir ki YILIN ÖĞRETMENİ unvanını almıştır. O, nitelikli eğitimcilerin kıdemlisi idi. Gürşen Kafkas, sadece kürsüde değil, konferansları ile özel söyleşileri ile Cumhuriyet Gazetesi'nde, Hürses Gazetesi'nde, Gazetekadıköy'de; Kırıntı Dergisive İçimdeki Çocuk Dergisi'nde, Sanat Yaprağı'nda yayımlanan yazılarıyla; 'CUMHURİYET YAZILARIM, TÜRKEYİ'DE EĞİTİM VE ÖĞRETMEN, YENİDEN KÖY ENSTİTÜLERİ' adlı eserleriyle de eğitimin öznesi olmuş, nitelikli bir eğitim sevdalısıydı.

Gürşen Kafkas, kalemi güçlü, Türkçeye egemen, sözcüklerle oynayan, onları konuşturan ve üretken bir yazardı. Elliye yakın esere imzasını koymuştu. Gürşen Öğretmen, yüreği sevgiyle dolu, coşkulu bir şairdir, oyun yazarıdır. Eserlerinin teması hep sevgidir, hoşsohbettir.

Yazımın başlığını Sevgi İnsanı koydum. Çünkü Gürşen Kafkas eşittir sevgi idi. Ayrımsız tüm insanları severdi. Onun sevgisi tek yöne bakan bir sevgi de değildi. Çok yönlüydü. Elbette ki sevgisinin yöneldiği ilk alan ailesidir. Başta babası ve annesini olmak üzere eşini, çocuklarını, torunlarını çok severdi. Yaşama veda eden anası ve babasının özlemini çekerdi. Ana baba sevgisi olmasaydı özler miydi? 'ANAMA' adlı şiirinde şöyle der:

'Gözlerime yüreğinden

Sevgi göçerdi.

Ürpererek iterdin

Soğuk rüzgarı.

Sevginle ısıtırdın beni

Üşümezdim.

Korkulu düşler

Varmazdı yanıma.

Seni sevginin pınarında

O günleri,

Çocukluğumu özlüyorum.'

Yüreğinin bir köşesinde hep baba özlemi, baba sevgisi vardı. Bu özlemi ve sevgisini dizelere dökerek ortaya koyardı:

'Evimizde bir temelsin,

Ulaşılmaz bir kalesin.

Ailede bir güvensin,

Benim güzel babacığım.

Çocukların sevgi bağı,

Umut dolu, sevgi dağı,

Çok verimli üzüm bağı,

Benim güzel babacığım.'

Eşinin yeri başka idi. Onu çok seviyordu. 'Yeniden dünyaya gelsem aynı kadınla evlerim.' diyecek kadar sevgisi büyüktü. Eşine olan sevgisini 'EŞİME MEKTUP' başlıklı şiirinde dile getirir:

'Taşın sanata dönüştüğü

Uygarlıklar beşiği,

O, uzak şehrin çocuğuyum

Senin gibi.

Bütünleşti, birleşti yüreğimiz

Mardin labirentlerinde.

Duygu taşkını yüreğimizde ikimiz,

Sen Mardinlim, memleketlim,

Sana sevgim Mardin dolusu.'

İbrahim Gürşen Kafkas, kişilerle kolay ilişki kurabiliyordu. Söz gelimi, öğrencilerine seslenirken 'o güzel gözlerinizi bana çeviriniz.' der; gülümseyerek. Öğrencileri de onu pürdikkat dinlerdi. 'Eğitim, öğrenciyi sevmekle başlar.' ilkesi,onun yol göstericisiydi. Öğrenciler üzerinde titrerdi:

'Sen öğrenci, ben öğretmen,

Başarında hüner benim,

Yükselmende, yücelmende emek benim.

Ya yenilir de kaybedersen!

Tutulur dilim, titrer elim…

Sorumlu benim, suçlu benim.

Affetmem kendimi!...'

