Anayasa Mahkemesi; kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü' nün Anayasa'ya uygunluğunu denetlemekte olup aynı zamanda bireysel başvuruları inceleyen ve karara bağlayan etkili bir iç hukuk yolu mekanizmasıdır.

Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvuru hakkında kabul edilebilirlik kararı verilebilmesi için öngörülen şartlar aşağıda yer almaktadır. Kabul edilebilirlik şartlarını taşımadığına oy birliği ile karar verilen başvurular hakkında, kabul edilemezlik kararı verilir. (Kanun m. 48/3) Kabul edilemezlik kararları kesindir ve ilgililere tebliğ edilir. (Kanun m. 48/4)

Bireysel başvuruda bulunacak başvurucuların;

- İhlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenen kişiler olmaları. (Kanun m. 46/1)

- Kamu tüzel kişileri bireysel başvuru yapamaz. Özel hukuk tüzel kişilerinde ise sadece tüzel kişiliğe ait hakların ihlal edilmiş olması. (Kanun m. 46/2)

- Yabancıların yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak başvuramaması. (Kanun m. 46/3)

- Bireysel başvurunun, bizzat başvurucu, kanuni temsilcisi ya da avukatı tarafından yapılması. (Avukat veya kanuni temsilci aracılığıyla yapılan başvurularda temsile dair yetki belgesinin sunulması zorunludur.) (İçtüzük m. 61/1)

Başvuru konusu;

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller kapsamında yer alan Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükler. (Kanun m. 45/1)

Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamaz ve Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz. (Kanun m. 45/3).

Başvurunun konusu olayın zamanı ve yeri;

23.09.2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuru yapılabilir.

Başvuruya konu kamu gücü faaliyeti Türkiye Cumhuriyeti devletine ait veya onun adına kullanılmış yani Türkiye Cumhuriyeti devletinin kamu gücü organlarına atfedilebilir şekilde gerçekleşmiş olmalıdır.

Başvuru Süresi;

Başvuru, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılmalıdır. Kural olarak, resmi tatil günleri süreye dahildir. Sürenin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler. Mahkeme, öncelikle başvurucunun mazeretinin geçerli görülüp görülmediğini inceleyerek talebi kabul veya reddeder. (Kanun m. 47/5)Anayasa Mahkemesi'nin yerleşik içtihadına göre, ceza yargılamasında nihai kararın tebliğ edilmediği durumlarda kararın derece mahkemesine ulaşmasından ve böylece gerekçesinin erişilebilir olmasından sonra özen yükümlülüğü kapsamında makul bir süre içinde bireysel başvuru yapmak isteyen ilgililerden karara erişmeleri ve karar gerekçesini öğrenmeleri beklenir. Bu kapsamda erişilebilir olan nihai kararın en geç üç ay içinde ilgilileri tarafından bilindiği ve gerekçesinin öğrenildiği kabul edilmektedir.

Aksi tespit edilmediği sürece bireysel başvuru için Kanun'da öngörülen otuz günlük başvuru süresi üç aylık sürenin sonundan itibaren başlayacaktır.(1)

---------------------------------------------,

[1]Av. Berfin ARSLAN, Av. Ayşegül KAMALI, Av. Duygu AKSÜNGER, Av. Şeymanur YÖNT, Av.Bahoz Can DENLİ, Av. Dilan KARAHAN, Av. Elif BABAN ve Stj. Av. Nurdan ÖZÇELİK, 'Temel İnsan Hakları Mevzuatı', İstanbul Barosu Yayınları, Ocak 2020, s.15-16.