Covid-19'un etkileri bütün dünyada hem Sağlık hem ekonomik ve toplumsal yaşamda artarak devam ediyor. Alınan önlemlere, yapılan çalışmalara rağmen hala çıkış yolu bulunmuş değil. Çünkü çıkış yolu olarak benimsenen ve tartışılan alanların odağında Covid-19 öncesi düzeni tamir etmek ve aynı kurumları tekrar eskisi gibi çalışır duruma getirmek amacı güdülüyor.

Bu yaklaşım tüm ülkelerde bu konuda çalışan herkesin ve her çalışmanın eksenini oluşturuyor. Oysa Covid-19 ile birlikte hem çare arayanların hem beklenti içinde olanların psikolojik ve toplumsal ilişkileri özellikle ölüm tehdidi ve virüsün bulaşma olasılığı nedeniyle kısa zamanda farklılaşmış durumda. Yaşanan bu farklılık nedeniyle eski düzeni yeniden inşa etmek ve eski kurallar ile kurumları tamir etmek yaklaşımı çıkış yolunun bulunmasında yetersiz kalıyor.

Alınan kararlar, yapılan düzenlemeler ardışık ve tamamlayıcı olamamakta; her karar ve kural beklenen çözümleri yaratamıyor.

Bu durumda şu sorunun yanıtını aranmak gerekiyor: Normalleşme nasıl olmalıdır?

Bu sorunun yanıtı yukarıda belirtiğimiz odaklanan hedefin esas alınan yaklaşımın ekseninin değiştirilmesi ile mümkün olacaktır. Bu da yeni üretim araçları, yeni bir düzen ve yeni kurumlar yaratarak gerçekleşebilir. Bu bağlamda izlenecek yolda her yeni odağın ve eksenin bütünsel olarak düşünülüp çıkması muhtemel sorunların öngörülmesi ve bu konuda alternatif çözümlerin de birlikte ele alınması gerekir.

Bu amaçla önce mevcut durumda ortaya çıkan psikolojik ve toplumsal ilişkilerdeki değişim saptanmalıdır. Sonra yeni düzen ve yeni kurumlar belirlenmelidir. Bu çalışmalar yapılırken mevcut düzenin ve kurumların bu yeni yapılaşmaya uyum sağlayacak olanları da ayıklanarak bütünsel bir çalışma planı ortaya konulmalıdır.