Zamanı ve mekanı elinde tutan Rabbime hamd olsun ki bizi kendimize getiren vesileleri de yaratıyor. Halbuki birbirimizi boğazlamaya hazır kıta beklerken, evlerimiz, iş yerlerimiz, gönüllerimiz hatta ve hatta aşklarımız bile işgal altındayken bizi bize getiren, dize getiren Koronavirüsü çıka geldi.
Gündemimizin, yüreğimizin baş köşesine oturan virüs, unuttuklarımızı, ihmal ettiklerimizi, ötelediklerimizi, ötekileştirdiklerimizi aklımıza getirdi, yerine getirmemizi sağladı. Devlet zoruyla yaşadığımız tutsak hayatının bize öğrettiklerine bir bakar mısınız?
Eve barka sığmayan, gece gündüz bilmeyen hatta ev halkının yüzüne hasret kaldığı babalar evin baş köşesinde.
Al takke ver külah kahvehane köşelerinde kağıt oynayan, fayans dizen, evin rızkını yeşil çuhalarda, nargile dumanlarında bırakan erkekler; analarının, eşlerinin kızlarının merhametine sığınmış durumda.
Şişelerin, mezelerin içinde balık olan akşamcıların gecesi gündüzü birbirine karışmış bir şekilde haber bültenlerinin hicaz makamında dinleyerek çay bardağına yapışıverdi.
Günlerden, alışverişlerden arta kalan zamanlarda eve uğrayan, ev halkının ise isyana niyetlenmesine aldırış etmeden hazır yemek ısıtmaktan bıkmayan kadınların etrafı dört duvarla çevrelenmiş bir şekilde.
Şefkati, merhameti sanal dünyada, sosyal medyada arayan, ararken de bulanım krizlerine, ilaçlara meyil etmiş gençlerin anne ve baba bağrına yaslanmalarına ne demeli?
Camileri, mescitleri sıradan uğrak yeri kabul edip, haftalık dinsel görevi mesai saati zorunluluğu gibi kabul eden cemaat yeryüzünün mescit ilan edildiğini unutunca evlerinin bir köşesinde katlı duran seccadelerinin üzerine sığmaya çalışmalarına ne demeli?
Televizyon ekranlarında konuşulanları, sosyal medyada yazılanlara göre toplumun yüzde 60'ı bu virüse yakalanacak ise bu yaklaşık 50 milyon insan eder.
Peki sizin evden kim korona olacak? Kimi kurban verirsiniz?
Size bu virüsü bulaştıracak olan anne-babanız, oğlunuz- kızınız, kardeşiniz, ağbiniz -ablanız olacak? Belki büyükdedeniz, büyükanneniz...
Peki kim; bir adım öne çıkıp her evden bir kurban alacaksan beni al Korona demeye hazır?
Milat koronadan önce korona'dan sonra diye önümüze bir alternatif koyacaksak bize, size ne olmuş olabilir?
İlhan İrem derdi ya:
'Kalsaydın yokluğunla yok olmazdı bu şehir
Kaçmakla mutluluklar bulunmuyor bunu bil.
Yaprak kıpırdamıyor, yüreğim öyle susmuş
Sana,bana,sevgimize
Olanlar olmuş,olanlar olmuş...'
Allah herkese sağlık sıhhat afiyet versin.