TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi biten ve 10 Aralıkta da Genel Kurulda görüşülmeye başlanacak olan 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi bu sürecin sonunda kanunlaşacak ve 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Her yıl tekrarlanan bu yasal sürecin nihayetinde; siyasi iktidarlar aldıkları yetkiye dayanarak gelirleri toplamakta ve harcamalar yapmaktadır. Tahmin ve hedef sistematiği içinde; hazırlık, yasalaşma ve uygulama aşamalarından oluşmakta olan bütçeler denetim ayağıyla da nihai şeklini almaktadır.
Bütçeler statik ve dinamik olguyu ayni anda taşırlar. Bu ve benzeri çeşitli özellikler nedeniyle bütçeleri bir otobüse benzetmek ilk anda yadırganabilir olmakla birlikte, farklı özellikleri olsa da benzer birçok yönleri vardır. Bazen bazı konuları basit bir şekilde anlatmak için benzetmeler yapmak çok faydalı olabilmektedir. Bu mantık çerçevesinde çeşitli konulara yaklaşım göstermek, kıyaslamalar ve benzetmeler yapmak; konuya yabancı olanları aydınlatmanın yanı sıra o işle ilgili olanların da aksayan yönleri görmesine, kuralları sorgulamasına ve sistemin iyileştirilmesine yönelik tedbirleri uygulamaya sokmasına katkı sağlayabilir. Bütçe alanında çeşitli çevrelerden yeteri kadar iktisadi ve bütçe terimleri kullanılarak bütçe yorumları yapılmakta ve konunun uzmanları da düşüncelerini açıklamaktadır. Bu bağlamda farklı bir yöntemle ve özet halinde; bütçenin niteliğini, sistematiğini, kurallar ile detayların önemini ve paydaşların bu süreçteki etkileri ile etkilenmelerini gözler önüne sergilemek faydalı olacaktır.
Büyük hedefleri olan, gelişmeyi öngören, karayolu taşımacılığında misyon ve vizyona önem veren ticari işletmelere ait otobüsler; bir yandan gelir yaratırken diğer yandan da yolculara bir hizmet sunmakta ve onları gitmek istedikleri yere ulaştırarak ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Söz konusu hizmeti verenlerin bu süreç dahilinde sağladığı gelirleri rasyonel kullanarak otobüs ve sefer sayısı ile coğrafi genişlemeyi hedef alması ve riskleri de gözetmesi olağan bir yaklaşımdır.
Bir otobüs yola çıkmadan önce, planlanması ve yapılması gereken çeşitli hususlar vardır. Bunları şöyle sıralamak mümkündür: Hareket yeri, yol güzergahı, yolcu indirme ve bindirme noktaları, varış yeri, yolculuk süresi, yolcu sayısı, bilet ücreti, ikram çeşitleri, mola ve akaryakıt ikmal yerleri, hava ve yol durumunun öğrenilmesi, yasal izinlerin alınması, aracın her türlü bakımının yapılması, deneyimli ve sağlıklı şoförlerin olması vb.
Yolcuk sürecinde önem verilmesi gereken bazı hususlar ise şunlardır: Başta bilet satış noktalarındaki çalışanlar olmak üzere şoför ve yardımcı personelin duyarlı davranması, hareket ile varış saatlerine dikkat edilmesi, yolcu tamamlamak amacıyla otobüsün bekletilmemesi (veya bu amaçla bilet ücretlerinin son anda indirilmek suretiyle önceden bilet alanlara haksızlık yapılmaması), yol güzergahında ilave yolcu alabilmek için sık sık durulmaması (veya bu düşünceyle güzergahın değiştirilmemesi), klima sisteminin iyi çalışması, yolcu konforuna ve taleplerine özen gösterilmesi, çocuklara, hastalara, yaşlılara ve engellilere yardımcı olunması, kurallara uymayan yolculara taviz verilmemesi, mola yerlerinde yolcuların unutulmaması ve mola yerleri seçilirken yolcuların menfaatinin de dikkate alınması, şoförün trafik kurallarına uyması ve yol durumu ile hava şartlarını gözetmesi vb.
