0
Kendi mekanizmalarını üreten kayıtdışı ekonominin kontrol altına alınması ve engellenmesi için önlemler alınması, hükümetler için hem vergilendirme ve makro açıdan, hem mikro açıdan büyük önem taşımaktadır. Makro açıdan kayıtdışı ekonominin kapsamı, mal ve hizmet üretimine konu olmasına rağmen ulusal ekonominin geleneksel ölçme yöntemleriyle saptanamadığından; ulusal geliri hesaplayan milli muhasebe kayıtlarında yer almayan ve Gayri Safi Milli Hasıla'ya yansımayan faaliyet alanlarıdır. .
Vergilendirme ve mikro açıdan kayıtdışı ekonomik faaliyetler, 'kayıtdışı ekonomi' ve 'yeraltı ekonomisi' şeklinde kapsam bakımından ayrıştırılarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda dar anlamda nitelendireceğimiz kayıtdışı ekonominin kapsamı, ekonomiyi düzenleyen yasalara ve yönetmeliklere aykırı olarak gerçekleştirilen belgeye bağlanmamış ve yasal defterlere işlenmemiş, faturasız satışlar, sigortasız ve kayıtsız işçi çalıştırılması, gecekondu yapımı, işportacılık ve benzeri ekonomik faaliyetlerdir. Yeraltı ekonomisinin kapsamı ise, kamu düzenini korumak için getirilen yasalara ve yönetmeliklere aykırı olarak gerçekleştirilen –ve bir belgeye bağlanması adetten olmayan- kaçakçılık, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık, yolsuzluk, yasadışı kumar ve benzeri hem kayıtdışı hem yasadışı ekonomik faaliyetlerdir.
Görüldüğü gibi dar anlamdaki kayıtdışı ekonomi ile yer altı ekonomisinin ortak özellikleri her iki ekonomideki faaliyetlerin belge ve kayıtlara bağlanmamasıdır. Kayıtdışı ekonomi çok sayıda kavramlarla tanımlansa da içeriği aynıdır.
Daha önce belirtildiği gibi, kayıtdışı ekonomi, makro ekonomi içinde bir sektör olarak değerlendirilmektedir. Vergiye karşı koymada Türkiye'de beklenen vergi hasılatı kadar vergi kaybına neden olan kayıtdışı ekonomi, tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ve geçiş ekonomisi ülkelerinde de rastlanmaktadır. Dünyada son yıllarda kayıtlı ekonomiden kayıtdışı ekonomiye bir kayış söz konusudur. Kayıtdışı ekonomiye yönelmenin temel nedeni, insanların gelirlerini artırma isteğidir. Gelirlerini artırmak isteyen insanlar, gelirlerinin bir bölümünün vergi ya da benzeri kısıtlamalar sebebiyle kesintiye uğramasını istemezler; bu nedenle, faaliyetlerinin bir kısmını kayıtdışına çıkarma gereksinimi duyarlar. Böylece buradan elde edilen gelir de kayıtdışı gelir haline gelmiş olur. Görüldüğü gibi vergiye karşı koyma aracı olarak kayıtdışı ekonomi ile vergi yasaları yanı sıra diğer yasalara da karşı koyarak suç nitelendirilen faaliyetleri içeren yeraltı ekonomisi, gerçek ya da tüzel kişilerin gelirlerini artırmak ve bu gelirlerinden devlet harcamalarına katkıda bulunmak üzere vergi ve benzeri ödemelerle gelirlerinin azalmasını istememelerinden kaynaklanmaktadır. Suç ekonomisi olarak değerlendirilen ve toplumlarda yüksek kazanç sağlayan uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, terör, çocuk ve kadın ticareti, adam kaçırma gibi örgütlü işlenen suçlar sonucu elde edilen her türlü maddi menfaat ve değerlerden oluşan ve yer altı ekonomisi olarak değerlendirilen karapara hem insanlık suçunun ölçüsüdür, hem de vergi dışı bırakılmış ve haksız servet edinmeyi sağlayan bir ekonomik olgudur.
(Devam edecek)