'Ben bilirim;

Yumak yumak, tüm sorunları.

Yöreme ışıkla ilerleyen öğretmenim.

Bu sorunları çözmeye geldim,

Ben öğretmenim.

Işık dağıtan öğretmen.'


diyerek mesleğini ne kadar sevdiğini, kendine ne kadar güvendiğini, duyarlı oluşunu, sorumluluk üstlendiğini vurgulamaktadır.

Gürşen Kafkas'ın yüzünden gülümseme hiç eksik olmazdı. Özel söyleşilerde yanındakileri güldürebilmek için gülünç fıkralar anlatırdı. Gülmeyi seviyordu. İsterdi ki herkes gülümsesin.

'En güzel duygudur gülmek,

En güzel davranıştır gülümsemek,

En güzel sestir gülme sesi,

En güzel karşılıktır gülümsemek.'

dizeleriyle gülmenin, gülümsemenin önemini ve gücünü vurgulamaktadır. Gürşen Kafkas, en kızgın, en öfkeli olduğunda bile gülümserdi. Ona göre; 'En güzel öfkedir, kızgınlıkla gülüş.'

Gürşen Kafkas, insanlara yaklaşmada ayrım yapmazdı. Kimsesizlerle, özellikle de sokak çocuklarıyla da çok ilgilenirdi. Onları görmezden gelmez, horlamazdı. Onların gereksinmelerini karşılar, onlarla konuşur, dinler, onlara destek olurdu. Onların da iyi bir insan, iyi bir yurttaş olmasını isterdi. Sokak çocuklarının karanlık günlerinin aydınlanmasını, çocuklarımızın ve gençlerimizin, aydın ana babalarla bütünleşmesini isterdi Bu nedenle 'KARANLIKLAR GÖZ KIRPTI' adlı iki perdelik bir oyun yazdı ve oynanmasını sağladı.

'SOKAK ÇOCUKLARI' adlı şiiriyle de sokak çocuklarının özlemlerini dile getirir:

'Yollar, köprüler barınağımız,

Soğuk sıcak demeden

Karanlıklara dalar gideriz.

Okullara bakınca üzülürüz,

Sıcak yerdir özlemimiz,

Sokaklar barınağımız,

Sımsıcak sevgidir, eksiğimiz.'

İbrahim Gürşen Kafkas, ödünsüz, coşkulu, içten bir Atatürk sevdalısı ve Cumhuriyet yanlısıydı. Yazılarında, şiirlerinde, oyunlarında Atatürk'ü, Cumhuriyet'i, devrimleri, özgürlüğü ele alırdı. 'ATATÜRK NASIL BİR TÜRKİYE İSTERDİ' adlı şiirinde şöyle der:

'Yeniliklerle dolu, ışıklı,

Pırıl pırıl bir ülke isterdim.

Çağdaşlık hedefimiz, uygarlık altın bileziğimiz,

Kalkınma tutkumuz, başarı uğur halkamız

Olsun isterdim.'

Cumhuriyetimizin 75. Kuruluş Yılı nedeniyle yazdığı 31 kıtalık CUMHURİYET DESTANI'NDA şöyle der:

'1923'te kuruldun sen Cumhuriyet,

75 yılda esti dalga dalga hürriyet,

İnsan haklarında sona erdi eziyet,

Demokrasi ve Cumhuriyet'le varım ben.

Anadolu ve Trakya toprağında kanım,

Bir uçtan bir uca vatanım, canım,

Tarihi şanlı, coğrafyası namlı vatanım,

Cumhuriyet'im! Sana feda olsun canım.'

Gürşen Kafkas Türkçe sevdalısıdır. Konuşmalarında, yazılarında, şiirlerinde eserlerinde temiz, arı, duru bir Türkçe kullanırdı. Türkçenin temiz, doğru ve güzel kullanılmasına dikkat çekmek için 'YA TÜRKÇE GİDERSE' adlı eserini yazdı. 'TÜRKÇENİ SEV' adlı şiirinde yine sözcükleri konuşturur:

'Dilim, sular seller gibi,

Coşkuyla konuştuğum Türkçem.