Söz konusu yolculuğun sağlıklı yapılabilmesi için; firma temsilcilerinin, trafik görevlilerinin, karayolları yetkililerinin ve diğer sorumlu mekanizmaların görev alanlarında duyarlı olması ve denetim mekanizmalarının iyi çalışması gerekmektedir. Ayrıca, firma yöneticileri ile şoförler arasında her açıdan uyum olması, iç kontrollerin yapılması, bagaj ve çeşitli nedenlerle yolculardan ilave (veya abartılı) ücret alma gibi davranışların yakından izlenmesi önemlidir.
Seyahatin en önemli unsuru kazasız bir şekilde varış noktasına varmaktır. Ancak bu yeterli değildir. Bu husus zaten olması gerekendir. Asıl önemli olan yolcuların mutluluğudur. Şirketin karlılığı esas olmakla birlikte, müşteri memnuniyeti de hedefler arasında olmalıdır. Çünkü, yolcunun mutluluğu ile firma performansı paralel bir ivme gösterirler. Bu nedenle, yapılan işin hizmet yönünün ihmal edilmemesi, prestij ve sosyal açılardan gerekli olması halinde bilet ücretlerinde iyileştirmeler yapılması ve çok ekonomik olmayan güzergahlara da sefer konulması gerekebilir.
Ayrıca, gerek seyahat sırasında gerekse seyahat sonrasında yapılan yolcu önerilerine ve şikayetlerine duyarsız kalınmaması önemlidir. Yolculuk sırasında yolculara eşit davranılmalıdır. Ancak, yolcuların yaşları, cinsiyetleri, sağlık durumları ve kişiye özel zorunlu ihtiyaçları dikkate alınarak onlara farklı davranmak ve makul taleplerini karşılamak eşitliği bozan yaklaşımlar olarak değerlendirilemez.
Diğer yandan, bu yolculuğun elbette ki bir bedeli olacak ve bilet fiyatı olarak yansıyacaktır. Ancak, bilet ücretleri tespit edilirken yolcuların maddi durumlarının farklılığı da dikkate alınmalıdır. Bu ücretin haklı bir neden olmadan sık sık artırılması veya yolculuk sırasında ilave bilet bedeli toplanması asla kabul edilemez bir durumdur.
Otobüslerin içi temiz olmalı, pencere camlarının ise gerek yolcuların dışarıyı rahat görmesi gerekse yolcuları uğurlamaya gelenlerin ve varış noktasında karşılayanların yolcuları kolayca görebilmesi açısından temiz olması çok anlamlıdır (bütçenin 'anlaşılır olma' ve 'açıklık' ilkeleri). Sorunsuz ve beklentileri karşılayan bir yolculuk sonrasında sadece yolcular değil, onları yolcu edenler ve karşılayanlar da mutlu olurlar. Yolcu edenler ve yolcuları karşılayanlar da bir başka zaman yolculuk yapanlardır. Bu kapsamda yolculara güzel bir seyahat imkanı yaratan ve gitmek istedikleri yere ulaştıran firmanın ve şoförün de bu doğan mutluluktan payını alması kaçınılmazdır. Dolayısıyla, bütçe otobüsünün bu yolculuğuna; dolaylı ve dolaysız olarak herkes katılmakta, geniş bir kadro emek vermekte ve toplumun değişik kesimleri bu yolculuğa çeşitli beklentiler içinde yaklaşmaktadır.
Yukarıda belirtilen otobüs yolculuğunun sıralanan örnekleme detaylarının hepsinin bütçe sürecinde bir karşılıkları vardır. Değerli okuyucuların her satırı okuduklarında bu iki yolculuğun örtüşen yönlerini rahatlıkla bulacaklarına inanıyorum.
Dileğim; 81 milyon nüfusa sahip bu güzel Ülkemizin ve güçlü Devletimizin refaha doğru gitmesi gereken bu yolculuğunda; rotanın ve önceliklerin doğru seçilmesi, bütçe sistematiğini bozacak esnekliklerden kaçınılması, sistemin ve kuralların sık sık değiştirilmemesi, vergi adaletinin şahıslar, kurumlar ve toplum kesimleri bazında sağlanması, her kesimin bütçeden adil bir şekilde payını alması ve kurallara uyanların mağdur edilmemesidir.