Çağımızda dünya düzenine egemen olan küreselleşme bütün ülkelerde ve ülkeler arasında üretim ve bölüşüm değerleri ile birlikte insanların ve ülkelerin farklı kriterlere göre kutuplara ayrılmalarına neden olmuştur. Bu ayrışmada gelişmiş ülke-gelişmemiş ülke yanısıra insanlar güçlü-güçsüz, eğitimli-eğitimsiz, çalışan-işsiz, zengin-yoksul, avantajlı-engelli (özürlü), ev sahibi-evsiz, barınaklı-barınaksız ve benzeri şekillerde adil olmayan ve fırsat eşitsizliği içinde sorunlarla mücadele ederek karşıt kutuplarda sıkıntı içinde yaşıyorlar.

Bireysel veya kurumsal sosyal sorumluluk bağlamında sosyal değer yaratarak ürettiği sosyal fayda ile destek ihtiyacı olanlara yardım eli uzatan sosyal girişimcilerin yapılandırdığı sosyal girişimler ülke yönetimlerinde devlet sektörü ve özel sektör yanında, üçüncü sektör ya da sosyal ekonomi sektörü kapsamında tanımlanan etkili organizasyonlar olarak anılmaya başlamışlardır. Sosyal girişimler faaliyetleriyle ihtiyaç sahibi insanların sorunların çözmeye yönelik sosyal değer yaratmak için sürekli uğraşı içindeler. Ancak önemli ve etkili işlevlere sahip olan sosyal girişimlerin sosyal değer yaratma faaliyetlerinin sürdürülebilir olması ve kurumların da sosyal girişim projelerini desteklemelerinin istikrarlı olması gerekmektedir.

Sosyal girişimlerin sosyal değer yaratarak üretilen sosyal faydanın sürdürülebilir olması ve işletmelerin kurumsal olarak doğru sosyal amaçlar hedefleyen projelere yönelmelerinin sağlanması sosyal girişimcilik ile daha kolay sağlanır. Bu amaçla özgün sosyal girişim modelinin oluşturulması fikrinin yaygınlaştırılması ve sosyal girişimlerde 'kurumsal yönetişim' olgusunun temel ilkeleri olan şeffaflık ve hesapverebilirliğin benimsenmesi umudunu artıracak düzenlemeler yanısıra, kamu faaliyetlerinin sosyal girişimcilerle işbirliği yapmasının yolu açılmalıdır.