Daha önce yazdığım gibi ailesinin yanında yetişen ve eğitim yaparak bilgi ve beceri kazananlar için bile iş bulmak ve çalışmak zor olmakla birlikte bu kapsamdaki gençlerin önü açıktır. Ancak yol göstereni olmayan ya da ailesi olmayanlar için iş sahibi ya da meslek sahibi olmak için beceri, yetenek ve yeterlik sahibi olmak gerek ülkenin ekonomik koşulları gerek işverenlerin aradıkları koşullar bakımından kolay değildir hatta çok zordur.

Bu nedenle özellikle ailesi ve yol göstereni olmayanların bir kazanca sahip olmalarını sağlamak için iş bulunması ve toplumla bütünleşmelerinin sağlanması önemli görevlerden ve sorumluluklardan birisidir.

Bu sorumluluğun giderilmesi Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) gönüllü olarak katkıda bulunmaları ile daha hızlı ve etkili mümkün olabilmektedir.

İşsizliğin giderilmesinde ve yoksulluğun azaltılmasında, eşitsizliğin giderilmesinde STK'lerin desteklenmesi, onlara görev ve yetki verilmesi, bu konuda gönüllü olanların etkin paydaş olmalarının sağlanması için yasal düzenlemelerin yapılması milli bir duruş ve anlayış olmalıdır. Bu nedenle gerek kamu gerek özel sektör işletmeleri STK'lara ilgi göstererek hem iş olanağı sağlayarak hem de STK'ların faaliyetlerini yürütmelerine katkıda bulunmalıdırlar.