El cevap: Otuz Ağustos sıradan bir gün değildir. Çok önemli bir gündür.

30 Ağustos, Kurtuluş Savaşı'mızı taçlandıran Başkomutan Meydan Savaşı'nın kazanıldığı gündür.

30 Ağustos, sömürgenlerin, el koyucuların, emperyalist güçlerin ve uşaklarının yurttan kovulduğu gündür.

30 Ağustos, 'ya bağımsızlık ya ölüm!' ilkesinin uygulandığı gündür.

30 Ağustos, yurdumuzun işgallerden, parçalanmaktan; ulusumuzun tarihten silinmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktan kurtulduğu gündür.

30 Ağustos, tam bağımsızlıktır. 30 Ağustos, özgürlüktür. 30 Ağustos, barışa giden yoldur, Lozan'dır.

30 Ağustos, Cumhuriyet'tir. 30 Ağustos, çağdaşlıktır, akıldır, bilimdir.

30 Ağustos, birliktir, bütünlüktür, bir arada kardeşçe yaşamaktır.

30 Ağustos, ulusal duygudur, ulusal coşkudur, ulusal güvendir.

30 Ağustos, ulusumuzun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları'nın ve bu Ordular'a Başkomutan olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, kazandığı Büyük Zafer'in ve bu Şanlı Destan'ın tarihe altın harflerle yazdırıldığı gündür.

30 Ağustos, Türk gücünün dünyaya gösterildiği şanlı bir gündür.

30 AĞUSTOS GÜNÜ

Zafer meyvesini Türk o gün derdi,

Yurdunu aydınlık güne erdirdi,

Millete en büyük müjdeyi verdi,

30 Ağustos günü

Gökleri tutmuştu, o gün sesimiz,

Sıyrılıp gitmişti kara yasımız,

Yeniden bilmişti düşman, biz kimiz?

30 Ağustos günü.

Dünyada yapılan savaşlar çoktur,

Böylesinin fakat benzeri yoktur,

Hala da düşmanın bağrında bir oktur,

30 Ağustos günü.

Saldırganlar hilesinin sezildiği gün,

Zafer meşalesiyle gezildiği gün,

Şaşkın bir düşmanın ezildiği gün,

30 Ağustos günü.

Tahsin Bilengil

Bugün nelere sahipsek, hepsini 30 Ağustos Zaferi'ne; 30 Ağustos Zaferi'ni de Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyuz.

İşte bu nedenlerle 30 Ağustos, sıradan bir gün değildir. 30 Ağustos, çok önemli ulusal bayramlarımızdan biridir. İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı yani ulusal egemenliğin ulus temsilcileri eliyle kullanılmaya başlandığı 23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; Atatürk'ün, Ulusal Anadolu Eylemi'ni başlatmak üzere Samsun'a ayak bastığı 19 Mayıs, Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı; Cumhuriyetin duyurulduğu 29 Ekim, Cumhuriyet Bayramı; Başkomutan Meydan Savaşı'nın kazanıldığı 30 Ağustos, Zafer Bayramı olarak benimsenmiş ulusal bayramlarımızdır.

Ulusal Bayramlarımızı, sıradan bir günmüş gibi algılamak, değerlendirmek, küçümsemek, görmezden gelmek, en yalın anlatımla tarihimize; ülkemizi parçalanmaktan, ulusumuzun tarihten silinme tehlikesinden kurtaran Atatürk ve Kurtuluş Savaşı komutanlarına, ordumuza, şehit ve gazilerimize karşı saygısızlıktır.

Ulusal bayramlar, birlik ve bütünlüğü, ulusal duygu ve coşkuyu canlı tutar. Bu nedenle her yıl, coşkuyla ve severek kutlanmalıdır.

Tüm devletlerin ve ulusların ulusal bayramları vardır ve ulusal bayramlarına çok değer verirler, özenle ve coşkuyla kutlarlar. Biz, niye kutlamaktan kaçınıyoruz? Ulusal bayramlar, bize geçmişte yaşananları anımsatır.

Prof. Dr. Halil İnalcık'ın belirttiği gibi 'Geçmişi, tarih anlatır. Tarih, toplumun geçmiş yaşamıdır. Toplumun durumunu, geleceğini belirleyen en güçlü etmendir.' Geçmişini iyi bilmeyen, geleceğine yön veremez. Bu nedenledir ki tarihimizi iyi ve doğru öğrenmek durumundayız.

Güzel yurdumun, güzel insanları! 30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlu olsun. Yurdumuzu işgalden, ulusumuzu yok olmaktan kurtaran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi, gazilerimizi saygıyla anıyorum. Ruhları şad, mekanları Cennet olsun.