Yeşilden, kırmızıya çalan hikayelerin, hüzün dolu grilerinle, bi başka bahardan bu bahara, izdüşümlerin..!
Kıpır kıpır, uzun sıcak yaz günleri, geceye akan yakamozları..!
Her şeyin sonu gibi, bu da koskoca bi yaz mevsimi..!
Hüzünlendik yine, mevsimlerden bağbozumu, adın Eylül olunca..!
Haylaz ve yaramaz okul çocukları, liseler de başka heyecanlar..!
Rüzgarının sarmaladığı saçlarla yeni yetme kızlar... Ve onlara caka satan oğlanlarla boy boy acemi aşklar..!
Annelerin güz koşturmacaları...Tuzlu turşu, tarhana derken, tatlıya bağlanan pastırma yazları..!
Babalar Endişeli, gelecekten kaygılı... Ve her bi şey ateş pahası..!
Fakat yine de özlemişiz seni Eylül, hem de en afillisinden..!
Nedense hüzünlüyüm biraz, azıcık da kederli..!
Sen ve ardındaki sağanaklar, silip süpürecekler diye son bi kez,
yazdan kalma tüm kırıntıları. Rüzgar - fırtına, belki en kasvetiyle Kasım..!
Azıcık güneş, biraz da rutubetli.. Derken sis ve puslu, suskunluğun...
Yeşilden kırmızıya çalan grilerin, bi başka bahardan, bu son bahara özlemim..! Şimşeklerle bezeli gürültülü asil mi asil kalabalığın..!
Biliyor musun Sonbahar; Deli dolu rüzgarların, onun gibi öyküleri, Eylül yazgılı, sus ve pus yalnızlığın... Ve bi başka bahardan bu son bahara çocukluğumla 'güz düşümlerini özlemişim... Özlemişim be sonbahar... Özlemiş..!