Can almaya devam eden yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor bulunan aşıya rağmen.

Neredeyse bir yılı bulacak kısıtlamalar karşısında toplumun tüm kesimleri ekonomik darboğaza girdi. Kısıtlı desteklerle ayakta kalmaya çalışan esnaf, sanatkar, sanatçı ve çalışanları ekonomik bakımdan zor günler yaşıyor.

Eğitimci Sanatçılar Derneği (EĞSAD), topluma mal olmuş sanatçılarla, içinde bulunduğumuz sıkıntılı günlerde, 'salgında sanatçılar' konulu toplantı düzenledi.Online yapılan toplantıya yazarlar, şairler, tiyatro oyuncuları, müzisyenler, ressamlar, gazete yazarları yanı sıra İngiltere'den psikolog yazarlar katıldı.

EĞSAD Başkanı eğitimci, yazar Mehmet Dağıstanlı toplantının açılışında, 'sanatsız toplum savaşan toplumdur' ilkesiyle hareket ettiklerini belirterek, Türkiye'nin aydınlanmasında akıl, bilim, üretim ve sanatın ön planda olmasına inandıklarını söyledi. Hem kendi üyelerinin hem de bütün sanatçıların her türlü haklarını savunmak, topluma anlatmak istediklerini kaydeden Dağıstanlı, müzisyen Onno Tunç'un 'Yoksul yaşayıp, öldükten sonra şöhret ve para kazanan sanatçı olmak istemem!'sözünü hatırlattı. Sanatçılar yaşarken onurlandırılmalı, üreten sanatçılarla sanatçı adını kullananlara dikkat edilmesi gerektiğini; Anayasa'nın 64. Maddesinin, 'Devlet sanatçısını korur,korumak için tedbir alır, maddesini hatırlattı.

Daha sonra söz alan yazar Kazım Saymalı kısaca şunları söyledi:

Sanatçılarımızın ve sanatımızın karşılaştığı sorunlar, genelde bir eğitim ve kültür sorunudur. Ülkemizde sanat eğitimine yeteri kadar değer verildiği söylenemez. 'Günümüzde sanat eğitimin en önemli sorunu, en az matematik eğitimi kadar önemli olduğunu anlayabilme sorunudur.' Sanat eğitimi, bireyi özgürleştirir ve bireye görmeyi, işitmeyi, dokunmayı, tat almayı, kişiye, kendini ve başkalarını anlamayı sağlar. Sanat eğitimi, bireylerin yaratıcı yeteneğini geliştirir. Çağdaş uygarlık düzeyini yakalamak, yaratıcı düşüncenin geliştirilmesine bağlıdır.

Atatürk diyor ki:

'Resim yapmayan, heykel yapmayan, güzel sanatları anlamayan bir ulusun noksanları var demektir. Böyle bir ulusun ilerleme yolunda yeri yoktur.'

Sanat, çoğu kez, geniş harcamaları gerektiren bir uğraştır. Sanat eseri de değeri karşılığında sahip olunabilecek bir üründür. Bu nedenle toplumun refah düzeyi, bireylerin parasal güçleri de sanatın gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Kendini zar zor geçindiren geniş kesimin güzel sanatları desteklemesi düşünülemez. Böyle durumlarda devletin, güzel sanatları, sanatçıları desteklemesi ve koruması kaçınılmazdır.