0
Yeni eğitim yılı 17 milyon öğrencinin, 900 bin öğretmenin katılımı ile başladı. Onların her biri, karanlıkları aydınlığa dönüştürme umudumuzun yeni doğan güneşi olacaklar. Ardıllarımızın bilinçlenmesi, bilgelenmesi ve başarılı olması tek isteğimizdir. Çünkü onlar, ülkemizin geleceğidirler. Akılcı, bilimsel ve nitelikli eğitimle geliştirilmeleri beklentimizdir.
Bu umutlarla okullar açıldı. Anne ve babalar göz bebekleri çocuklarının geleceğe başarıyla yücelmenin sevinçli düşünü kuruyorlar. Düşler, düş kırıklığına, göz yaşına ve umutsuzluğa dönüştürülüyor. Milli Eğitim Bakanlığının eğitim uygulamaları özgürlük ve eşitlikten uzak; ayrımcı ve başarısızdır. Maddi olanaksızlıklardan okula gidemeyen; dini ve aile baskısı, töre gereği okulsuz kızlar; tarlada, işte, sokaklarda çalışan/çalıştırılan; okullara alınmayan ve sahipsiz (kimsesiz) çocuklar Trajikomik eğitimsiz, geleceğin sorun yumakları binlerce!..
Eğitimi kendi düşüncesi doğrultusunda yönlendiren hükümet; OECD üyesi 34 ülke öğrencilerinin katıldığı yarışmalarda sonuncu, sondan 3. olundu!.. 4+4+4dün başarısız getirisi; TEOGda yaşanan olumsuzluklar ve karmaşa işkenceyi aratmıyor. Sınavlardaki düzensizlik, tercihlerdeki yetersizlik, imam hatiplere yönlendirmede ısrar eğitimdeki başarısızlığı anlatmaya yeterlidir.
Öğretmenler ve okul yöneticileri de yarınların ne olacağının kaygısı içindedirler. Binlerce okul müdürü torba yasanın karanlıklarında harcandılar. "ya taraf, ya bertaraf" olmaları istendi. Yandaş olmadıklarından, emekleri, çabaları ve başarıları yok sayıldı. Bu arada yüzlerce milli eğitim müdürü de torbanın kurbanı.
Günümüz eğitimi buyurgan, kavramsal kültürden uzak ve iletişimsel dilden yoksuldur. Türkçemizin yabancı dillerin kuşatmasında olduğunu görmüyorlar. Her dilden sözcük, terim ve değimler dilimizi kirletiyor. Arapça öncelikli dil oldu. Din eğitimi genel müdürünün imam hatiplerde Arapça konuşma zorunluğu ile ilgili buyruğu basınımızda yer alıyor. Konfiçyüs: bir ülkeyi yıkmak istiyorsanız, dilinden başlayınız özdeğişinin ürkütücü sonucunu düşünmeliyiz.
Günümüz eğitimiyle, bilinçten yoksun, güdümlü bir toplum yaratılmak isteniyor. Akademik ve bilimsellik yerine; ezberci ve dogmalarla besli, dinsel eğitim verilmek istenmektedir. Çocuklar, okul seçimi sancısını ilk okullardan başlıyarak tadıyorlar. Ezberci, baskıcı, bilimsiz ve çağ dışı karanlıklara sürükleniyorlar.
Atatürk devrimi, Cumhuriyet değerleri, demokrasi sevinci ve laiklik açılımı eğitimimizin temelini oluşturuyordu. Bir asra yakın başarılı bir sürecin kazanımlarına karşı durmak, kinlenmek ve dışlamak; nasıl bir hesaplaşmadır? Günümüzde, Cumhuriyet kazanımlarıyla savaşılıyor. Ülkemiz, her alanda sivil darbenin sancılarında kıvranıyor. Kazanımlara restorasyon! gerkli diye düşünülüyor.
Ülkemiz, bilimsel eğitimden, dinselliğe geçişin tarihsel sürecini yaşıyor. Ülkenin kimliği, değerleri, kazanımları değiştiriliyor. Her yerde, binlerce öğrencili imam hatipler, ümmetçi bir toplumun ana kaynağını oluşturuyor.
Milli eğitimin her kademesinde dini kadrolaşma. Muhafazakâr demokrasinin sarmalında inleyen eğitimi kaygıyla izlemekteyiz. Çağdaş düşüncenin ve bilimsel bilginin eğitimde yer alması umudumuz giderek soluyor. Siyasal islâma kurban edilen eğitim çok bilinmeyenli denklemleri aratmıyor. Okulların en aydınlık yerinde mescit; zorunlu din dersi dayatması laikliğe aykırıdır. Ülkemizin laik, demokratik bir hukuk devleti olduğu unutuluyor. Kızların tüm derslerde türbanlı olması, mescit ve din dersinde zorunluluk bilimsel, laik demokratik eğitim ilkelerimize ve anayasanın 24 ve 42. maddelerine aykırıdır. Ayrıca; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin "zorunlu din dersi okutulmasının iptali" kararı da bağlayıcı bir unsurdur.
Yeni eğitim yılı, eğitim sisteminin başarısız uygulamalarıyla ayrımcı ve karmaşa ile başladı. Siyasal islâmın kanatları altındaki eğitimimizin uygulama biçimi ülkemizi gerici akıma sürüklüyor. TEOGda yaşananlar, 11 13 yaşlardaki çocuklara ve velilerine unutamıyacakları işkenceleri tattırdılar. Toplumsal dayanışmanın zedelendiği, ayrımcılığın körüklendiği, laikliğin yok sayıldığı acınası yeni bir eğitim yılına giriyoruz. Yeni eğitim yılında; karanlıklardan aydınlığa çıkma umuduyla; öğrenci kardeşlerimize, eğitimin öznesi öğretmenlere ve yüce milletime umutlu ve başarı dolu yarınlar diliyorum.