Hepimizin hayalinde ulaşmak istediği ve bunun için yıllarca çalıştığı bir hedefi vardır. Bu bazen iyi bir iş, bazen kişiliğimizde gelmek istediğimiz bir nokta olabilir. Daha özgüvenli olmak, daha disiplinli olmak, belki de kendimize daha çok inanmak gibi. Üniversiteye kadar var gücümüzle hayalimizdeki bölümü kazanmak için uğraşırız. Sonucunda eğer başarabildiysek ise bu sefer de iş hayatında var olabilmek büyük bir soru işaretidir. Bu koşuşturmaca sırasında neyi tam olarak isteyip, neyi istemediğimizi gerçekten anlayabiliyor muyuz?
Bazen istemediğimiz şeyi bulmak çok daha kolaydır. Bu, benim için lisede bir gün, sınıfıma gelen bir öğretmenin sanat hakkında yaptığı bir duyuru ile başladı. Sayısal okuduğumuz için sanatın bizi çok da ilgilendirmeyeceğini ima etmesiyle, bir anda neden orada olduğumu sorgulamaya başladım. Sayısal okuduğum için tabi ki diğer hiç bir şeyden vazgeçmek zorunda değildim fakat hayatımda kapladığı alan benim hayal ettiğim kadar büyük olacak mıydı? Sınava dört ay kala hızlı bir karar ile sınava sözel bölümden girmeye kadar verdim. Bu sefer de çevremdekilerin bu kadar kısa zamanda asla başarılı olamayacağım ile ilgili yaptığı yorumlar başladı. O zaman anladım ki bir insanın bir şeyde başarılı olması için çok çalışmaktan daha fazlasına ihtiyacı vardı, gerçekten hayal ettiği şey için çalışmak. O sözlerin hiç biri gözümü korkutmadı, hiç olmadığım kadar kendimden emindim. Bir şeyi ne kadar çok isterseniz ve algılarınız ne kadar açık olursa, o kadar hızlı öğrenir ve belki de hiç bir şeyde olmadığı kadar başarılı olabilirsiniz. O dört ay boyunca, normalde gözümde büyüyen tüm tarih, edebiyat konuları sanki biçim değiştirmişti. Çalışmak beni mutlu eden bir hobiye dönüşmüştü.
Tüm bu sürecin sonunda, hayal ettiğim Sinema Televizyon bölümünü kazandığım zaman bir şeyden gerçekten emindim. İnsanın sevdiği işi yapması hayatı boyunca kendi için verebileceği en güzel karardı. Böyle bir yola girdiğinizde size yapamayacağınızı söyleyen herkese kulaklarınızı tıkayın ve birilerinin size inanmasını beklemekten vazgeçin. Önce siz kendinize inanın ve onlara da kendi sınırlarını aşabileceklerini kanıtlayın.