Emziklilik dönemli, gebelik dönemi gibi beslenme açısından dikkat gösterilmesi gereken özel bir dönemdir. Bu dönem hem anne sütünün kalitesini ve miktarını arttırmak için hem de annenin bedeninin kendini toparlaması için önemlidir.

Emzirmede salgılanan sütannenin aldığı besinlerin bir ürünüdür. Emzirme dönemindeki beslenmenin amacı annenin fizyolojik gereksinimlerini karşılayarak salgılanan sütün gerektirdiği enerji ve besin öğelerini karşılamaktır. Bu dönemdeki enerji ihtiyacı gebelik döneminden daha fazladır ve bu enerji 2 kaynaktan sağlanır;

1- Gebelik döneminde depolanan enerji

2- Besinlerden gelen enerji

Annenin salgıladığı sütteki enerjinin besinlerden gelen kısmı yaklaşık %80'ini oluşturur. Kalan %20'sinin de depolardan geldiğini düşünebiliriz. Yani anne bu dönemde dengeli beslenmezse bütün enerji ihtiyacı gebelikte depolanan %20'lik enerjiden sağlanır ve bu da yetersiz süt salgılanmasına ve annenin sağlığının bozulmasına neden olur.

Sağlıklı bir annenin günde ortalama 700-800ml süt salgıladığı düşünürsek bu annenin günlük enerji gereksinimine 750 kcal ek yapmamız gerekir. Tabi ki bu miktar her anne için aynı değildir. Beslenme planı oluşturulurken annenin kişisel farklılıkları göz önünde bulundurulmalıdır. Bu farklılıklar, sık doğum aralığına bağlı olarak depoların azalması, beslenme yetersizliği varlığı veya fiziksel uğraşların derecesi gibi enerji ihtiyacını değiştiren etmenler olabilir.

Bu dönemde anneler gebelikte aldıkları kiloları nasıl vereceklerini düşünerek kaygı yapabilirler. Ancak bu kaygıyla birlikte emziklilik döneminde yapılan bilinçsiz diyetler annenin sütünün azalmasına ve kalitesinin düşmesine dolayısıyla da bebeğin yetersiz beslenmesine neden olur. Bu dönemdeki kilo kaybını sağlamadaki en etkili yol emzirmedir. Yani uygulanacak sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı ve emzirmeye devam edilmesi ile birlikte anne gebelikte aldığı kilolardan kolayca kurtulabilir.

Öneriler;

- Anne sütü üretimi için elzem olan şeylerden biri de sudur. Bu dönemde zaten normale kıyasla su ihtiyacı artar. Özellikle anneler emzirirken susadıklarını dile getirirler. Günde ortalama 3litre su alımına özen gösterilmelidir. Eğer anne su alımında zorluk yaşıyorsa bunun yerine süt veya taze sıkılmış meyve suyu da tercih edebilir.

- Kalsiyumdan zengin olan süt, yoğurt ve peynir düzenli olarak tüketilmelidir.

- Her gün yenebiliyorsa 1 adet yumurta ve 1 porsiyon etli sebze yemeği veya kurubaklagil yenmelidir.

- Vitamin, mineral ve posa kaynağı olarak yağlı tohumlara (ceviz, badem, fındık) beslenmede yer verilmelidir.

- Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur karışımı yemeklerin yanında C vitamininden zengin domates, maydanoz, yeşilbiber gibi sebzelerle birlikte tüketilmesi önerilir.

- Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddeli hazır besinler olabildiğinde nadir tüketilmelidir.

- Yemeklerde kullanılan tuz mutlaka iyotlu olmalıdır. İyot doğal besinlerden yeterince alınamadığından ancak bu şekilde anne sütünden bebeğe geçebilir.

- Annenin kafein alımı sütten bebeğe geçerek bebekte huzursuzluk ve uykusuzluk yaratabilir. Bu yüzden kafein miktarına dikkat edilmelidir.

- Bu dönemde anemi sık rastlanılan bir durumdur. Çay da besinlerdeki demiri bağladığı ve kansızlığa neden olduğu için yemeklerle birlikte içilmemelidir. Çayı mümkün olduğunca öğün aralarında (yemek yedikten 1-2 saat sonra) açık olarak ve limonlu içilmesi daha doğrudur. Çay yerine ıhlamur, nane, papatya, kuşburnu gibi çayları da tercih edilebilir.