Kentleşmede dengeli bir yapılanma nasıl sağlanır. Bu konuda 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre üç başlıkta toplanan on ayrı gösterge ile kentleşmede dengenin ölçülebilir olduğu saptanmış. Bu başlıklardan birincisi Şehrin geleceğe yönelik Eğitim ve Teknoloji olanağı sağlayabilmesi; ikincisi Şehrin insanlara kaliteli, mutlu ve sürdürülebilir yaşam olanağı verebilmesi; üçüncüsü ise Kaynakların en akılcı ve iyi şekilde kullanımı, olarak sayılmıştır. On gösterge ise şöyle sıralanmıştır:
a) Bilgi Sermayesi ve inovasyon (yenilikçilik)
b)Teknolojiye Hazırlık;
c) Uluslararası uçuş yolları üzerinde olması;
d) Ulaşım ve altyapının etkin çalışması;
e) Sağlık, emniyet ve güvenlik koşullarının iyi olması;
f) Sürdürülebilirlik ve doğal çevre;
g) Demografi ve yaşanabilirlik;
h) Ekonomik etki;
i) İş yapabilmek kolaylığı
h) Bir mal veya hizmet için uygun görülen bedel.
Bu kriterlere yaklaşan dünya şehirleri arasında Türkiye'de sadece İstanbul var. İstanbul'un bu kriterlere göre aldığı puan ise ya ortadır ya da ortaya yakın bir puandır.
Böyle ideal bir şehrin yaratılması için ilk kural, İmar Planının uzmanlar tarafından hazırlanıp uygulanmasıdır. Hangi bölgelerde ne tür yapıların yapılacağına karar verilmeli, altyapı (ulaşım, su, kanalizasyon, elektrik vb.) düzenlenmesi yapılmalı ve bu plana sadık kalınarak kullanıma açılmasıdır.
İmar planlarının sürekli değişimi (tarım alanı/yeşil alanların yapılaştırılması, villa ve az katlı konutların çok katlı işyerleri, AVM ve rezidanslara dönüştürülmesi), yeni alanların bilimsellik dışı imara açılmaları gibi günümüzde yaşadığımız kısır döngünün nedeni, kentleşme bilincinin eksikliğidir. Altyapı yetersizliğinin yarattığı sürekli yenilenme zor ve yüksek bedellidir. Bununla da kalmayıp gelişigüzel 'dönüşüm' zaten koşullarının zorladığı bölgelere daha çok nüfusun gelmesine ve sorunların artmasına neden olmaktadır. Plansızlık, ülkenin kaynaklarının yanlış kullanılması sonucunu doğurmuştur.
Ayrıca, yukarıda yaptığımız açıklamalara göre yapılan imar planları düzenlemeleri de kentleşmede dengeyi bozan olguların en önemlisi olduğunu belirtmekte yarar var. Bütün bunlar neden yapılıyor? Bu sorunun tek yanıtı var: -Kentleşme ile ortaya çıkan rantı kullanmak.
Rant sorununa çözüm bulunulmadıkça dengeli bir kentleşme politikasının oluşturulması ve yaşanabilir kentlere sahip olmak zor gözüküyor. İstanbul'da çöken binalara böylesi bir bakışa ihtiyaç var!