Sınırlarını bilmeli insan. Evet, hayatta yapamayacağımız şey yok ama ne yapıp yapmayacağını bilmek, yani kendini bilmek ve sınırlarına göre davranmak da bir erdemdir.
 

Bir şeyleri başarmak açısından tabi ki sınır tanımayalım ama etkin ve yetkin olmadığımız konularda da ahkam kesecek kadar da budala olmayalım.
 

Her ne kadar ucu açık görünse de her şey mayamız insan olduğu için o uç noktayı da göremeyeceğimizi kabul etmek gerekli.
 

Daha farklı bir ifade ile söyleyecek olursak da bazı konularda kabiliyetimiz olsa da her konuda olamayacağı aşikâr ve bilmediklerimiz ile ilgili de uçları görmemiz gerekmiyor.
 

Bir konuda çok çok iyiyiz diye diğer konularda aynı olabileceğimizi düşünmek de hayal gücümüzün güzelliği olsa gerek.
 

Beynimizin yapısı her şeyi öğrenmeye ve almaya müsait evet ama siz bunları bilincinizde düzeltmezseniz, sadece kalabalık yapan bilgiler olarak kalacaktır.
 

Sınırları bilmek aslında sadece ne yapıp yapamayacağınızla ilgili de değildir. Yetkinliğinizin de önem kazandığı ve bazı şeylerde haddinizi de bilmeniz gerektiğinin altının çizilmesidir.
 

Aslında kimse kimsenin işine karışmamasının gerekliliğini de vurgulamak gerekli.
 

Diğer yandan da insan davranışlarında da bir sınır olması gerektiğinde de sınırlardan bahsedilebilir.
 

Yani sınır aslında bir yerde durmanız gerektiğini belirtir. Devam ederseniz ters yönde etki edeceğini belirtmek için de kullanılan bir kavramdır. Herhangi bir şey iyi etkide olsa da fazlası ve birikmesi toksik etki yapacaktır.
 

Her konuda da toksik etkiye maruz kalabileceğimizi de vurgulamak gerekir ki her şeyin fazlası zarar, diye boşuna demiyoruz.
 

Yetenekte sınır tanımıyor olsak da haddimizi aşma kısmında da sınırımız olması aslında insanların diğer insanlara ve dünyaya karşı görevi olmalıdır.
 

O yüzden sınırı geçmeyin!