0
Eğilmeyen, çıkara pirim vermeyen, haksızlığa karşı direnen Ozan Tevfik Fikret'in ölümünün 100. yılı. Vatanı yeryüzü, milleti insanlık olan örnek bir aydın, şair, eğitimci, yayıncı birikimleriyle üretkenliği dikkat çekici. 'Kıran da olsa kırıl, düş, fakat eğilme sakın' haykırışını duyar gibiyiz.
Tevfik Fikret, Tanzimat'ı Cumhuriyet'e yenilikçi şiirleriyle bağlayan bir aydındı. Şiirlerinde baskıya, şiddete, haksızlığa başkaldırı ve yurtseverlik temellerinin haykırışları vardır. Sanatı, eserleri ve düşünceleriyle o günlerin toplumuna örnek olmuştur. Toplumda geniş yankı uyandıran şiirleri erdemli, doğru, dürüst ve örnek alınacak haykırışlardır.
Yolsuzluklara, hortumlamalara karşı duruşunu betimleyen 'Hani Yağma' şiiri bu günlerin siyasilerine de önemli bir taşlamadır. 'Yiyin efendiler yiyin / Bu han-ı iştiha sizin / Çatlayıncaya / Tıksırıncaya, patlayıncaya kadar yiyin.'
Zamanın yenilikçi, çağdaş ve örnek alınacak şairi siyasi yandaşların karşı koyuşlarını önemsemeden dik, dürüst, toplumcu çalışmalarını sürdürdü. Yaşadığı dönemin siyasi ve sosyal sorunlarını kendi yüreğinde taşıdı. Şiirlerindeki başkaldırı, tepki ve haykırışlar düşüncelerinin, öfkesinin dışa vurumudur. Şiirlerinin tümünde yürek coşkusu vardır. 'Çiğnendi, yeter varlığımız cehl ile kahre / Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz.' Cehalete tepkisini Millet Şarkısı ile dile getirmişti.
Tevfik Fikret, yaşadığı Aşiyan'ın kanadı kırık, kederli yaralı ve mağrur (gururlu – omurlu) kuşuydu. Aşiyan'da resim yaparak, şiir yazarak zamanını değerlendirdiği bir gün onu görmeye gelen arkadaşları; ülkenin içinde bulunduğu acınası durumu hatırlatarak sitem eder. 'Düşman gemileri sularımızda, askerleri her yerde, padişah tepkisiz, sen, burada şiir yazıyor, resim yapıyorsun!..' onlara şiirle cevap verir. 'Sen zanedermisin ki benim hep elemlerim / Heyhat ben nevaibi eyyam-ı inlerim.' Sen benim burada zevk duyduğumu mu sanıyorsun. Ne yazık ki benim her günüm inlemek, acı duymakla geçiyor, şeklinde yanıtlıyor.
Tevfik Fikret, yenileşme, çağdaşlaşma ve aydınlanma içerikli şiirleriyle Mustafa Kemal Atatürk'e esin kaynağı olmuştur. Atatürk, Aşiyan'ı ve müzeyi gezdiğinde anı defterine 'Eğilmeyen bir başın huzur-u maneviyesinde saygıyla eğiliyorum.' diye yazmıştı. Tevfik Fikret, toplumsal açmazları, sorunları, şiirleriyle edebiyatla buluşturmayı başarmıştı. İstibdat döneminin açtığı yaraları şiirleriyle taşlayan bir şairdir. Şiirleriyle, dik duruşuyla, can alıcı kırılma noktasının temsilcisiydi.
Tevfik Fikret, insanın düşünceleri ve akıl gücüyle evreni cennete dönüştürebileceğine inanıyordu. O, insanın üretkenliğinin tanımını ve batıl inançların reddini dizelerinde savunuyordu. 'Promete ve Haluk'un Amentüsü' eserleri Cumhuriyet devrimlerinin kazanımında aydınlanmacı ışık olmuştu. O, yönetimin akılcı bir anlayışla, aydınlık düşünceli olmasını istemişti. Toplumun bağnazlıktan uzak, şekilci bir dinin bağlarının çözümünden yanaydı.
Tevfik Fikret, Sis şiirlerini resimle buluşturur, şiir resim bütünlüğünün öz yapısını doğaya yansıtmayı başarırdı. Tevfik Fikret, Rubab-ı Şikeste (Kırık Saz) şiirlerinin toplamından çok, siyasetle, toplumsal açmazları edebiyatla buluşturmayı başarmıştır. Haluk'un Defteri'nde bir babanın duyarlığını en etkin bir dille anlatmıştır. Şermin adlı eseriyle çocukları da unutmamıştır. Kadına şiddeti de dizelerine taşıyan Tevfik Fikret, şiirlerinde insanlık ümidine geçişi yansıtmaktadır.
Tevfik Fikret, batılılaşmadan yana düşünceleri ile şiirimizde çağdaşlaşmacı ve toplumcu bir soluk olmuştur. Kullandığı dilde yenileşmeye, sadeleşmeye özen göstermesi dikkat çekicidir. O yılların etkisiyle Arapça ve Farsça terkipler ve sözcükler kullandığı da bilinmektedir.
Tevfik Fikret'in kültürel birikimi ve edebi yönelişi yetenekleriyle örtüştüğünde yaratıcı eserler verdiği görülmüştür. Eserlerinin tümünde geçmişten geleceğe ışık tutan görüşler ve düşüncelerin ürünleri olduğu görülmektedir. Yaşadığı süreçte özgürlüklere karşı olan yönetime 'Elbet Sabah Olacaktır.', 'Akıl Tutulması Zamanları' şiirleriyle basının susturulması, özgürlüğün kısıtlanması, meclisin baskı altında tutulması gibi konuları işlemişti. 'Bu mavi gök size acır; usanma sakın / Hayata neş'e güneştir, usanç içinde kişi çürür bizim gibi…/ Siz, ey yarın uzaylıların küçük güneşleri' dizeleri dikkat çekicidir.
İnsana, insan yaşamına, haksızlığa savunucu duruşu, erdemi ve dik duruşuyla örnek bir aydın, ozan, eğitimci ve yayıncı Tevfik Fikret'i saygıyla anıyoruz. Işıklar içerisinde olsun, toplumun aydın önderi.