Bizim gayemiz Enver Paşa gibi , “Türkistan'a varalım orada yeni bir Türk Devleti kuralım, hatta bunun için savaşalım” şeklinde değildir..
Turancılık bütün Türkleri tek bir devlette ve aynı sınırlar içerisinde toplamakta değildir.
----Türk Dünyası Başkanı, Rahmetli Turan Yazgan beyefendinin kendi ifadesiyle, İsmail Gaspıralı'nın felsefesinde ve “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” formülü çerçevesindedir.
Bizim İslamiyeti yayma idealimiz de yoktur. Türklük gayemiz, inanç terçihimizdir. Yüce dinimiz İslamiyet, dinde zorlama olmaz der.
* Kardeşlerim; Bizler Türk varlığı olarak artık enerjimizi, Türkistan ile meşgul olmakla harcamalayız. Oradaki kaynaklarımız Türk milletini zengin kılacak, ayrıca dış devletlerin ihtiyacını da karşılayarak gelir elde edilecek..
Zamanında, Misak-ı Milli hudutları içinde olduğu halde Lozan'da sonraya bırakılarak sonunda kaybettiğimiz Kerkük ve Musul meselesinde bugün varılan nokta da bunun bir örneğidir.
Amerika'nın Irak'a yerleşerek, yıllardır stratejik dost olarak işlettirmediği Irak petrol hattını tamamen devreden çıkararak, İsrail üzerinden petrolü pazarlayacağı da kesinleşmiş durumdadır. Belki bunun sonrası da Dicle ve Fırat sularının İsrail'e akıtılması olacaktır.
Irak ve Suriye'de son olarak vuku bulan hadiseler, Türklerin, ne pahasına olursa olsun, petrol bölgelerinden uzak tutulmaları ile ilgili bir asırdır süren politikaların devamı olduğu da açıkca belli oluyor.
Hükümetimizin Irak ve Suriye politikaları doğru ve yerinde bir karardır.
Atatürk, Kerkük için tam 7 defa çizme giydi, her çizme giydiği tarihte, dış güçler, aşiret reislerine sandıklar dolusu altın vererek isyan çıkarttırdılar.
Şimdi ise o bölgede paravan terör devleti kurup, bölge'yi tamamen kontrol altında alarak sömürmek istemektedirler..
Zengezur yolunu bir an evvel açmamız gerekir. Böylece Azerbaycan'ın Petrol ve gazı bu koridordan taşınması stratejik bakımından olumlu, maliyeti düşük, mesafesi de kısa olacaktır.
Savunma sanayimiz güçlü ve diri olmalıdır. Çünkü sınırlarımız ateş çemberi ile kaplıdır.
Önemli konularda da planlama yapmak zorundayız. Şu an ki, demoğratif yapımızı, Türk Cumhuriyetlerden gelebilecek kardeşlerimiz ile garanti altına alabiliriz.
Bir önemli konu da göçmen sorunudur. Hükümetimizin bir an evvel bunu çözmesi gerekmektedir. Bunların ileride tarikat ve gayrimeşru örgütlerin himayesine girmemesine kim garanti verebilir ?
Eminim ki; hükümetimiz bu konuda gerekli çalışmaları yapıyor ve yapmaktadır.
Bizim yapacağımız hamle: Rahmetli Türkeş Beyin dediği gibi; “Türk Cumhuriyetlerinden, gelmek isteyen Türk kardeşlerimize, Doğu ve Güneydoğu sınır bölgelere, yerleşim birimleri kurmalı, bu kardeşlerimiz buralara yerleştirilmelidir, dışarıdan gelebilecek terör ve kaçakçılığın önü de böylelikle kesilmiş olacaktır.” Mantıklı olanı da budur.
------------------------------
Sayın İlber Ortaylı'dan Sert Uyarı geldi !...
"Türkiye'nin Geleceği Tehlikede!"
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Orta Asya ülkelerine 12 milyar Euro'luk yatırım vaatlerini eleştirdi. Sert ifadeler kullanan Ortaylı, bu hamlenin arkasında siyasi hesapların yattığını vurguladı:
“Ursula von der Leyen, çantasında parayla gezen bir teyze gibi davranıyor. 12 milyar Euro’luk yatırım sözü verdi ama işin içinde kirli bir oyun var.”
Ortaylı’ya göre en dikkat çekici detay, Yunanistan’ın devreye girerek “Bu yatırımlar için Kıbrıs'ı tanımalarını şart koşun” demesi ve AB'nin bu teklifi hemen kabul etmesi.
Kritik Uyarı:
Ortaylı, yalnızca Kıbrıs meselesinin değil, Türkiye'nin geleceğinin de risk altında olduğunu belirtti:
Nüfus azalması ve iş gücü kaybı
Bilim, sanat ve sağlık alanlarında beyin göçü
KKTC’nin tanınmaması üzerinden Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki konumunun zayıflatılması
“Eğer hızla müdahale etmezsek; sadece uğrunda bu kadar fedakârlık yapılan Kıbrıs’ı değil, ülkemizin nüfus azalmasından dolayı çekeceği sıkıntıları karşılayacak iş gücünü, sanatlarımızı, bilim dünyasını, hatta boşaltılan sağlık sektörünü restore edecek kuvveti de kaçıracağız.”
(Alıntı)
Kardeşlerim; Çok geç kalıyoruz geç.. Şayet bunun önüne geçemezsek Türkistan'ı kaybetmemiz kaçınılmazdır. Derhal komiteyi toplayarak seri ve kararlı hareket ettirmek zorundayız...
Kesinlikle liyakatli bir Türkiye komitesi kurmak şarttır.
Küçücük bir yara, o saf alnında,
Yüzünü toprağa dönmüş yatıyor.
Irkının güneşi asil kanında.
Parlayan bir yiğit, sönmüş batıyor.
Hürriyet uğrunda, en önde bayrak,
Meydandan meydana doğru koşarak,
Bütün genç umutlar, bütün bir kuşak,
Zulmün yumruğuna karşı çatıyor.
Gerçekten ölü mü toprakta yatan ?
Böyle binlercesi dolu bu vatan,
Genç şehit! Milletin kalbi arkandan
Hürriyet, hürriyet diye atıyor.
Tanrı Türkü Korusun
Saygı ve Sevgilerimle
