Tiyatro Sanatçısı-Eğitmeni
Modern tiyatro, hayatı klasik tiyatrodan farklı olarak her yönüyle, iç yüzüyle de sahnelenme temeline dayanmaktadır.
Konuyu günlük hayattan, sosyal olaylardan seçer. Günlük yaşantıların en derinine inip oradaki anlam bağlarını sahneye konan senaryoda ifade etmeye çalışır.
Bir tiyatro eserini izlerken seyirci, sahnedeki karakterlerin yaşadıkları deneyimleri, duyguları kendinle paylaşır. Kendi yaşanmışlıklarınla bağ kurar oyuncu vasıtasıyla…
Empati kurar seyirci, ben olsam bu karakter gibi mi yaparım yoksa hıh işte bu… bu benim ben! mi ? der, dersler çıkartır, kendi iç duygularını düşünceye dönüştürür. Kendi duygularının testini yapar, teyidini alır zaman zaman…
Modern tiyatro oyunları, toplumsal sorunları sahneye koyarken izleyiciye sorular sorma, düşünmeye yöneltme fırsatını verir. Bu sorunları açıkça konuşmaya, tartışmaya ve çözüme yönlendirir.
Gelişmekte olan toplumlarda bu tür oyunlar, sosyal değişime bir güç olarak görülür. Farklı kültürleri bir bütün içinde görür, toplumsal birleşmeyi sağlar.
Modern tiyatro sahnelerinde, ırkçılık, cinsiyet, eşitsizlik te işlenir. Böylecene de seyirci bu sorunlarla yüzleşir. Acaba ne yapabilirim, çözümü nedir gibi sorular üretir.
Modern tiyatro, sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda toplumsal değişim ve bilinçlenmenin de güçlü bir araç olarak öne çıkmaktadır gelişmekte olan toplumlarda.
Modern Türk Tiyatrosunun ilk eserleri Tanzimat döneminde yazılmış, yayımlanmış ve oynanmıştır. İbrahim Şinasi'nin 'Tercüman-ı Ahval' gazetesinde 1859'da parça parça yayımlanan 'Şair Evlenmesi' isimli eseri ilk yerli tiyatro denemesidir.
Modern Tiyatro türleri Trajedi, Komedi, Dram, Müzikli Tiyatro'dur.