Geçmişten günümüze yaşanan depremlerden sonra şehirlerin yer değiştirmesinin yanı sıra o şehirde yaşayan insanlar da yer değiştirmek mecburiyetinde kalabilmektedir. Deprem kuşağında bulunan Türkiye’de şehirler her zaman depremlerin etkisiyle demografik yapı değişikliğine maruz kalmıştır. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra bölgenin de demografik yapısının değişmesi endişesi oluşmuştur.
 

Depremden Etkilenen Bölgenin Nüfus ve Demografik Yapı
 

Depremden en çok etkilenen illerin 2022 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre Kahramanmaraş nüfusu 1,2 milyon, Hatay’ın (Antakya ve İskenderun’u kapsayan) nüfusu 1,7 milyon, Malatya nüfusu 813 bin ve Adıyaman nüfusu 635 bin, Gaziantep ilçelerinden Nurdağı ve İslahiye’nin de toplamda 150 bin nüfusunun olduğu dikkate alındığında kayıtlarda deprem bölgesinde yaşayan en az 4,5 milyon insanın depremlerden olumsuz olarak etkilendiği görülmektedir. Yaşanan depremle birlikte bölgede yaşayan insanların depremden ekonomik olarak etkilenmelerinin en önemli belirtisi hane halkı iş gücü çerçevesi ve gelir dağılımı olup bu durum depremden etkilenen illerin yeni sosyo-ekonomik yapısını ortaya koymaktadır. Bu olumsuzluk, bölgenin demografik yapısının değişmesine de neden olmaktadır.
 

Yapılan tespit, gözlem ve değerlendirmelerde depremde en çok yıkımın yaşandığı il olarak Hatay’dan sonra yaklaşık 25 bin iş yeri ve 40 bin bina (450 bin bağımsız birim) ile Malatya’dır. Bu durum, özellikle şehirdeki ticari hayatı durma noktasına getirirken insanları barınma sorunu yaşaması nedeniyle şehri terk etmek zorunda da bırakmıştır. Deprem sonrası Malatya’nın yeniden inşası konusunda atılan ve atılacak adımların ihtiyacı ve talepleri karşılamada yetersiz kalması ve yerelden yönetimin etkisizleştirilerek merkezden yapılan yönlendirmeler ile Malatya’nın yapısına ve kültürüne uygun olmayan kent kimliğini ve şehrin hafızasını yok eden bu gelişimin sonuçlarının ilerde şehrin demografik yapısını olumsuz etkileyeceğinden endişe edilmektedir.
 

Geçtiğimiz haziran ayında malatyahaber.com sitesinde yayımlanan “Asrın Felaketine, Asrın Vekaleti!” başlıklı yazımdaki rezerv alanlarla ilgili konu hakkında telefon ile beni arayan Eski Gümrük ve Ticaret Bakanı, Malatya AK Parti Milletvekili Bülent Tüfenkçi ile aramızda geçen konuşmada Tüfenkçi tarafından bana, “Bahadır başkan, siz farkında mısınız; Malatya’nın demografik yapısını değiştiriyorlar.” sözü üzerine ben de kendisine, “Sayın Bakanım, ben farkındayım ve bunun için Malatya’yı terk etmedim; önemli olan sizin bunun farkında olmanız.” konuşmasından sonra bu konunun benim tahminimden de daha vahim ve farklı bir boyutları olduğunu düşünmeye başladım.
 

Ankara merkezli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TOKİ tarafından hiçbir ciddi araştırma, tespit yapılmadan gelişigüzel yeni yerleşim alanı olarak belirlenen İkizce Mahallesi, Gelincik Tepesi, Çamurlu Mahallesi, Fırıncı Mahallesi ile Orduzu’da (Bölge Trafik arkası) yapılan deprem konutlarının bulunduğu bu bölgelerde gerçekleşen bu değişim; şehrin hem mekânsal hem de demografik yapısında farklılaşmaları ortaya koymaktadır. Yapılan bu deprem konutlarında Malatya merkezde yaşayanlardan çok şehir dışından gelenlerin kiracı olarak yerleştiği gözlenmektedir.
 

Bunda da en büyük etkenin deprem nedeniyle yaşanan iş gücü kaybının telafisi için dışarıdan gelen taşeron işçilerin kalıcı olması ve ticari olarak boşalan alanların dışarıdan gelen kişilerce doldurulmasıdır.
 

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in 2023 yılı “İç Göç İstatistikleri” raporuna göre depremin yaşandığı 2023 yılında Malatya’nın önemli bir göç hareketi yaşadığını belirtilmektedir. 2023 yılında Malatya’dan 102 bin 621 kişi göç ederken, 34 bin 414 kişi başka şehirlerden Malatya’ya göç etmiştir.  Malatya’dan göç edenlerin tamamına yakını doğal afetlerden kaynaklı barınma ve yaşam şartlarından şehri terk ederken. Çevre şehirlerden Malatya’ya göç edenler bulundukları ortamdan daha iyi barınma ve yaşam koşulları arayışıyla Malatya’yı tercih ettiklerini ifade etmişlerdir. Bu değişimde nitelikli ve sermaye birikimi olanlar şehri terk ederken onların yerini niteliksiz ve birikimsiz bir yapı almaktadır. Bu durum şehrin ekonomik ve sosyal yapısını olumsuz şekilde etkileyecektir.
 

Gayri resmi olarak deprem nedeniyle yaklaşık 130 bin kişinin Malatya’yı terk ettiğinin ifade edildiği bu süreçte açıklanan son sayıma göre Malatya’nın il genel nüfusunun 742 bin olduğu dikkate alındığında deprem öncesi 813 bin olan Malatya nüfusunun deprem nedeniyle şehri terk edenlerle deprem sonrası şehre göç edenlerin demografik yapıyı belirli bir ölçüde değiştirdiği gözlenmektedir.
 

Oysaki Malatya ve bu bölge, stratejik açıdan ülkemiz için çok önemli bir bölgedir. Bu bölgenin mevcut demografik (nüfus) yapısının değiştirilmesine yönelik yeniden inşa yapılanması adı altında yaşanan gelişmeler, ülkemizin geleceği açısından önemli bir tehlike olarak görülmelidir.
 

Yerel yöneticilerimizin bu konuyu değerlendirmeye almalı, Malatyalılık ruhunu ve Malatya’ya aidiyet duygusunu yok edecek bir dönüşüme karşı koyarak Malatya’nın kültürel dokusunun değiştirilmesine ve kent hafızasının yok edilmesine ve demografik yapısının değiştirilmesine izin verilmemelidir.
 

Yıllar önce yazmış olduğum “Malatyalılık Ruhu” başlıklı malatyahaber.com yayınlanan yazımın bu konuda bizim için güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum. Binalar yıkılır yapılır onları yaşatan insanlardır. Binayı yapalım derken içindeki Malatya’yı Malatyalıyı öldürmeyelim.

-----------------
Kaynak: https://malatyahaber.com/