Joseph Hubertus Pilates 8 Aralık 1883'te, Manchengladbach, Almanya'da dünyaya geldi. Joseph ailenin dört çocuğundan biriydi. Çocukluğunu raşitizm, astım ve romatik ateş rahatsızlıklarıyla geçiren Joseph'in babası ödüllü bir jimnastikçi ve annesi ise bir natüropat (fiziksel metodla tedavi) idi. Geçirdiği hastalıklardan dolayı çok kırılgan olan Joe zaman zaman alay konusu olmuştur. Muhtemelen bu durum ve ailenin alt yapısı Joe'nun yaşam tarzına, hareket alanına ve sağlığa olan ilgisi etkiledi.

Joseph küçük yaşlardan itibaren fiziksel çalışmalara başlamış ve on dört yaşına geldiğinde vücudu fiziksel açıdan o kadar gelişmişti ki bir takım resimli anatomi posterlerinde manken olarak kullanılmıştır. Joseph iyi bir atlet olmasının yanında kısa zamanda kayak, dalış, jimnastik ve boks dallarında da başarılı olmuştur.

Joseph Pilates, 1912 yılında İngiltere'ye gitmiştir. 1914'te Birinci Dünya Savaşı çıktığında Joe'nun Alman vatandaşı olması kendisini düşman ülkenin vatandaşı konumuna sokmuş ve Man Adası'na göz altı kampına gönderilmiştir. Joe bu kampta arkadaşlarına fitness, güreş, savunma eğitimleri vermesinin yanında kamptaki sakatlarla da çalışmaya başlamıştır. Kamp hastanesinde yatalak hastalara egzersizlerinde yardımcı olmak için makara, yay ve kayışlar kullanarak yataklar icat etmiştir. Bu uyarlanmış yataklar, bugünki reformer ve cadillac olarak bildiğimiz pilates ekipmanlarının ilkel hallerini oluşturmaktadır.

1918 yılında dünyayı kasıp kavuran grip salgınında Joseph Pilates'in çalıştırdığı insanların hiçbiri nezle bile olmamışken milyonlarca sağlıklı ve genç insan bu öldürücü salgında hayatlarını kaybetmişlerdi. Bu durum Joseph Pilatesin metodunun ünlenmesinde büyük etken olmuştur.

1926 yılında Joseph Pilates New York'a giderek burada karısı Clara ile birlikte ilk stüdyosunu açmıştır. Burada başta bale dansçıları olmak üzere zengin ve nüfüzlu insanları eğitmiştir. Bazı kaynaklara göre Joseph Pilates'in vefatı 87 yaşında stüdyoda çıkan bir yangın sonucu dumandan zehirlenerek olmuştur.

Pilates ismini marka yapmak adına birçok girişimlerde bulunulmuştur. Son olarak 2000 yılında pilatesin yoga ve karate gibi bir egzersiz tekniği olduğuna, bu sebeple marka haline getirilemeyeceğine veya bir şahsın tekelinde olamayacağına mahkeme tarafından karar verilmiştir.

Pilates adının kamuya mal olması ve gün geçtikçe daha popüler olması pilatesi korsan eğitim kurumları ya da eğitmenleri için uygun hale getirmiştir. Bu sebeple pilatesle ilgileniyorsanız akıllıca davranmalı ve doğru ve kaliteli bir pilates eğitmeninden ders aldığınıza emin olmalısınız.