Yabana tutulmuş

Her yerde Türkçeye takılı sözcükler,

Sen Türkçeni sev.

Türkçen senin yapı dokun,

Ana adın, baba sevgin;

Sev Türkçeni, dilini sev,

Türkçenle yücel, ilerle,

Aydınlığa dursun karanlıklar.'

Kafkas'ın, Yurt, memleket, doğa, çevre sevgisini dile getiren yalın, güzel Türkçesi vardı. 'DOĞA'NIN GİZEMİ' şiirinde dört mevsimin güzelliğini ele alır.

'Dört mevsimde

Dört güzel gördüm,

Dünya gözüyle,

Gördüm, anlattım,

Dünya sözüyle.'

Kışı anlatan dizelerde der ki:

'Kış, hoyrat, acımasız;

Kar, tipi, soğuk,

Vıcık vıcık çamur,

Beyaz gelinlikli kış

Korkunun, yokluğun

Diz boyu sorunun, çilenin elimi.

Biteviye süregelen güzellikleriyle

Coğrafyamızın dört mevsimi,

Doğanın adım adım gizemi.'

'ÇEVRE SEVGİSİ' şiirinde de şöyle der:

'Çevre gönül bahçesi,

Baharın güzel sesi,

Doğa aşkın nefesi

Yüreğimin gür sesi.

Çevre sevgi ağımız,

Doğa sevinç kaynağımız.'

İbrahim Gürşen Kafkas, halkın ay yıldızlı, al bayrak çatısı altında birlik, bütünlük, kardeşçe, dayanışma içinde olmasını isterdi. 'Bayrağımız ulusumun simgesidir, ona saygı, kendimize olan saygıyı gösterir,' derdi. 'BAYRAK ADLI' şiirinden birkaç dize:

'Acımasız savaşların karanlığına

Işık tutan ay yıldızlı, al bayrak,

Melek ruhların tanık olduğu

Barışa çağrılı al bayrak,

Asla kalmasın yerde

Senin onurun, kefenindir

O yüce kutsal bayrak.'

İbrahim Gürşen Kafkas, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin etkin üyesiydi. Bunun yanında Lions ve Marev gibi kurumlara da üye idi.

İbrahim Gürşen Kafkas'ın bir düşü vardı. Eğitimci, yazarların, şairlerin, sanatçıların bir dernek çatısı altında bir araya gelmeleri ve dayanışmaları idi bu düş. Bunu en yakın arkadaşlarına açıkladığında destek gördü ve hemen girişimlere başladı. Derneğin adı 'EĞİTİMCİ SANATÇILAR DERNEĞİ-EĞSAD' oldu. Derneğin tüzüğü hazırlandı, üyeler belirlendi, Kafkas'ın başkanlığında birkaç kez toplantı yapıldı. Ne var ki Gürşen Kafkas, Derneğin resmi kuruluşunu göremedi, aramızdan erken ayrıldı. O, EĞSAD'IN Kurucu ve Onursal başkanıdır. Onun düşü gerçekleştirildi, derneğin başarılı çalışmalar yapabilmesi için çaba harcanmaktadır.

'BU TERAZİ, BU SIKLETİ ÇEKMEZ,

NİTELİKLERİN SAYMAKLA BİTMEZ,

SENİ ANLATMAYA SÖZCÜKLER YETMEZ,

IŞIKLAR İÇİNDE UYU KOCA TÜRK!'

Aramızdan ayrılan değerli eğitimci, yazar, şair; Eğitimci Sanatçılar Derneği'nin (EĞSAD'ın) Kurucu ve Onursal Başkanı Sayın İbrahim Gürşen Kafkas'ı, yaşama veda edişinin dördüncü yılında saygıyla anıyoruz. Ruhu şad, mekanı Cennet olsun.