Arka arkaya yayımlanan iki kanunla vergi borçlarında yeniden yapılandırma imkanı sağlandığı gibi, ek matrah beyanı sistemi getirilerek muhtemel vergi cezaları rafa kaldırıldı. Son beş yıla baktığımız zaman vergi borçlarının takside yeniden bağlanmasını kapsayan vergide yeniden yapılandırma; vergi affı ve matrah artırımı uygulamaları devletin asli gelirleri hakkında düşünülmesi gerekiyor.
Vergide yapılandırma ihtiyacı nakit sıkıntısından kaynaklanıyor. Vergi afları ise vergiye karşı koyanların vergiden kaçınmaları neden oluyor. Matrah artırımı da vergiden kaçınmanın muhtemel cezasından kurtulmak isteyenler için düzenleniyor.
Bu konuda yaşananlar vergide yapılandırma ve vergi affı beklentisini kalıcı hale getirmek üzere.
Böylesi bir yapılandırmada ve sistemde; devletin asli geliri olan vergi gelirlerinden mahrum kalmasına neden olur.
Bu tür yapılandırmalar, vergi gelirlerindeki sorunu çözecek bir yaklaşımın geliştirilmesini engeller.Çünkü sorunlar hep halının altına süpürülmüş olur. Nitekim vergilerin yapılandırma süreçlerinde daha önce yapılmış yapılandırmalarda ortaya çıkan tahsilat sorunundaki, başka bir deyişle mükelleflerin ödeme sorunundaki sıkıntıların geriye atılmasıyla mümkün olur.
Bugüne kadar vergilerin geç tahsil edilmesinden kaynaklanan nakit akışı yabancı sermaye girişiyle karşılanıyordu. Ancak yabancı sermayedeki girişin durması ve vadesi gelen ödemelere ilişkin kredilerin yenilenmemesi makro düzeyde çok riskli nakit sıkıntısının ortaya çıkmasına neden oldu.
Bu yazının başlığı 'vergide yapılandırmanın düşündürdükleri' olmasının nedeni, önümüzdeki dönemlerde vergi düzeninde çıkması muhtemel sorunlara dikkati çekmektir. Yaşadığımız bu günlerde seçim nedeniyle verilen vaatler, ortaya çıkan ve çıkması beklenen sıkıntıların artmasına neden olacaktır.