Şirket ortaklarının gelir vergisi karşısındaki durumları, ortağı bulundukları şirketin şahıs ya da sermaye şirketi olmasına göre farklılık gösterir. Şahıs şirketleri; kollektif şirketler ile adi komandit şirketlerdir. Ticari veya zirai faaliyetle iştigal eden kollektif şirketlerdeki ortaklar ile adi komandit şirketlerde komandite ortakların ortaklık karından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir ve bu ortaklar kendi paylarına düşen karlarını ayrı ayrı beyan etmek zorundadırlar. Adi komandit şirketlerin komanditer ortaklarının şirket kazancından aldığı pay, şirketin faaliyet konusu ne olursa olsun vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iradıdır.
Sermaye şirketleri; anonim, limited ve eshamlı komandit şirketler olup, bu şirketler kurumlar vergisi mükellefidirler. Anonim ve limited şirket ortakları ile eshamlı komandit şirketlerin komanditer ortaklarının şirket kazancından elde ettikleri kazançlar kar payı ve iştirak hisselerinden doğan kazanç sayıldığından bu kazançların menkul sermaye iradı olarak beyan edilmesi gerekmektedir.
Eshamlı komandit şirketlerde komandite ortakların ortaklık karından aldıkları paylar ise şahsi ticari kazanç olarak gelir vergisine tabidir.
İş ortaklığında mükellefiyet şekli ortakların isteğine bırakılmıştır. Dolayısıyla işi üstlenen ortakların talebine bağlı olarak iş ortaklarının mükellefiyet tesisi, kurumlar vergisi kapsamında olabileceği gibi 'adi ortaklık' şeklinde de olabilmektedir.(1)
[1]'Ticari Kazanç Elde Eden Mükellef için Vergi Rehberi', Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı, Şubat 2021, Yayın No:381,s 6-7.