Eski DOSTLAR...

....seni SEVİYORUM..!

Hani bir şarkı vardır ya... 'Eski dostlar... eski dostlar'

Hayal meyal düşler gibi... gelip geçen kuşlar gibi..!

Eski dostlar... eski dostlar..!

Bu dünyada sahip olup - olacağımız en güzel değerlerimiz..!

Evde sokakta, işte herhagi bir zaman diliminde, benimseyerek sahiplenebileceğimiz benliğimizden parçalar... bir tarafta yüreğimizde biriktirirken ardısıra takılıverdiklerimiz...! diğer tarafta asırlarca uzak bile olsa, aklımıza her düştüğünde, gözlerimizde kocaman bi gülümsemeyle yad etmeye çalıştıklarımız..!

Evde... sokakta... işte... yol üstünde... farkındasız ve rastgele rastlaştıklarımız..!

Bi çiçek... sarmaşık.... bi kedicik, sırnaş sırnaş... miyavvv... bir çomar... afacanca size hırlayan..!

Bazen bi simitçi, seyyar veya değil... bazen sıcak, bazen soğuk, tıpkı sahipleri gibi..!

Yol üstünde bi çiçekçi... güleryüzlü, çimçiçek yüzleriyle..!

Gündelik koşuşturmalar içerisinde, yetişmeye çalışırken hayıflandığınız Otobüs - minibüs ve müdavimleri... mülayim veya olmayan kaptanlarıyla..!

Biteviye arşınlayarak bastığınız kaldırım ve taşları... onlarca aşina ve olmayan simalar... kimi gülen, kimi üzgün, kimi küskün... nice saklı hayatlarla..!

Sen... ben... ve diğerleri... ötelenerek ötekileştirdiklerimiz..!

ve bir de bakmışız ki, zamanın bu acaip döngüsü, ayaklarınınızın altından kayıp gidivermiş..!

Havaya, suya, toprağa... gönlünüze sığdıramadıklarınızla başlarsınız oralara yazmaya..!

Bundan sonrası izdüşümlerinizdir artık... farkında olmaksızın sancısını duyduğunuz farkındalıklarınızla..!

.......... yine bir 'dostum' zamanın birinde şöyle demişti bana... 'vefalı dostlar, insanın arka bahçesinde saklı çiçekler gibidir... başın sıkıştığında çalkapı girip derebileceğiniz...'!

Hayal meyal düşler gibi... gelip geçen kuşlar gibi... eski dostlar... eski dostlar...

saklı bahçenizdeki has çiçekler gibi..!

Bazen düşünüyorum da çalkapı dalabileceğimiz kaç kapımız var ki şu yaşamda... ve saklı bahçemizdeki iz düşümleriyle..!

Bense şimdi, nice dost ve dostluklar adına... farkında olmaksızın sancısını duyduğum bu özleme uzuuunca bir aradan sonra, minik bi devre arası vermiş gibiyim... tüm kalbimle, düşman olmayacağına inandığım çooook 'eski bir dostum'a yeniden kavuşurken, beraber yürüdüğüm, hayat arkadaşım... can yoldaşım... KALEMİM...!'le kendime hoş geldin diyorum..!

'Meyveye durmuş bi ağaç... çiçek... bir karınca...ağır usul yürüyen şu tırtıl... yol üstünde bir dilenci...yanıbaşında bi ses... nefes..!

Merhaba... hoşçakal... nasılsın.. diye sarıp sarmalıyor, sancısını duyuyorsan hayatın....

Seni Seviyorum...

dostummm..!